Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 2019 yılı Cumhurbaşkanlığı bütçesinin görüşmelerinde muhalefetin Katar uçağı, örtülü ödenek, ‘ejder meyveli’ ikramlarla ilgili sorulara yanıt verdi. İkramlarla ilgili haberlerin dışarında görüldüğü gibi olmadığını, sabah başlayıp gece yarılarına kadar süren toplantılardan örnekle anlatan Oktay, “Yani biz saatlerce süren, sabah başlayıp da gece yarısına kadar devam eden toplantılarda çay ve sudan başka doğru dürüst bir şey bulmayız, göremeyiz, perişan oluruz yani bazen 'Açlıktan öleceğiz artık' şeklinde..." dedi. Oktay, CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı’nın, “Sarayda bolluk görünüyor. Sarayda bolluk var” sözlerine, “Böyle bir şey yok, saray rejimi diye bir şey yok, bizim bulunduğumuz ortamda çalışma ortamı var. Başbakanlık'ta daha iyiydi ikram. Sayın Başbakanımız arada yemek de ikram ediyordu gece toplantılarında bize” dedi. Fuat Oktay, Katar’dan Türkiye’ye hediye edildiği ifade edilen uçakla ilgili işlemlerin henüz tamamlanmadığını belirterek, ülkeye herhangi bir ödeme yapılmadığını ifade etti.
“Tek adam diye bir şey yok aslında”
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay’ın bütçe de milletvekillerinin sorularına verdiği yanıtlar ve konuşmasından bazı bölümler şöyle.
CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI FUAT OKTAY: Arkadaşlarımızdan bazıları yine ifade ettiler, burada ben bir kez daha tekrarlamakta fayda görüyorum: Bu sistemde yine hükûmet kurulamaması olayı… Sunuşumda da belirttim zaten, istikrar önemlidir yani bir hükûmetin ortalama ömrü bir buçuk yıl olup da bu hükûmetten siz istikrar bekleyebilir misiniz, uzunu vadeli uygulamalar bekleyebilir misiniz? Yani şimdi, biz burada diyoruz ki herhangi bir seçim bittiği andan itibaren hükûmet bellidir, seçim dönemleri bellidir, olağanüstü durumlarda zaten yine karşılıklı dengeleme noktasında değiştirilen Anayasa maddelerinde bu kurulmuştur. “Tek adam” dediğiniz bir şey yok aslında, Meclis çok rahat bir şekilde şimdi cumhurbaşkanını görevden alabilir.
Aynı şekilde de yine karşılıklı denge denetim mekanizmasında orası da Meclisi feshedebilir. Ama birini diğerini feshetmesi ikisinin birlikte feshi anlamına geleceğinden dolayı o kadar da kolay olmayacaktır. Yine, önceki sisteme baktığımızda tamamen denetim dışı olan ve tamamen sorumsuz olan bir cumhurbaşkanının şu anda tamamen bir sorumluluk boyutunda ve de denetime tabi olduğunu da yine sizler benden çok daha iyi biliyorsunuz diye düşünüyorum. Dışarıdan nasıl gözüküyor bilmiyorum ama bizim iş yapış şeklimizde ben şunu özellikle ifade etmek istiyorum: Kesinlikle biz tek adam boyutunda böyle bir şey yapmıyoruz, herhangi bir konu geldiğinde oturuyoruz, görüşüyoruz, tartışıyoruz, Cumhurbaşkanımızın söylediği her konuda mutlak şekilde Cumhurbaşkanımızın söylediğinin doğru olduğuyla ilgili bir toplantı tarzımız yok bizim. Yani siz nasıl çalışırdınız Sayın Yılmaz bilmiyorum ama biz böyle çalışmıyoruz. Biz bunu açıkça ifade ediyoruz. Hani, “inkâr ve kibir” diye ifade ettiniz ama bizde ne inkâr vardır ne kibir vardır; bizde kabul vardır ama kibir asla ve asla yoktur. Kusura bakmayın ama inkârı, sizin görev yaptığınız dönem ve şu andaki hâlinizle -lütfen şahsi algılamayın ama- biraz aynaya bakmakta görüyorum.
