AKP ve MHP'nin oluşturduğu Cumhur İttifakı'nın Ankara ve İzmir'den sonra yaptığı üçüncü ortak miting, İstanbul'da gerçekleşti. Binali Yıldırım'ın "Cumhurbaşkanımız bazı projelerden bahsedecek, sizin vaktinizi almak istemiyorum. Finali Binali ile yapalım mı?" diyerek konuşmasını kısa tuttuğu mitingde Devlet Bahçeli "İstanbul sıradan bir şehir adı değildir. Bu siper düşerse Türkiyemiz gider, nice miras ve emanetler kararır" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da mitinge 1 milyon 600 bin kişinin geldiğini belirterek, "İnşallah 1 Nisan'dan sonra bu zaferle beraber yine burada, şöyle çok fazla da uzatmadan bir de zaferin şenliğini yaparız" dedi.
Erdoğan, döviz sektöründeki hareketlerle ilgili de, "Ey finans sektörünün içinde olanlar. Dövizleri piyasadan toplayıp, “Şöyle olacak, böyle olacak” diye bu tür provokatif eylemlerin içine giriyorsanız bunun bedelini çok ağır ödeyeceksiniz. BDDK bazı adımlar attı, size bunun bedelini çok ağır ödeteceğim" ifadesini kullandı.
Marmarayı'yla, Avrasya Tüneli'yle, Boğaz'a gerdanlık gibi dizilen köprüleriyle kıtaları birleştiren İstanbul. Üzerine şiirler yazılan, resimler yapılan ve bağrında nice sanatçıları barındıran İstanbul. Sizleri aşk ile selamlıyorum İstanbul" diyen Erdoğan, Yenikapı'nın bugün bir başka güzel olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Elhamdülillah gözümüzün görebildiği kadarıyla muhteşemsin İstanbul. İşte böylesi yürekler fethetmişti İstanbul'u. İşte böylesi bir iman, aşılmaz denilen surları yerle yeksan etmişti. İşte böylesi bir azim, asırlarca İstanbul'a dünyayı yönettirmişti. 15 Temmuz'un hemen ardından 7 Ağustos'ta yine bu meydanda bir araya gelip, dosta, düşmana birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi göstermiştik. Yenikapı ruhu, İstanbul'u fethedip bize emanet eden ruhun devamıdır. Bugün Sayın Bahçeli ile AK Parti'ye ve Milliyetçi Hareket Partisi'ne gönül vermiş kardeşlerimle, Cumhur İttifakı'na inanan, güvenen tüm kardeşlerimle işte bu İstanbul için bir kez daha Yenikapıda'yız. Şu anda aldığım resmi rakam, 1 milyon 600 bin. Demek ki 1 milyon 600 bin tek yürek olduk, tek gönül olduk, bir olduk, beraber olduk, iri olduk, diri olduk, kardeş olduk, hep birlikte Türkiye olduk."
Recep Tayyip Erdoğan, "Cumhur İttifakı sadece iki partinin değil, tüm Türkiye'nin, tüm milletin ittifakıdır. Böyle olduğu için de Türkiye'yi hedef alan herkes, Cumhur İttifakı'na saldırıyor. İçeriden ve dışarıdan ne yaparlarsa yapsınlar boş. Biz milletimizle birlikte Allah'ın izniyle, bir çağın kapanıp bir çağın açıldığı bu şehri, kıyamete kadar bir İslam şehri, bir Türk şehri olarak korumaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.
İstanbul'un Ebu Eyyub el-Ensari'nin rüyası, Fatih Sultan Mehmed'in emaneti, Yavuz Sultan Selim'in gözbebeği, Kanuni Sultan Süleyman'ın nefesi, Sultan Abdülhamit'in namusu olduğunu ifade eden Erdoğan, "Bu şehir ki Gazi Mustafa Kemal'in son nefesidir. Şehit Başbakan Adnan Menderes'in hayalidir. Merhum Turgut Özal'ın rüyasıdır. Merhum Necmettin Erbakan Hocamızın duasıdır. Merhum Alpaslan Türkeş'in sevdasıdır. Bu şehir bizim de hizmetkarı olmaktan şeref duyduğumuz, davamız, aşkımız, sevdamız, hayalimiz, duamız, her şeyimizdir. İstanbul'u halkıyla bir olup 25 senede bu şehri sadece -CHP ne demektir, çöp, çukur, çamur- bunlardan kurtarmakla kalmadık, bölgesinin ve dünyanın parlayan yıldızı hale getirdik. Asırlar sonra İstanbul'u yeniden dünyanın merkezi şehirlerinden biri yaptık" değerlendirmesini yaptı.
