Namık Durukan
Türkiye, yerel seçime odaklanmışken, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) seçim sonrası Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki PKK ve YPG’ye yönelik kapsamlı operasyona hazırlanıyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu kapsamda 31 Mart’taki yerel seçimin ardından Bağdat ve Erbil’i ziyaret etmesi bekleniyor. Türkiye, yine operasyonlarla ilgili olarak ABD ve Rusya yönetimleri ile bir süreden beri kapsamlı görüşmeler yürütüyor.
Irak’ın kuzeyinde Pençe Kilit-Harekatı bölgesinde 13 Ocak’ta üs bölgesine sızma sonucu yaşanan çatışmada 9 askerin şehit edilmesi sonrası bölgede başlatılan harekat geniş bir alanda devam ediyor. Kuzeydoğu Suriye’de ise belirlenen hedefler nokta atışları ile vuruluyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4 Mart’ta kabine toplantısının ardından yaptığı açıklamada, iki ülkedeki örgütün varlığına yönelik kapsamlı bir harekat hazırlığına dikkat çekerek, şöyle konuşmuştu: "Terörle mücadeleyi kararlılıkla sürdürüyoruz. Irak sınırlarımızı güven altına alacak çemberi tamamlamak üzereyiz. İnşallah bu yazın Irak sınırlarımızla ilgili meseleyi, kalıcı olarak çözüme kavuşturmuş olacağız. Suriye sınırlarımız boyunca 30-40 kilometre derinliğinde güvenlik koridoru oluşturma irademiz bakidir. Türkiye'yi güney sınırları boyunca kuracağı bir 'teröristan' ile dize getireceğini düşünenlere yeni kabuslar yaşatacak hazırlıklarımız var."
Irak Sınır Muhafızları çatışma bölgesinde
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Bağdat’ı ziyaret etmesi, Antalya Diplomasi Forumu’na katılan Kuzey Irak Kürt Yönetimi Başkanı Neçirvan Barzani’nin ise 1 Mart’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir araya gelmesi sonrası Irak Sınır Muhafızları’ndan oluşan bir tugayın yoğun çatışmaların yaşandığı Türkiye sınır hattındaki Şeladize bölgesine konuşlanması sonrası gözler bu noktaya çevrildi.
Sınır muhafızları zırhlı araçlar eşliğinde TSK’nın, örgüte karşı yoğun operasyon yaptığı Şeladiz kasabasına bağlı Balinda Vadisine konuşlandı. Birliklerden bir bölümü ise bölgenin Nerve, Rekan ve Doski alanlarına dağıtıldı.
Sınır Muhafızları birliğindeki kuvvetlerin bir bölümünün ise Şeladize’nin 7 km kuzeyine askeri açıdan stratejik olan noktalara yerleştirilmesi planlanıyor. Irak askeri birliğinin bölgeye konuşlandırılmasındaki amacın “Çatışmalar nedeniyle bölgeden göç etmek zorunda kalan halkın yeniden köylerine dönmesinin sağlanması” olduğu açıklandı.
Erdoğan, Bağdat gezisine hazırlanıyor
26 Şubat’ta yaptığı açıklamada yerel seçimlerin ardından Irak’a ziyaret gerçekleştireceğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gezisine ilişkin detaylar da netleşmeye başladı.
Kürt kaynakları, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bağdat programını Ramazan ayından sonra Nisan’ın ortasında belirleyeceğini, bu kapsamda protokol ekibinin yakında hazırlıklara başlayacağını duyurdu. K24’ün konuya ilişkin haberine göre, Erdoğan’ın temaslarında Irak, Suriye ve Türkiye arasında yıllardır çözülemeyen su sorunu, PKK, ticaret, Türkiye üzerinden pazarlanan petrol ve kalkınmaya ilişkin başlıkların ele alınması bekleniyor.
Cumhurbaşkanı olarak ilk ziyareti olacak
Erdoğan'ın Bağdat ziyareti, Turgut Özal'ın 1980'lerin sonundaki ziyaretinden bu yana bir Türk cumhurbaşkanının gerçekleştirdiği ilk ziyaret olacak. Erdoğan, 2008 ve 2011'de Irak Başbakanı Nuri el Maliki döneminde Başbakan sıfatıyla Bağdat'ı ziyaret etmişti.
