30. İSEDAK toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "Hepimiz hesap gününe inanıyoruz. Kendinize, nefsimize, vicdanımıza izah edebilsek bile böyle bir gelir uçurumunu o yüce mahkemede izah edebilmenin imkanı yoktur. Hepimiz günde birkaç hurma ile açlığını bastıran bir peygamberin ümmetiyiz" dedi.
Erdoğan, "Amerika kıtasını Kolomb’dan önce Müslümanlar keşfetti” dedim diye, Batı medyası tarafından, aynı zamanda yabancılaşmış kompleksliler tarafından hedef alındım" diye konuştu.
Erdoğan, "Irak ve Suriye'de akan kanın önüne geçebilir. Az önce rabbimin ayetlerini dinledik ve bize ikazda bulunuyor zulmeden karşısında taraf olun diyor. Eğer birlik olunursa Filistin'in yalnızlığına son verilebilir. Bizim sorunlarımızı dışardan gelenler çözmeyecek. Dışardan gelenler ucuz iş gücünü kavga ve çatışmaları seviyor inanın bizi sevmiyorlar. Dışardan gelenler bizim ölümüzü çocuklarımızın ölümünü seviyor. Bu acı manzara karşısında ne kadar daha susacağız" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'ndeki İslam Konferansı Örgütü Ekonomik ve Ticari İşbirliği Daimi Komitesi'nin (İSEDAK) 30. toplantısının açılışında konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
Ekonomik anlamda bu kadar iyi olan İslam ülkeleri insani ve siyasi olarak tarihinin en büyük krizlerini eş zamanlı olarak yaşıyor. Bazı üye ülkelerimiz kişi başı milli gelirde dünyada en üst sıralarda yer alırken birçok üye ülkemiz de ne yazık ki en alt sıralarda yer alıyor. 57 üye ülkemizden 21 tanesi BM en az gelişmiş ülkeler kategorisinde bulunuyor. Bu tabloyu kendi nefislerimize izah edebilmenin yolu yoktur.
Ayrıca hepimiz bir Allah’a inanıyoruz. Hepimiz hesap gününe inanıyoruz. Kendinize, nefsimize, vicdanımıza izah edebilsek bile böyle bir gelir uçurumunu o yüce mahkemede izah edebilmenin imkanı yoktur. Hepimiz günde birkaç hurma ile açlığını bastıran bir peygamberin ümmetiyiz.
İslam coğrafyası tarihinde hiç olmadığı kadar kan ve gözyaşı ile anılır hale geldi. Her gün birkaç ülkede Kerbela ile karşı karşıya kalıyoruz. Çocuklarımız kadınlarımız öldürülüyor. Mescitlerimiz katliam mekanlarına dönüştürülüyor. Mescitlerimizi emin mekanlar haline getiremediğimiz için Mescid-i Aksa postallar altında çiğneniyor. Sesimiz çıkabiliyor mu? Hayır.
Irak ve Suriye'de akan kanın önüne geçebilir. Az önce rabbimin ayetlerini dinledik ve bize ikazda bulunuyor zulmeden karşısında taraf olun diyor. Eğer birlik olunursa Filistin'in yalnızlığına son verilebilir. Bizim sorunlarımızı dışardan gelenler çözmeyecek. Dışardan gelenler ucuz iş gücünü kavga ve çatışmaları seviyor inanın bizi sevmiyorlar. Dışardan gelenler bizim ölümüzü çocuklarımızın ölümünü seviyor. Bu acı manzara karşısında ne kadar daha susacağız.
“Amerika kıtasını Kolomb’dan önce Müslümanlar keşfetti” dedim diye, Batı medyası tarafından, aynı zamanda yabancılaşmış kompleksliler tarafından hedef alındım.
Bizim sormamızı sorguluyor olmamımızı istemiyorlar bizim siyasi ilmi tarihi hatırlatmamızdan çok ama çok rahatsız oluyorlar. Bizim barıştan dayanışmadan söz etmemizden çok ama çok rahatsız oluyorlar.
Biz petrol uğruna elmas altın uğruna bitmek bilmeyen hırs uğruna çocuklara kıyan tarafta olamayız. Irkçılığın yanında duramayız.
Kardeşlerim İslam coğrafyasının yaşadığı trajediden daha ağır olan suskunluk ve anlamsız mazeretlere sığınmaktır.
Bu toplantı vesilesi ile tekrar hatırlatmak ve vurgulamak isterim Türkiye olarak başka devletlerin iç işlerine müdahale arzumuz yoktur. İhmal ettiği kardeşleri ile kucaklaşma arzusu içindeyiz.
Krizlerden çıkmak için bir ve beraber olamamız gerekir. Yeterki Kuran'ın emrettiği gibi kardeş gibi birbirimize sarılalaım. Kimin ne çıkarı varsa bunu bir kenara bırakıp çaba sarf etmelidir.
Bu toplantı vesilesi ile tekrar hatırlatmak ve vurgulamak isterim Türkiye olarak başka devletlerin iç işlerine müdahale arzumuz yoktur. İhmal ettiği kardeşleri ile kucaklaşma arzusu içindeyiz.
Bütün kalbimle samimiyetimle ve hasbiliğimle İslam coğrafyasının tamamına hangi mezhepten olursa olsun, tüm Müslüman kardeşlerime bir çağrı, bir davet yapıyorum. Ne olur, şöyle kenara çekilelim ve manzaraya bir bakalım. Kim kazanıyor, kim kaybediyor? Ölümlerden kazanan kim, çatışmalardan kazanan kim, aramızda var olan sorunlardan kazanç sağlayan kim? Bu soruların cevaplarını verebilirsek, o cevapların gereğini yerine getirmek için bir küçük adım dahi atabilirsek işte o zaman çözümün fitili tutuşturulmuş demektir
BM'nin gerçek manada bir reforma ihtiyacı vardır. Şu anda bütünüyle İİT acaba bir etkinlik bu anlamda yapabildi mi? 197 ülke var, bunun içerisinde 57 ülke İİT'nin üyesi. Bir şey yapabildik mi, yaptık mı? Hayır. Ne zaman, ne gibi adım atacağız? Buralarda stratejilerimizi gözden geçirmemiz lazım
Bunun için bir şey yapabildik mi? Ne zaman ne gibi adımlar atacağız?
İranlı kardeşlerimizin bir sözü var "oturdular, konuştular, dağıldılar" bu konuda bir adım atmazsak neticesi olmayan toplantılar yapmış oluruz. Biz neticesi olmayan toplantılar yapmak istemiyoruz. Netice almamız gerekiyor.
Bizim finansman gücümüz nerelerde değerlendiriliyor bunu araştırmamız lazım. İnanın bizim finansman gücümüz farklı zamanlarda karşımıza çok farklı bir şekilde çıkabiliyor.
Bu toplantıda yeni bir şeyi ileri sürüyorum İSEDAK Menkul Kıymetler Borsası yanında gayrimenkul kıymetler borsasını kurması önemli İSEDAK altın borsası üzerinde durması gerekir. Bu endeksin aktif bir rol ve yatırımcılar haline gelmesi hususunda fayda var diye inanıyorum.