Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, yarın Meclis Genel Kurulu'nda görüşülecek Libya Tezkeresi ile ilgili açıklamalarda bulundu. "Libya'da, Kıbrıs'ta ne işiniz var? diye soranlara sesleniyorum; bize karşı oynanan oyunları yıkmak, bu oyunları bozmak üzere oradayız" diyen Oktay, tezkerenin bir yıl geçerli olacağını belirterek, "İhtiyaç ne zamansa gerektiği şekilde gerektiği miktarda gönderilir. İçeriğine baktığınızda tezkere, insani yardımdan askeri katkıya kadarki aralıkta her şeye müsaade ediyor" dedi.
AA Editör Masası'nda gündemi değerlendiren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi'yle ilgili olarak, "Sorunların yüzde 98'inin uygulamadan kaynaklandığını gördük, sistemden değil" açıklamasında bulundu.
"Ekonomide 2019'da dengelenme ve disiplin sağlandığını ileri süren Oktay, "2020'de yeni bir şahlanış dönemine geçilecek" vaadinde bulundu. Barış Pınarı Harekâtı ile ilgili olarak da, "Kendisine karşı çok farklı bir planı yırtarak çıkan bir Türkiye var orada" değerlendirmesinde bulundu.
Öte yandan, "Libya'da, Kıbrıs'ta ne işiniz var?" eleştirisinde bulunan muhalefete tepki gösteren Okatay şunları kaydetti:
"Ne demek kardeşim ne işimiz var? Biz ayaklarını atamayacak şekilde denizde bize karşı oynanan oyunlar var. Bunları yırtmak üzere oradayız. Bence kamuoyunun da; bazılarının anlayabileceğini zannetmiyorum ama Meclis'te de gördük ne yazık ki. Orada ne olduğunu, Cumhurbaşkanımızın ne demek istediğini irdelememiz gerekiyor diye düşünüyorum.
Bir Doğu Akdeniz'de, iki Libya ile olan anlaşmayla da bize karaya hapsetme oyununu bozduk. Yunanistan'ın son zamanlarda gündeme getirdiği bir harita var. Türkiye zannediyorlar ki içeride. Biz bu gelişmeleri dikkatle takip ettik."
Oktay açıklamalarını şöyle sürdürdü:
Türkiye'siz herhangi bir planın bölgede başarılı olma şansı asla ve asla yoktur. Kim olursa olsun...Türkiye'ye karşı kurulan oyunlar başarısız olur. Senato'ya ne vermeyi düşünüyorsunuz gibi çok ilginç bir soru vardı... Yani Senato'ya niye biz bir şey verelim anlamadım? Siz bizim parlamentomuza ne vermeyi düşünüyorsunuz? Aynı şeyi AB yapmak istedi Kıbrıs ile ilgili. Biz yine aynı şeyi söyledik: 'Sakın ola ki bizi tehdit etmeyin.'
Bir taraftan bunlar olurken diğer taraftan da aslında hem Rusya ile hem Amerika ile liderler seviyesinde; aynı zamanda İngiltere, Almanya dahil, en rahat görüşen, en sık görüşen ortak payda olan Türkiye'dir ve Cumhurbaşkanımızdır. Birkaç gün sonra sayın Putin burada olacak.
'Yerli otomobil'
27 Aralık'ta yapılan bir yerli otomobil olayı. Bizim 100 yıllık sevdamız. Derinden çok ciddi bir çalışma gidiyor, hiçbir çalışmamız durmuyor bizim. Devrim otomobilleriyle başlayan süreç devam etti. Devrim araçlarıyla kaçırdığımız bir fırsatı, şimdi elektrikli ve akıllı araçlarla yakalamış durumdayız.
Bugün klasik teknolojiyle çıksaydık bir anlamı yoktu ama farklı teknolojiyle, doğru zamanlamayla pazara giriyoruz.
Bugün itiraz edenler, yarın o araçlara ilk binenler olacaktır. Minimum yüzde 50-51 yerlilikle başlıyoruz.
Devrim otomobillerinde de gördünüz. O gün bütün milletin yaşadığı o heyecanı düşünün. Devrim otomobili çıktığında da bu millet bunu yaşadı.
Devrim otomobillerine bakın, "Olmaz, yapamazsınız edemezsiniz" diyor. Dönemin Savunma Bakanı diyor. Uçakta da aynı şey.