"Milli iradenin kalesi İstanbul"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi öyle bir ses verelim ki İstanbul'un tüm ilçelerinden, mahallerinden, hanelerinden duyulsun ama dünya da duysun" diyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ey İstanbul, 31 Mart'ta İstanbul'u daha da yükseltmek için Cumhur İttifakı'nın yanında yer almaya var mısın Ey İstanbul 31 Mart'ta gözleri hala sende olanlara cevaplarını vermeye hazır mısın Ey İstanbul, 31 Mart'ta hala senin camilerinden, minarelerinden dalga dalga yayılan ezanlarına, göklerinde nazlı nazlı dalgalanan bayrağına tahammül edemeyenlere mesajını vermeye hazır mısın Ey İstanbul, 31 Mart'ta İstanbul'un yönetimini değil, ülkemizin ve milletimizin kazanımlarını hedeflerini derslerini veremeye hazır mısın Ey İstanbul 31 Mart'ta seni aşkla sevip hizmet edenlerle, seni çarpık ittifaklarının manivelası yapmak isteyenlerin tefrikini yapmaya var mısın Maşallah... İşte fethin İstanbul'u bu. İşte üç kıta, 7 iklime hükmeden İstanbul bu. İşte demokrasinin, milli iradenin kalesi İstanbul bu."
Erdoğan, vatandaşların tezahüratları üzerine "Biz sizlerle gurur duyuyoruz. Hanım kardeşlerimin şu cevvaliyeti var ya, kaleyi içeriden fethedeceğiz, ben buna inanıyorum. Zaten kale içeriden fethedilir" dedi.
Seçime bir hafta kaldığını ve gece, gündüz çalışmaya devam edeceklerini aktaran Erdoğan, "İnşallah 1 Nisan'dan sonra bu zaferle beraber yine burada, şöyle çok fazla da uzatmadan bir de zaferin şenliğini yaparız. Ona da hazır mıyız Öyleyse çok çalışacağız. İşi hafife almayacağız. 15 Temmuz'un kahraman şehri İstanbul, Rabbim hepinizden razı olsun" şeklinde konuştu.
İstanbul'u sadece aşkla sevmekle kalmayıp kente aşkla hizmet ettiklerini ifade eden Erdoğan, 1994'te Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu andan itibaren, Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı döneminde de şehre yapılan her hizmetin bizzat takipçisi olduğunu vurguladı.
Her alanda şehri tarihinde görülmedik hizmetlerle, hedeflerine hazırlamanın gayreti içinde olduklarını dile getiren Erdoğan, alandaki ekranlardan 17 yılda İstanbul'a yapılan yatırımları gösterdi.
Erdoğan, "Bay Kemal ne diyor '17 yılda ne yaptınız'. Eline, diline dursun. Bak izle, izle. Haliç Kongre Merkezi'nde de aday tanıtımı yaptı. Buna rağmen, 'Ne yaptınız ' diyor. Haliç'in bataklığını bilmez ki. Türkiye'den haberi yok. Millet bahçelerini görüyor musunuz Bay Kemal gel bir Marmaray'dan geç. Avrasya Tüneli'nden geç. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nden bir geç. Osmangazi Köprüsü'nden bir geç. Gözü var görmez, dili var hakkı söylemez. Niye Kalpleri mühürlü" diye konuştu.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun İstanbul'dan belediye başkan adayı olduğunda Kağıthane'yi Kağıttepe yaptığını belirten Erdoğan, belediye başkanı olduğu zaman kentte 50 bin doğal gaz abonesi olduğunu, cezaevine girerken bu sayının 1 milyon 250 bine geldiğini, şu an ise doğal gaz abonesi sayısının 5,5 milyona ulaştığını anlattı.
