Gündem

Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na: Siz tavuk musunuz ki sandığın üzerine oturuyorsunuz?

'Eş başkanın dağda bulunan ağabeyi bunlara talimat veriyordu, hangi kaosu çıkarmaya gücünüz yetiyorsa çıkın ortaya'

29 Mayıs 2015 20:56

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Elektrik kesilirse sandığın üstüne oturun" açıklamasını eleştirirken "Hale bak, Siz tavuk musunuz ki  sandığın üzerine oturuyorsunuz? Seçimlerde oy kullanamadığı için hala tahtadan olduğunu sanıyor. Halbuki sandıklar artık plastikten. Üzerine oturursanız kırarsınız" ifadelerini kullandı. 

HDP'ye destek veren aydınları da eleştiren Erdoğan, "Şimdi bir grup aydın geçinenler çıkmış. Neymiş ben diktatörmüşüm? "Ne diyor? Taksim bizim kabemiz diyor. Demek ki bu aydınların kabesi de orası" dedi.

Adana'da konuan Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle: 

"Allah’ına kurban Adana. Bize göre Adana demek, Adanalı demek özüyle sözüyle bir olmak demektir. Biz de hayatımız boyunca adanalı kardeşlerimiz gibi özümüzle sözümüzle bir olduk. İstanbul’da başka Van’da başka konuşmadık. Her yerde gönül diliyle konuştuk. Bizim sevgimiz de milletimiz içindir öfkemiz de milletimiz içindir.

Biz sizi Allah için seviyoruz. Sizin de bizi aynı şekilde sevdiğinizi biliyoruz. Ne diyor o meşhur yenice türküsünde? “Tomurcuk gül olsan har olamazsın. Azrail de olsan can alamazsın. Dünyayı kalbura koysan elesen sende benim gibi yar bulamazsın” Onun için yeni Türkiye yolunda Adana’nın bizimle yürümesi çok önemli. Yeni anayasa ve başkanlık sistemi için adana’nın bizi desteklemesi çok önemli.

Gerek yok be gerek yok. Bunların bizleri gelip karşılaması karşılamaması sadece ne denli nezaket kurallarına sahip olduklarını gösterir. Hiç önemli değil. bölücü terör örgütünün desteklediği o partinin belediye başkanları da aynı. Ama aynı şekilde MHP’nin bir Karabük belediye başkanı karşıladı. Ve hatta açılış törenine de geldi. Oraya da gelince ben de kendisinden rica ettim çıktı selamlama konuşması yaptı. Biz nezakete nezaketsizlik yapmayız. Eğer nezaketsiz kurallarına uymuş olsa türkiye’nin bir cumhurbaşkanı olarak yapılması gerekenin en güzelini yaparız. Ama bu kuraldan anlamayanlara da kusura bakmasınlar.

Geçen yıl hayatını kaybeden Adanalı Murat Göğebakan kardeşimizin ismini verdiğimiz kültür merkezini açtık. Cumhurbaşkanı oldum diye adana’nın işlerini takip etmeyi bırakmadım.

Adanalı kül yutar mı? Adanalı Allah’ın adamıdır, adam gibi adamdır.  Birileri çıkmış operasyon… Kim bunlar? Bölücü terör örgütünü arkasına alanlar. Ben şimdi buradan özellikle kürt kardeşlerim oyuna geliyor. Diyorum ki bu ülkeyi asla böldürtmeyeceğiz. Kimse böyle bir yola başvurmasın. Vurursa karşısında bizi bulur, silahlı kuvvetlerimizi bulur, emniyet gücümüzü bulur. Hepsinden önce milletimizi bulur.

Bunların baş imamları, hocaefendileri 90’lı yıllarda Amerika’ya kaçtı. Niye Mekke’ye Medine’ye gitmedin ya? Oraya gitseydin ya ne işin var orada? Arkadan küçük imamlar da kaçıyor.

Ne dediler, o hocaefendi denilen zat “başını aç peruk tak” dediler mi? İşte bunlara 7 Haziran dersi çok önemli.

Hakkari vekili ne diyor, keşke beraber açsaydık diyor. Ben bugüne kadar bunların belediyelerinin bulunduğu 5 ile gittim. Hiçbirinde de belediye başkanları bizi karşılmaya gelmediler. Çünkü dağdan böyle emir aldılar. Bunları dağ yönetiyor dağ. Bunlarda irade yok. Şimdi bu beyefendi de keşke beraber açsaydık, neyi senle beraber açacağız ya. Sen değil misin sokağa dökülün, sen değil misin 50 kişinin ölümüne neden olan?

Şimdi bir grup aydın geçinenler çıkmış. Neymiş ben diktatörmüşüm? Gezi’yi bunun için yaptılar, 17-25 aralık’ı bunun için yaptılar. Ne diyor? Taksim bizim kabemiz diyor. Demek ki bu aydınların kabesi de orası. Bir zamanlar bir tanesi de ne diyordu? Kabe arabın olsun bize Çankaya yeter diyor. O da CHP zihniyeti.

Bunlar işte bir tane müftü bulmuşlar, ne diyor? “benim partimin dini zerdüştlük olsa yine aday olurum” Hale bak.

Eş başkanın dağda bulunan ağabeyi bunlara talimat veriyordu. Havalimanını engellemek için saldırırken, bu eş başkanın en küçük kınamasını “abi ayıp ediyorsun” dediğini duyan var mı? Diyemez, bunları dağ yönetiyor.

Hangi kaosu çıkarmaya gücünüz yetiyorsa çıkın ortaya. Bilesiniz ki bunun bedelini ağır ödersiniz. Siz bu ülkeyi bu ülkenin güvenlik güçlerini ne zannediyorsunuz? Daha seçim yapılmadan seçim sonrası kaostan bahsediyorlar. Bunlar kandan besleniyor, candan besleniyor. Bunlarda hizmet göremezsiniz. Yüze yakın belediyeleri var, hangisinin şöyle dişe dokunur bir hizmetini gördünüz? Bunlar ancak Diyarbakır’da, dağa kaçırılan çocukları için eylem yapan anneleri taciz etmeyi bilir. Arka kapısında da paralel yapıyla anlaşma yaparlar.

Bu partinin adayı bir esnafın yanına gidip oy istiyor. Esnaf da buna belim ağrıyor diyor. Aday da geçmiş olsun ama biz oy istiyoruz senden diyor. Bunun üzerine esnaf çok enteresan “size oy verip de her gün defalarca kepenk açıp kapatamam belim ağrıyor belim” diyor. Evet bunlar sadece milletin işine gücüne ekmeğine mani olmayı bilir.

Elektrik kesilirse sandığın üstüne oturun diyor. Hale bak, seçimlerde oy kullanamadığı için jala tahtadan olduğunu sanıyor. Halbuki sandıklar artık plastikten. Üzerine oturursanız kırarsınız sayın kılıçdaroğlu. Siz sandığın üstüne oturmanın değil, sandıktan çıkmanın hesabını yapın.

Yahu tavuk musunuz da sandığın üzerine tüneyeceksiniz? Sandık üzerne oturmak için değil, sandıktan çıkmak için var. "