Dolayısıyla kimin ne dediği önemli değil. Bunlarla ilgilensek inanın hiçbir şey yapamayız.
Ben biraz otomotiv sektöründen de gelen bir insanım. Belirli bir süre Detroit'de, doktora çalışmalarımı falan uygulamada da çalışan bir arkadaşınız olarak... Ne Ford yüzde yüz yerlidir, ne Japonya'daki yüzde yüz yerlidir. Dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Şu hedefimiz var, ilk etapta yüzde 50 ve üzeri.
5 yıl sonra girdiğinizde geçmiş olsun. Normal bir otomobille çıkmış olsaydık bir anlamı yoktu. Otomotiv ürettik diye bu kadar da heyecanlanmazdık. Ama farklı bir teknolojiyle doğru zamanlamayla pazara giriyoruz. Bizi heyecanlandıran taraf bu. Bazıları anlamıyorsa ne yapalım canım.
TürkAkım
TANAP'ı düşünün. Hazar'dan aldığınız doğal gazı buradan Türkiye üzerinden... TürkAkım'ı açıyoruz. Enerji koridoru olma anlamında çok ciddi yol kat edildi.
Uydu projeleri
Uydu projeleri apayrı. 5A bitmek üzere, 2020'de fırlatıyoruz. 5B hazırlanıyor.
Savunma Sanayii'ndeki ilerlememizi zaten konuşmaya gerek yok. S400 krizi yaşadık, yine aynı şeyi söyledik: "Bizi tehdit etmeyin"
F-35 ile S-400'ün ne alakası var. F-35 İsrail'de uçtuğunda bölgeden teknolojisi çalınmıyor da Türkiye'de uçtuğunda mı teknolojisi çalınıyor?
Bugün F35'lerle ilgili yaptığınız şeyin hukuki dayanağı yoktur. Konuları birbirinden ayırabilecek kadar da tecrübeli olmanız gerekiyor büyük devletseniz.
Türkiye'ye yaptırım tehditleri
Etkileyecek bizi. Bizi kendi savaş uçağımızı bir an önce yapmamız konusunda çok ciddi şekilde kamçılamış durumda. Aynen İHA ve SİHA'larda olduğu gibi. Türkiye savaş uçağı yapacak; hem insanlısını hem insansızını hem de F-35 veya ötesindeki bir özellikte bunu yapıyor olacağız. Yaptırımlar gelecekmiş, getirebilirsin kardeşim. Siyasi bağlayıcılığı yok. Akıllı mühimmatları düşünün. Onları da vermiyorlardı. Peki o zaman dedik kendimiz yaptık. 2019'da kendi motorumuzu yaptık.
Yerel Yönetimler Yasası ile ilgili genelde gelir artırıcı önlemlerle ilgili talep olduğunu görüyoruz.
Libya ile yapılan anlaşma
Libya tezkeresi yarın Meclis’te görüşülecek. Ümit ediyoruz oradan da onay alarak çıkacaktır. Tezkere bir yıl için geçerlidir, ihtiyaç ne zamansa gerektiği şekilde gerektiği miktarda gönderilir. Türkiye’ye biçilmek istenen bir rol var; sadece kendi karasında hapsedilmek istenen bir Türkiye var ve Türkiye bu oyunu gördü. Bu oyun yeni bir oyun değil. Fırsat bulunduğu an bunu yapmak istiyorlar ve daha fazla gecikemeyeceğimiz için bu oyunu bozmak zorunda olduğumuzu gördük.
Bu yapılan Libya’da BM nezdinde tanınan hükümet ile yapılan bir anlaşmadır.
"Mısır için son derece faydalı bir anlaşma"
Türkiye’nin kendi çıkarları doğrultusunda ciddi bir hamledir. Mısır için de son derece faydalı bir anlaşmadır aslında bu yapılan bölgenin de çıkarına olan bir anlaşma. Bu bir barış projesidir. Dünyaya diyoruz ki bu barışın devam etmesini istiyorsanız ‘Burası Türkiye’nin sahasıdır’ diyoruz. Bu anlaşmadan sonra Hafter’in saldırılarının daha da arttığını görüyoruz.
Libya tezkeresinin içeriğine baktığınızda tezkere, insani yardımdan askeri katkıya kadarki aralıkta her şeye müsaade ediyor.