Kente çöp gazından elektrik üreten tesisler, yeşil alanlar ve spor tesisleri yapıldığını dile getiren Erdoğan, "Şimdi gelelim CHP'nin İstanbul'una." diyerek, kentte o dönem susuzluk yaşandığı, hava kirliliğinin olduğu ve çöp yığınlarının bulunduğu görüntüleri ekranlardan gösterdi.
"Bay Kemal bu sizin İstanbul işte" diyen Erdoğan, o dönemde susuzluk yaşandığını, hava kirliği ve çöpün çok olduğunu anlattı. Erdoğan, bu şekilde devralınan İstanbul'da hava kirliliği, çöp sorunu ve susuzluk sıkıntısının kalmadığını dile getirdi.
Erdoğan, 140 kilometre uzaktan dağları delerek Istranca'dan kente su getirildiğini, yine Melen'den 180 kilometreden İstanbul'a su taşındığı, boğazın altından Anadolu'dan Avrupa'ya, Avrupa'dan da Anadolu'ya, içinden araç geçecek kadar büyüklükte tünel yapıldığını, bununla da kentte 2040'a kadar su sıkıntısı yaşanmayacağını kaydetti.
"Bay Kemal sen bu işlerden anlamazsın. Getirdiğin kişi, şu anda İstanbul'un bir ilçesinin belediye başkanı" diyen Erdoğan, partisinin belediye başkan adayının yıllarca Ulaştırma Bakanlığı, Başbakanlık ve TBMM Başkanlığı yapan, büyük bakan Binali Yıldırım olduğunu, böyle bir kente de rastgele bir ismin yakışmayacağını anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP'nin Ankara'ya da kenar köşe bir ilçenin belediye başkanını aday gösterdiğini ifade ederek, şöyle devam etti:
"İki kez kaybetti. Bizim adayımız 5 dönem Kayseri gibi büyükşehirin belediye başkanı olan, daha sonra belediyeciliğin devletteki üst makamı Çevre ve Şehircilik Bakanlığını yapan, yeni yönetim sistemiyle degenel başkan yardımcısı yaptığım ve yerel yönetimlerden sorumlu Mehmet Özhaseki kardeşimizi de Ankara'ya büyükşehir belediye başkanı yaptık. Olacak. Onun için diyorum böyle, inanıyorum. Çünkü dün resmi rakamla Ankara'daki mitingimizde de 450 bin kişi vardı. Rastgele, üzerinde birçok spekülasyonun olduğunu, kenar köşe bir ilçe belediye başkanını getirdi İzmir'e belediye başkanı adayı yaptı. Hakkındaki spekülasyonlar çok ileri. Terör örgütüyle el ele, iç içe, geçmişi itibarıyla ne yazık ki kirli. Böyle birisini İzmir'e layık gördüler."
Erdoğan, kendilerinin de İzmir'e Denizli'de iki dönem belediye başkanlığı yapan, daha sonra ekonomi bakanlığı da yapan Nihat Zeybekçi'yi getirdiklerini belirterek, "Bu şehirlere sıradan birileri olmaz. Bay Kemal'in böyle bir yönetim kabiliyeti yok. İnanın beş koyun verin, kaybedip gelir. Yok, ufuk, mufuk. Ufku olmayanın, yönetim kabiliyeti de olmaz" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'a neler yaptıklarını özetleyen bir film gösterdiklerini anlatarak, bir sürpriz daha yapmak istediğini söyledi.
"Hani bizim meşhur bir yaslı adamız var ya. Bakın biz yaslı adamızı da şu anda ne hale getirdik" diyen Erdoğan, Yassıada'daki çalışmalarını ekranlardan göstererek, adanın uluslararası toplantıların ve görüşmelerin merkezi haline getirileceğini, çalışmaların tamamlanmak üzere olduğunu söyledi.
Erdoğan, Adnan Menderes ve iki arkadaşının idam karanının verildiği adada barışın ve özgürlük mücadelesinin kararlarının verileceğini ifade ederek, "Onunun için biz buraya Demokrasi ve Özgürlükler Adası adını koyuyoruz. İnşallah seçimden kısa bir süre sonra da buranın resmi açılışını yapacağız. Uluslararası toplantılarımızı da inşallah burada yapacağız. Dünyada bazı böyle ilginç örnekler vardır, bunun için de en güzel örnek olsa olsa burası olur dedik. Bir taraftan yaslı ada onun karşısındaki Sivri adayı da buraya ek olarak projenin içerisine koyduk. Bu da hayırlı olsun. Bunlar gören gözler, duyan kulaklar, konuşabilen diller içindir. Kalbi kararmış olanlara, gönlü örümcek bağlamış olanlara bunların hiç biri bir şey ifade etmez" diye konuştu.