“Meclisin elinden her türlü yetki alındı, bütçe yetkisi de alındı.” Bu da doğru değil diye düşünüyorum. Yani böyle bir yetki alınsa bugün biz burada, gecenin bu saatinde, birde ne yapıyoruz? Hesap veriyoruz yani ben size hesap veriyorum şu anda, bütün arkadaşlarımla birlikte yürütme olarak buradayız ve hesap veriyoruz. Böyle bir yetki de Meclisten alınmamıştır.
“Cumhurbaşkanımız 21 adet makam aracını kullanmıyor, böyle bir şey yok"
Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı demirbaşına kayıtlı 3 adet ve kiralık 15 adet, Başbakanlıktan alınan 3 âdet olmak üzere 21 adet makam aracı kullanılmakta. Şimdi, tabii, bu, Cumhurbaşkanımız 21 adet makam aracını kullanmıyor, böyle bir şey yok. Böyle bir şeyi kullanma şansı da yok zaten, hiç kimsenin böyle bir şansı yok. Bu araçlar Türkiye… Hepinizin malumu, işte daha geçen hafta sonu 4 devlet başkanı buradaydı havalimanının açılışında, yine aynı şekilde cumhurbaşkanları ve hükûmet başkanları buradaydı. Bu hükûmet başkanları ve devlet başkanlarının karşılanmasında veya dışişleri aynı çerçevede, buradaki heyetlerin karşılanmasında yoğun olarak bu makam araçları kullanılmakta. Bu, Türkiye'nin uluslararası alanda aktif olmasıyla da alakalı bir konudur.
Yani Türkiye'nin itibarıdır bu, Cumhurbaşkanımızın kendi kullandığı… Böyle bir şeyi istese de mümkün değil bu araçları kullanması. Yine Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığının demirbaşında kaç adet… Onda da farklı sayılar vardı araçlarla alakalı. Demirbaşa kayıtlı 5 adet motosiklet dâhil 255 adet araç bulunmakta.
“Bu, Katar tarafından Türkiye'ye hibe edilen, hediye ettiklerini ifade ettikleri bir uçaktır"
E örtülü ödenek… Zaten onu sizler benden çok daha iyi biliyorsunuz. Mülga olan 1050 sayılı Muhasebei Umumiye Kanunu’nda –bayağı detay bir cevap var burada- düzenlenen örtülü ödenek uygulaması 2003 yılından sonra 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 24’üncü maddesinde düzenlenmiştir.
Kanunda örtülü ödenek “kapalı istihbarat ve kapalı savunma hizmetleri, Devletin millî güvenliği ve yüksek menfaatleri ile Devlet itibarının gerekleri, siyasi, sosyal ve kültürel amaçlar ve olağanüstü hizmetlerle ilgili Hükümet icapları için kullanılmak üzere Cumhurbaşkanlığı bütçesine konulan ödenek” olarak tanımlanmıştır ve bu çerçevede de bu tanım dışında yer alan hiçbir amaç için kullanılmamıştır.
Yine benzer bir soru örtülü ödenekle alakalı: “Nerelere harcanmıştır?” Bununla alakalı, burada ilave olarak, yine 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 24’üncü maddesi gereğince tahsis edilebilecek örtülü ödenek var. Açıklamalar var. Örtülü ödenek, gizli hizmet giderleri, toplam harcama tutarları, diğer harcama verileriyle birlikte Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü internet sitesinin “genel yönetim mali istatistikleri” bölümünde yayınlanmaktadır.
Bir başka, yine örtülü ödenekle ilgili soru: “Bütçede kalem yok, nereye kondu? Geçen sene örtülü ödenek 3 milyar TL idi yaklaşık, 2018…” Başlangıçta bir ödenek konuyor ama bu ihtiyaca göre artırılabiliyor. Burada birüst sınır var aslında. 2017 yılında harcanan genel miktar, genel bütçe başlangıç ödeneklerinin binde 2’sinden azdır yani üst sınırdan daha az miktardadır.
CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI FUAT OKYAY – Cumhurbaşkanıyla ilgili “Aile bireyleri, bakmakla yükümlü olduklarına ilişkin 3 milyon TL’lik tedavi, ilaç, cenaze giderleri öngörülmüştür. ‘Aile bireyleri’ ifadesi kullanılmaktadır. Nasıl bir harcama usulü var? Yıllık 3 milyon TL’lik bir ödenek var. İmtiyaz tanınamayacağı hükmüne terstir.” gibi bir açıklama vardı. Böyle bir imtiyaz yok zaten, böyle bir imtiyaz da tanınmamakta. Bu ödenek, eski cumhurbaşkanları da dâhil birinci derecede aile bireylerini kapsamaktadır. Bu ödenekten 2017 yılında yaklaşık 140 bin TL, 2018 yılında ise yaklaşık 156 bin TL harcama yapılmıştır. 3 milyon TL ödenek sadece ihtiyaten konulmaktadır.
Yine, birçoğunun ismini burada sizlerden duyduğum, Cumhurbaşkanlığı tarafından misafirlere yapılan ikramlarla alakalı… Piyasadan satın alma usulleriyle alınan ürün ve malzemelerden, Cumhurbaşkanlığında görevli mutfak personelince hazırlanan ikramlar sunulmuştur. Aslında bir gün toplantılarımıza sizleri davet etmek isteri z. Yani biz saatlerce süren, sabah başlayıp da gece yarısına kadar devam eden toplantılarda çay ve sudan başka doğru dürüst bir şey bulmayız, göremeyiz, perişan oluruz yani bazen “Açlıktan öleceğiz artık.” şeklinde… Dışarıdan nasıl gözüküyor bilmiyorum ama bizim içerideki hâlimiz budur ikramlar boyutunda.
CAVİT ARI (Antalya) – Sarayda bolluk görünüyor. Sarayda bolluk var.
CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI FUAT OKYAY – Böyle bir şey yok, saray rejimi diye bir şey yok, bizim bulunduğumuz ortamda çalışma ortamı var.
BAŞKAN – Başbakanlıkta daha iyiydi ikram yani Sayın Başbakanımız arada yemek de ikram ediyordu gece toplantılarında bize.
CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI FUAT OKYAY – Dolayısıyla böyle bir şey yok yani düşündüğünüz anlamda böyle bir, burada anlatılan ile bulunduğumuz ortamı ben örtüştüremedim.
EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) – Dışarıdan öyle gözüküyor.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) – Haberlerdeki saray mutfağı neydi?
CAVİT ARI (Antalya) – Buradan öyle gözüküyor.
CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI FUAT OKYAY – Katar uçağıyla alakalı durum… Burada da böyle bir şey yok yani protokoller vesaireler hastaneler, böyle hiçbir şey yok. Bunu Sayın Cumhurbaşkanımız kendisi de açıklamıştır.
Bu açıklamalar yapılmıştır. Katar, konuyla ilgili… Bu, Katar tarafından Türkiye'ye hibe edilen, hediye ettiklerini ifade ettikleri bir uçaktır.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) – Neden?
CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI FUAT OKYAY – Konuyla ilgili, Katar’la herhangi bir protokol ve Katar’a ödeme asla yapılmamıştır. Bahse konu uçak Cumhurbaşkanlığı envanterine henüz işlenmemiş olup işlemler devam etmektedir. İşlemler tamamlanınca tabii ki envantere alınacak, dolayısıyla
Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanlığının envanterinde olacak.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) – Neden hibe etmiş?
CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI FUAT OKYAY – Her Cumhurbaşkanı bunu kullanabilecektir, şahsa ait değil.
“Cumhurbaşkanlığına 1.108 işçi alınması gündemde, israf değil mi?” Böyle bir olay yok. Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığında işçi statüsünde personel çalıştırılmamaktadır. Toplu bir personel alımı da söz konusu değildir.
BAŞKAN – Sayın Başkanım, bu kadar bu detaylara girmek de… Neyse, gerçi soru var da.
CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI FUAT OKYAY – Ben özellikle bunlara girmek istedim ki yani burada gizli bir şey yok.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) – Uçak hibe mi, hediye mi? Önemli iki kavram var orada.
BAŞKAN – Hediye, hediye.
CUMHURBAŞKANI YARDIMCISI FUAT OKTAY – Arkadaşlar açıkladım biraz önce, hediye diye açıkladım.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) – Siz “Hibe.” dediniz de onun için.
BAŞKAN – Hediye.