'Cumhurbaşkanına hakaret' suçundan yargılanacak lise öğrencisi 16 yaşındaki M.E.A., "Dava sürecinden uzaklaşmaya çalışıyorum. Karnemi aldım. Arkadaşlarımla vakit geçiriyorum ve birlikte okulun ikinci dönemi için hazırlık yapacağız" dedi.
Meram Endüstri Meslek Lisesi 11'inci sınıf öğrencisi M.E.A., 23 Aralık 2014 tarihinde katıldığı, Menemen'de 84 yıl önce katledilen Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay'ı anma törenindeki basın açıklamasında, iddiaya göre Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a hakaret içeren sözler sarf etti. M.E.A.'nın açıklaması, İl Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şubesi polisleri tarafından kamerayla kaydedildi ve tutanak tutuldu. Bunları inceleyen Cumhuriyet Başsavcılığı M.E.A. hakkında 'Cumhurbaşkanına hakaret' suçundan soruşturma başlattı. 24 Aralık 2014 Çarşamba günü saat 11.00'de Meram Endüstri Meslek Lisesi'ne gelen polisler, anma etkinliğindeki konuşmasından dolayı M.E.A.'yı sınıfında gözaltına aldı. M.E.A. sevk edildiği 1'inci Sulh Ceza Hakimliği tarafından, 'Cumhurbaşkanına hakaret' suçlamasıyla tutuklandı.
Doğan Haber Ajansı’ndan Hasan Dönmez ve İbrahim Tümbet’in haberine göre, avukatı Barış İspir de aralarında İstanbul'dan gelenlerin de bulunduğu yaklaşık 100 avukatın imzasıyla bir üst mahkeme olan 2'nci Sulh Ceza Mahkemesi'nde tutuklamaya itiraz etti. İtirazın kabulüyle iki gün cezaevinde kalan M.E.A., 26 Aralık 2104 sabahı tahliye edildi. Tahliye edildiği gün Adalet Bakanlığı, yargılanması için izin verdi. Bunun üzerine soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Başsavcılığı iddianame hazırladı.
İddianameden: Suç alenen işlenmiştir
İddianamede M.E.A. hakkında Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 26.12.2014 tarih ve 731 sayısı yazısına göre Cumhurbaşkanı'na hakaret suçundan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 299'uncu maddesinde kovuşturma yapılmasına izin verildiği belirtildi.
M.E.A.'nın avukatı Barış İspir, müvekkilinin TCK'nın 299'uncu maddesinin 1'inci ve 2'nci fıkrasına göre yargılanmasının talep edildiğini belirtti. İspir, ''İddianamede TCK'nın 299'uncu maddesinin 1'inci fıkrası, bu suçun asli unsurunu tarif ediyor. İkinci unsuru da artırım hali. İlk fıkrasında 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası öngörülüyor. İkinci fıkrasında bu cezanın 6'da 1'inin artırımı ön görüyoruz savcı beyin talep etmiş olduğu bu'' dedi.
37 ay hapis cezası alabilir
M.E.A.'nın 6 Mart günü Konya 3'üncü Çocuk Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkacağını ifade eden avukat Barış İspir, ''Müvekkilimin ne kadar hapis cezası alacağı mahkemenin takdiridir. Hiç takdir indirimi kullanmadan en üst sınırdan hapis cezası aldığını düşündüğümüzde yaklaşık 37 ay hapis cezası alabilir'' dedi.
Yargılanma kararını, kitap dağıtırken öğrenmiş
Lise öğrencisi M.E.A., Adalet Bakanlığı'nın yargılanması için izin verdiğini ve 6 Mart günü hakim karşısına çıkacağını geçen perşembe günü Beyşehir İlçesi Esence Mahallesi'nde arkadaşlarıyla birlikte daha önceden topladıkları ilkokul seviyesindeki kitapları oradaki bir okula bağışladıkları sırada öğrendiğini belirtti. M.E.A., ''Bir arkadaşım telefonla arayıp, Adalet Bakanlığı'nın yargılanmam için izin verdiği yönünde haberler olduğunu söyledi. Ben de hakkımda çıkan haberlere bakıp, yargılanacağım tarihi öğrendim. Ardından hemen avukatımı arayıp doğru olup olmadığını sordum. O da konuya doğruladı'' dedi.
‘Davayı değil, okulumu düşünüyorum'
2 gün tutuklu kalıp tahliye olduktan sonra yaşamında herhangi bir değişikliğin olmadığını belirten M.E.A.,şunları söyledi:
''Cezaevinden çıktıktan sonra, pazartesi günü okuluma gittim. Sınavlar vardı. Hocalarım gelip durumu soruyordu. Hepsi yakından ilgilendi. Bir sıkıntı yaşamadım. Yaşamımda da değişmedi. Karnemi aldım. Karne sevincini yaşıyorum. Davayı değil, okulumu düşünüyorum. Dava sürecinden uzaklaşmaya çalışıyorum. Arkadaşlarımla vakit geçiriyorum. Okulun ikinci dönemi için hazırlık yapacağım.''
Davanın sonucunun dilediği gibi olmasını temenni eden M.E.A., "İlk gözaltına alındığım gün Cumhuriyet Savcılığı'ndaki ifademden sonra serbest bırakılır ailem ve arkadaşlarımla beraber olurum diye düşünüyordum. Ama olmadı. O yüzden 6 Mart'ta yapılacak duruşmada ne olur bilmiyorum. umarım dilediğimiz gibi bir sonuç olur ve vicdanların el verdiği gibi geçer" diye konuştu.