Gündem

Erdoğan: Gezi Parkı'na o tarihi eseri, AKM'nin yerine dev opera binasını ve Taksim'e selâtin camisini yapacağız!

"Cesur olacağız, korkmayacağız"

18 Haziran 2016 21:42

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da İslam Araştırmaları Merkezi'nin "Antik Çağdan 21. Yüzyıla Büyük İstanbul Tarihi" başlığıyla yapılan toplantıda konuştu. Gezi Parkı'na Topçu Kışlası'nın yapılacağını belirten Erdoğan, "Cesur olunması gereken konulardan biri de bu. Taksim'deki Gezi Parkı! Oraya o tarihi eseri inşa edeceğiz. Orada bir eser vardı. Adı ister tarih müzesi olur, ister şehir müzesi olur... Ama bunu yapmamız lazım.Taksim Meydanını tamamen yayalaştırmamız lazım. Korkmayacağız" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, Taksim Meydanı'ndaki Atatürk Kültür Merkezi'nin yıkılarak yerine opera binası yapılacağını da duyurdu. Erdoğan, Taksim Meydanı'na bir selâtin camisi yerleşmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.

Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda düzenlenen toplantıda Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

"Dünya ve bölge tarihi, İslam tarihi, genel Türk tarihi, Selçuklu tarihi, Osmanlı tarihi, hatta henüz 92 yıllık bir geçmişe sahip olmasına rağmen Cumhuriyet tarihi gibi alanların hepsinde de mevcut birikimimizi ileriye taşıyacak çalışmaları süratle hayata geçirmeliyiz. Çünkü tarih, sadece geçmişin hikayesi değildir. Aynı zamanda geleceğimize yön veren bir pusuladır. Buna ihtiyacımız var. Yaşadığımız olayları, ülkemizdeki, bölgemizdeki gelişmeleri, tarihin bize tuttuğu ışık doğrultusunda sürekli yeniden yorumlamak, yeniden değerlendirmek mecburiyetindeyiz. Son dönemde liselerde, ortaokullardaki öğrencilerimizi tarih bilinci ile yetiştirmemiz gerekiyor. Lise ve orta okul öğrencileri tarih bilinciyle donatılmalı. 

"Kültür Bakanlığımız yayınladığı eserlerle yastık altı kaynakları arttırmamız gerekiyor. Müfredatımızı milli eğitimde güçlendirmemiz gerekiyor. İstanbul tarihi bir şehrin tarihi değil, dönemlerinin en güçlü devletlerinin tarihidir. Tarihimizle günümüz arasındaki kopukluğun bedelini ödedik ve ödemeye devam ediyoruz. Özellikle 1960-1970'li yıllar adeta faciadır. Şehircilik bugünün en büyük problemidir. 

 

"Vakıf Katılım A.Ş kurulmalı"

 

"Dört bini aşkın vakıf eserini bizler hayata geçirdik. Hepsini ele aldık ve onları bugüne ve geleceğe hazırladık. Hala da devam ediyoruz. Vakıf Katılım AŞ'yi kurmaktaki kararlılığımın altında da bu yatmaktadır. İstiyorum bir vakıf, artık o faizin, o bizler için yanlış olan anlayışından kurtulsun ve Vakıf Katılım AŞ olarak kazandığını harcayacağı yer vakıf eserleri olsun, öğrenciler olsun, üniversitesi olsun, okulları olsun.

 

"Korkmayacağız"

 

"Devam eden ve hazırlıkları süren yeni projelerle İstanbul'un çok daha ileriye taşınacağını vurgulayan Erdoğan, "Ben Sayın Başkanıma söylüyorum, 'Cesur olacaksın' diyorum. Eğer cesur olmazsan biz bu işi başaramayız. Cesur olmamız gerekenlerden bir tanesi, bugün burada yine söylüyorum, bir, Taksim'deki Gezi Parkı.

Oraya o tarihi eseri inşa edeceğiz. Eğer tarihimize sahip çıkacaksak orada tarihi bir eser vardır, o tarihi eseri oraya yeniden kurduracağız ve adı bunun ister tarih müzesi olur, ister şehir müzesi olur, bunu orada yapmamız lazım." açıklamasında bulundu."

 

"Selatin camisi yerleşmesi lazım"

 

"Bir diğeri de maksem. Orda bir selatin camii yerleşmesi lazım. Bir diğeri de AKM. Oraya dev bir operası binasını yerleştirmek suretiyle 'bizim sanat anlayışımız bu' dememiz lazım.


 

Selâtin Camii nedir?

 

Selâtin camileri, Osmanlı İmparatorluğu döneminde sultanların yaptırdıkları camilere verilen addır. Osmanlı dönemindeki ilk selatin camileri Bursa'daki Ulu Camii ve Yeşil Camii'dir.

İstanbul'daki ilk selâtin camisinin, İstanbul'un ele geçirilmesi sonrası camiye çevrilen Ayasofya olduğu öne sürülse de II. Mehmed tarafından yaptırılmış Fatih Camii ilk selatin camii olarak kabul edilmektedir. İstanbul’da özgün halini koruyan en eski selâtin camii ise II. Bayezid'in yaptırdığı Bayezid Camii olarak kabul edilir.

Osmanlı saray geleneğinde selâtin camilerinin yaptırılabilmesi için birtakım koşullar vardır. Öncelikle bir padişahın selâtin camisi yaptırması için önemli bir askerî zafer kazanması ve bu zaferle birlikte önemli bir savaş ganimeti ele geçirmesi gerekirdi. Selâtin camilerinin yapımına devlet kasasından takviye olmaz, yalnızca padişahın kişisel serveti kullanılırdı. Önceleri sefere gitmeyen ve ganimet kazanmayan padişahlar selâtin camisi inşa ettirmezlerdi ancak bu gelenek, I. Ahmet'in Sultanahmet Camii'ni inşa ettirmesiyle bozulmuş ve ganimet kazanma geleneği 18. yüzyılda tümüyle terk edilmiştir.