Erbil de programda
Erdoğan’ın, Irak ziyareti kapsamında Kuzey Irak’a da ziyaret gerçekleştirmesinin ihtimal dahilinde olduğu bildirildi. Erdoğan’ın olası ziyareti halinde Bölge Başkanı, Başbakan ve diğer üst düzey yetkililerle Erbil’de bir araya gelmesi bekleniyor.
Yoğun görüşme trafiği
Dünya Hükümetler Zirvesi kapsamında Dubai’ye giden Kürt Başbakan Mesrur Barzani ile Cumhurbaşkanı Erdoğan, 13 Şubat’ta bakanların da hazır bulunduğu toplantıda biraraya gelmişti. Toplantıda taraflar, bölgede güvenlik ve istikrarın korunması için iş birliği ve koordinasyonun güçlendirilmesinin önemini vurgulamıştı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ise 22 Ağustos 2023’te Bağdat ve Erbil’e 3 günlük bir ziyaret gerçekleştirdi. Bakan Fidan ile Başbakan Mesrur Barzani görüşmesine Enerji ve Doğal Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar da katılmıştı. Görüşmenin ardından yapılan ortak basın açıklaması sonrası Bakan Fidan, Ankara'nın Erbil'le ilişkileri geliştirme arzusunu yineleyerek, “Geçmişte Irak’ın diğer bölgelerine göre daha istikrarlı ve müreffeh olan Erbil’in böyle kalmasını istiyoruz ve bu amaçla her türlü yardıma hazırız" demişti.
Fidan’ın ardından Güler deErbil’de
Dışişleri Bakanı Fidan’ın ziyaretinden 6 ay sonra Savunma Bakanı Yaşar Güler, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Metin Gürak’la birlikte Erbil'e ziyaret gerçekleştirerek Kürt yönetimi ile PKK’nın bölgedeki varlığını masaya yatırmıştı.
Erdoğan’ın Irak ziyaretinde şu başlıkların masaya yatırılacağı belirtildi:
Su sorunu
Türkiye ile Irak arasında en önemli sorunlardan birinin ise su anlaşmazlığı olduğu biliniyor. İki ülke arasında suyun kullanılmasına yönelik sorun 70 yılı aşkın süredir devam ediyor. Türkiye’nin, Dicle ve Fırat nehirlerinin kaynakları üzerine 20'den fazla baraj inşa etmesinin Irak'ın kuraklık ve çölleşme sorunlarını derinleştirdiği ileri sürülüyor. Bağdat yönetimi, Ankara’yı uluslararası anlaşmalara uyma konusunda isteksiz davranmakla suçluyor.
Dicle ve Fırat nehirlerinin yakın zamana kadar Irak’ın temiz su miktarının yüzde 90’ını oluşturduğunu ancak her iki nehirdeki su seviyelerinin, Türkiye'nin inşa ettiği barajlar nedeniyle giderek azaldığına dikkat çekiliyor.
Bağdat yönetiminin, Dicle Nehri'nden su miktarının saniyede 500 metreküpe ve Fırat Nehri'nden saniyede 300 metreküpe çıkarılması yönündeki taleplerine Türkiye’nin henüz yanıt vermediği ileri sürülüyor.
Tarım geriledi
Komşu ülkelerin katılımıyla Bağdat'ta düzenlenen Üçüncü Su Kongresinde, Irak'ın orta ve güneyindeki su kıtlığı, ormanların kuruması, Irak topraklarının büyük bir kısmının yok olması tehlikesi ve bunun genel olarak balık, hurma, tarım ve hayvancılık üzerindeki etkisi ele alındı.
Irak Tarım Bakanlığı'na göre buğday ve arpa ekilen alan geçen yıl 11 milyon 600 bin dönümden son yılların en düşük seviyesi olan 7 milyon dönümün altına düştü. Uluslararası Göç Örgütü, Mart 2023’te orta ve güney Irak'ta 12 binden fazla ailenin kuraklık nedeniyle yerinden edildiğini ve Irak’ın farklı bölgelerine göç etmek zorunda kaldığını bildirmişti.
