Ekonomi

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı: Artık enflasyon tehdidi yok; MB göstermelik değil, seri faiz indirimleri yapmalı!

“Yastık altına giden parayı ekonomiye enjekte edecek politikalar geliştirin diyoruz"

19 Mayıs 2016 14:16

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Bülent Gedikli, TCMB'nin daha seri faiz indirimi yapması gerektiğini söyleyerek, "TCMB daha seri faiz indirimleri yapmalı diyebilirim. Öyle göstermelik 25 baz puan olayı değil. Önümüzdeki süreçte daha seri indirimler olmalı diye düşünüyorum. Çünkü küresel ekonomi sıkıntılı bir hale girdi. Dünya deflasyonist bir sürece gidiyor enflasyon diye bir sorun yok" ifadesini kullandı.

Sözcü'de yer alan habere göre; Bülent Gedikli, Ekonomi Muhabirleri Derneği (EMD) toplantısında konuştu. Gedikli burada yaptığı açıklamalarda, “TCMB ile önümüzdeki dönemde uyumlu bir süreç daha proaktif bir yaklaşım ortaya koyacağını öngörüyorum. Geçmişe değil ileriye bakışlı proaktif kararlar alacaklarını düşünüyorum. Enflasyonda zaten korkacak bir şey yok. Enflasyon zaten düşecek. Küresel deflasyondan söz ediliyoruz, enflasyon diye bir şey kalmayacak” dedi ve ekledi:

“Rakamsal olarak bir şey söylemek istemem ama TCMB daha seri faiz indirimleri yapmalı diyebilirim. Öyle göstermelik 25 baz puan olayı değil. Önümüzdeki süreçte daha seri indirimler olmalı diye düşünüyorum. Çünkü küresel ekonomi sıkıntılı bir hale girdi. Dünyada büyümenin daha da kötüleştiği bir dönem ortaya çıkacak. Artık enflasyon diye bir tehdit yok.”

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Türkiye’de faiz oranlarının yüksek olduğunu ve kimsenin bu faizlerle Türkiye’de yatırıma girmeyeceğini genel olarak birçok konuşmasında dile getiriyor. Erdoğan faiz oranlarının tek haneli rakamlara inmesi ve daha önce yüzde 4.6 ile görülen tarihi taban seviyeye yaklaşması gerektiğini düşünüyor.

TCMB’nin politika faizi ise yüzde 7.5 seviyesinde bulunuyor.

Ekonomi yönetiminde olası değişimlere ilişkin sorular üzerine Gedikli “Konunun isimler üzerinden konuşulmasını doğru bulmuyorum… Gelinen noktada tabi daha dinamik kadroların iş başında olması lazım. Yüzde 4 büyüyoruz ama bizim için yeterli değil daha fazla yüzde 5.5 yüzde 6’yı yakalamamız bu büyümeyi devreye sokacak bir takım araçları yakalamamız lazım” dedi.

Ortodoks politikalardan tercihen değil dünya ekonomisi şartları nedeniyle vazgeçildiğini belirten Gedikli, “Biz değişim istedik diye değil şartlar dünyada böyle gelişti. Yepyeni bir yapı ortaya çıkıyor ve bu yeni yapıya uygun bir kadronun da görevde olması son derece normal. Ancak isimler üzerinden konuşulmaması gerekiyor” dedi.

Cumhurbaşkanı uzun zamandan beri faizlerde düşüş istediğine vurgu yapan Gedikli, “Bunun temel sebebi küresel ekonominin deflasyona doğru gittiğini görüyor… Yeni dünya dönemi deflasyonlu yavaş küçülme dönemi. Hem deflasyon hem de küçülmeler olacak döneme işaret ediyor. Dolayısıyla bu dönemin kodlarına göre bir takım şeyleri ortaya koyma ihtiyacı var” dedi ve ekledi:

“‘Faiz düşürün’ demek ülkenize güvenin, Türkiye’nin geleceğine güvenin endişe etmeyin demektir. Bu önemli bir mesajdır. Üçüncüsü biz büyük projeleri yapmaya devam edeceğiz demektir. Liderlik böyle bir vizyon ortaya koyuyor ve buna göre bir takım kararları alın mesajlarını vermiş oluyor.”

 

TCMB kanunu değiştirmeye gerek yok

 

Gedikli geçmişte TCMB ile neden sorun yaşandığını ve bu sorunların hale devam edip edilmediğine ilişkin bir soruya ise şöyle cevap verdi:

“Geçmişe bakarak, gelecek projeksiyonu olmadan veya siyasi vizyonu dikkate almadan karar verdiğinde o kararlar bizim tarafımızdan yeterli bulunmuyor. TCMB’nin zaten bağımsızlığı var ancak araç bağımsızlığı anlamında. Yoksa hükümetin hedefleriyle uyumlu olmak zorunda. Konulan hedeflere göre hareket etmek zorunda.”

TCMB’nin hükümetin koyduğu hedeflere uyumlu bir politika geliştirmesinin yeterli olacağını da belirten Gedikli, “Şu anda kanunda (değişim) ihtiyacı yok. Olursa değiştiririz ama kanun yeterli geliyor. Hükümetle uyumlu çalışma noktasına ben bir sorun görmüyorum. Geçmişte yaşanan sorun biraz uyumlu çalışmamaktan kaynaklanmıştı. Olaylara hala o eski ortadoks pencereden bakmaktan kaynaklanmıştı. Biz diyoruz ki proaktif bakalım Türkiye’nin geleceği noktayı hedeflerini gözeterek bir yaklaşım ortaya koyalım” dedi ve şöyle devam etti:

“Faizde aşağı doğru inmesi gereken bir trendden bahsediyoruz. ‘Faizi indirin’ dediğimizde neyi kastediyoruz? Bu açıklama şu manaya gelir. Ülke pasifini artık artıracak tedbirleri devreye sokun demektir. Yani yeni kaynaklar yaratın demektir. İslami finans tasarrufun artması bunlardan birisidir.”

 

Tasarruf yastık altına gidiyor

 

Türkiye’deki tasarrufların altın ve dövize yani yastık altına gittiğine dikkat çeken Gedikli, “Yastık altına giden parayı ekonomiye enjekte edecek politikalar geliştirin diyoruz. Çok zor bir şey değil… Faiz ile tasarruf arasında hiç de bir bağ yoktur. Faiz indirildiğinde üretime kayar insanlar. Tasarruf gelir ve gelecek beklentileriyle alakalıdır. İkincil piyasalarda işlem görebilecek altına dayalı kağıtlar (enstrümanlar) gerekli. Bankaların altınla ilgili çıkardıkları mevcut enstrümanlar çok basit. Sermaye piyasası işlemi yürütecektesiniz altına dayalı kağıtlarla bunun borsalarını oluşturacaksınız böyle bir yapı yok şuanda bankaların yaptıkları çok sınırlı” dedi.

Gedikli 5 yıl önce yapılan araştırmalarının yastık altındaki altının 100 milyar dolar civarında olduğunu gösterdiğini de sözlerine ekledi.

“Birileri enflasyon sorun diyorsa faizler yüksek kalmalı demek istiyordur” diyen Gedikli “Dünya deflasyonist bir sürece gidiyor enflasyon diye bir sorun yok” dedi.