Irak Başbakanı Sudani’nin, Mart 2023’te Türkiye ziyaretinde ele aldığı konular arasında su sorunu da vardı. Irak'a bir ay süreyle daha fazla su bırakılmasına karar verilen görüşmede, taraflar su konusunda karşılıklı anlayışın geliştirilmesine hazır olduklarını belirtmişti.
Türkiye, Kalkınma Yolu Projesi’ne dahil olmak istiyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Bağdat ziyaretinde ele alacağı ana konulardan birinin ise “Kalkınma Yolu” projesi olduğu ifade edildi. Erdoğan’ın, Irak'ın Körfez ülkelerini Avrupa'ya bağlayacak “Ekonomik otoyolu” olarak kabul edilen Kalkınma Yolu'nun inşasına Türk şirketlerini dahil etmek istediği aktarıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 14 Temmuz 2023’te Irak Başbakanı’nı telefonla arayarak, Türk şirketlerinin Kalkınma Yolu Projesi’nde çalışmaya, iki ülke arasındaki değişim ve ilişkileri daha da geliştireceğini belirttiği, bu kapsamda tüm bölgeye hizmet edecek ekonomik fırsata katılmaya hazır olduklarını belirttiği kaydedildi. .
Kürt petrolünün yeniden Türkiye üzerinden pazarlanması
Bağdat yönetiminin başvurusu üzerine Paris Uluslararası Tahkim Mahkemesi’nin Kürt petrolünün Türkiye üzerinden pazarlanmasına yönelik 25 Mart 2023 tarihinde verdiği aleyhte kararın ardından Ceyhan limanı üzerinden yapılan sevkiyat durdu. Yapılan görüşmelerden ise bugüne kadar sonuç alınamadı.
Mahkeme kararına göre Türkiye, Irak'a 1,7 milyar dolar tazminat ödemesi gerekiyor. Davanın geri çekilmesi için Ankara ile Bağdat arasında görüşme trafiği ise sürüyor. Bağdat yönetimi, Ankara’dan Ceyhan Limanı‘na ulaşan 350 kilometre uzunluğundaki petrol boru hattını onarma sorumluluğunu üstlenmesini talep ediyor.
Sorun aşıldı ancak petrol henüz gönderilmedi
Bağdat’ta 4 Nisan 2023’te Kürt Hükümeti Başbakan Mesrur Barzani ile Irak Başbakanı Sudani’nin katılımıyla Irak Milli Petrol Şirketi (SOMO) aracılığıyla Ceyhan Limanı üzerinden günlük 450 bin varil petrol ihraç etmesi konusunda anlaşma imzalaması ile sorunun aşılmasına yönelik önemli bir adım atıldı. Kürt Bölgesi'nden petrol ihracatının yeniden başlatılması için Doğal Kaynaklar Bakanlığı ile SOMO arasında yaşanan teknik sorunların çözülmesinin ardından yeniden petrol ihracına ilişkin Irak Petrol Bakanlığı tarafından Türkiye'ye resmi yazı gönderilmişti. Türk tarafı ise süreci yeniden başlatmaya hazır olduğunu ifade etmesi sonrası Kahramanmaraş merkezli depremde zarar gören petrol boru hatlarının onarımını tamamlayarak kullanıma hazır hale getirmişti. Sorunların büyük bölümünün aşılmasına rağmen Kuzey Irak’tan petrol ihracatının henüz başlamadığı bildirildi.
İki ülke arasında ekonomi ve ticaret
İstatistiği bilgilere göre Türkiye ile Irak arasındaki ticaret hacmi 2022 yılında 15,2 milyar dolara ulaştı. Türkiye, iki ülke arasındaki ticaret seviyesini 20 milyar doların üzerine çıkarmayı hedefliyor. Türk şirketleri, Irak'ın her yerindeki yatırım ve altyapı inşaat projelerinde önemli bir varlığa sahip. Ankara, Bağdat ile ekonomik ve yatırım ilişkilerini daha da geliştirme ve Türk şirketlerine Irak'ta çeşitli sektörlerde çalışma fırsatı yaratılması arzusunu her zaman ifade ediyor.
Başta giyim, gıda, ev eşyaları ve inşaat olmak üzere Türk mallarının ana ithalatçılarından biri olarak kabul ediliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın beklenen Bağdat ziyaretinde, iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari açılımın artırılması ve yatırımcılara kolaylık sağlanması, iki taraf arasındaki görüşmelerin ana konularından olacak. Irak'ın temel taleplerinden biri Türkiye'nin vize kolaylığı sağlaması olsa da Ankara, Iraklıların kendi ülkesi üzerinden yasadışı yollardan Avrupa'ya göç etmeye devam etme girişimlerini gerekçe göstererek bu talebe henüz sıcak bakmıyor.
PKK ve Haşdi Şabi dosyası
PKK’nin Irak-Türkiye sınır bölgelerinde, özellikle Sincar’da faaliyetlerini arttırması rahatsızlık yaratan sorunların başında geliyor. Türkiye bu nedenle Kuzey Irak, Sincar ve Kuzeydoğu Suriye’deki PKK-YPG hedeflerini her defasında vurarak operasyonlar düzenliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bağdat ziyaretinde Irak Hükümetinden PKK'nin faaliyetlerine son vermeye çalıştığına dair güvence isteyeceği, bunun sağlanamaması halinde ise TSK’nın bölgede örgütün ana merkezlerine yönelik kapsamlı harekata destek verilmesini talep edeceği belirtiliyor.
Görüşmelerde ayrıca Kuzey Irak’ta faaliyet gösteren İran'a yakın silahlı gruplara, özellikle de TSK üslerine yakın yakın faaliyet gösteren Şii Haşdi Şabi silahlı gruplarının, Irak'taki Türk çıkarlarına tehdit oluşturmamaları yönünde bir güvence almaya çalışacağı ileri sürülüyor.
"TSK 30 kilometre içeride"
Irak Başbakanı Sudani, Ankara ziyaretinde Erdoğan ile görüşmesinin ardından düzenledikleri ortak basın toplantısında, TSK’nın Irak topraklarını 30 kilometre geçtiğine dikkat çekmişti.
Bağdat ile Ankara arasında güvenlik ve istihbarat açısından koordinasyonun devam ettiğini ifade eden Sudani, hiçbir gücün Irak topraklarını kullanarak Türkiye'ye saldırmasına ve bölgesel güvenliğe tehdit oluşturmasına izin vermeyeceklerini ifade etmişti.
Irak İçişleri Bakanı Abdulemir Şemeri ise, TSK'nın Kuzey Irak Bölgesi sınırlarındaki operasyonlarına ilişkin yaptığı değerlendirmede “Türkiye, Irak topraklarının 15-20 km kadarını kontrol ediyor" demişti.
Kuzeydoğu Suriye planı
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Suriye sınır hattında 30-40 kilometrelik “Güvenli Bölge” planının uygulamaya geçirilmesi için Dışişleri Bakanlığı ve MİT’in ABD, Rusya ve Arap ülkeleri ile görüşme trafiğinin yoğunlaşması dikkat çekiyor.
Bölgeye yönelik kapsamlı bir harekat hazırlığı sürerken Ankara’nın Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri üzerinden Suriye Rejimi Başkanı Beşar Esad’ı TSK’nın olası harekatına destek vermeye ikna etmeye yönelik girişimlerini arttırdığı ileri sürüldü. Suriye rejiminin Arap birliğine tekrar Kabul edilmesi ile bu ülkenin Arap ülkeleri ile ilişkileri de normalleşmeye başladı. Bu kapsamda Suudi Arabistan Kralı Selman Bin Abdulaziz Al Suud’un yakın zamanda Şam’I ziyaret edeceği, görüşmede Türkiye’nin talebini de Esad’a ileteceği iddialar arasında.
Türkiye, Kürt, Arap, Süryani, Ermeni ve Türkmenlerden oluşan IŞİD'e karşı mücadele için ABD tarafından oluşturulan ve ortak bir operasyon gücü olarak da kullanılan Suriye Demokratik Güçleri’ne desteğin çekilmesini ABD’den talep ediyor.