Erdoğan, bakanlıkların yanında büyükşehir belediyelerinin çok büyük hizmetlere imza attığını dile getirerek, toplu taşımada 1994 öncesinde kentte 1596 otobüsü olduğunu, Ikarus marka bu otobüslerin pislikten geçilmediğini, kokudan durulmadığını, oturulan yerden mazot ve yağla kalkıldığını söyledi.
Bunun CHP zihniyeti olduğunu belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
"Benim milletime Ikarus otobüsler layık mı ya. Milletime niçin Mercedes olmasın, Man olmasın, BMC olmasın. Bunları getirmemiz lazım. Diğerlerinde de havalandırma falan yoktu. Ama bunlarda havalandırmayla, her şeyiyle bu otobüsler İstanbul'da sefere çıktı. Sayıyı nereye tırmandırdık. 6 bin 265 araçta, 775 hatta İstanbul'a ve İstanbulluya hizmet etmeye başladılar. Şu anda günde ortalama 4 milyon İstanbulluyu bunlar taşıyor. Otobüslerimizin yarısında ücretsiz internet hizmeti de veriliyor. Nereden nereye. 1994'te sadece 10 deniz otobüsü olan İstanbul'da bugün 57 yolcu gemisi ve 2 arabalı vapur ile 22 hat ve 110 iskelede deniz ulaşımı veriyoruz. Sadece yollar inşa etmiyor şehir trafiğini de doğrudan etkileyen park sorununa kalıcı çözümler getirdi. İstanbul'un otopark kapasitesini yüzde binin üzerinde artırarak 42 bin araç kapasitesine ulaştık. Hedefimiz 2023'e kadar otopark kapasitemizi 123 bin araca çıkartmaktır."
Erdoğan, kente su konusunda ayrıca Türkiye'nin büyük çaplı çelik boru hattı olan Ömerli Çamlıca İsale Hattının hizmete alındığı vurgulayarak, Haliç'teki temizle çalışmasının da dünyada örnek bir adım olduğunu söyledi.
Kasımpaşalı olduğunu, sandalla Haliç'te karşıdan karşıya geçerken zorlandıklarını, belirlenen adacıkların arasından sandalla geçerken adeta çalım attıklarını belirten Erdoğan, birçok üniversitedeki hocaların tek çare olarak Haliç'in doldurulmasını söylediğini anlattı.
"Bunun hesabını tarih bizden sorar, doğa bizden sorar. Nasıl bu güzelim yeri hafriyatlarla dolduracağız. Olmaz." dediklerini ifade eden Erdoğan, çalışmaları uzattıklarını, sonunda da anlaştıkları firmanın gayretiyle de Haliç'in temizlendiğini, yaklaşık 2,5 milyon metreküp balçık çıkarıldığını aktardı.
Erdoğan, balçığın da 9,5 kilometre uzaklıktaki Alibeyköy'deki taş ocağına adeta petrol boru hattı gibi bir sistemle pompaladıklarını, çamurun ocakta kaldığını, süzülen suyun da tekrar Haliç'e gönderildiğini dile getirdi.
Bu şekilde 650 bin metrekarelik bir alan kazanıldığını ve devasa bir oyun parkı yapıldığını vurgulayan Erdoğan, çevresinde de yerleşim alanının oluşmaya başladığını kaydetti.
Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nin yerinin de Sütlüce'de kesim merkezi olduğunu, bölgede sakatatçıların bulunduğunu belirterek, "O muhteşem Haliç Kongre Merkezi yapıldı. Etraf bir anda değişti. Bay Kemal, sen geldin geçenlerde orada aday tanıtımı yaptın" dedi.
CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu'nun "AK Partili belediyelerde kültür merkezleri yok." dediğini hatırlatan Erdoğan, "Gel, gez, gör de nerelerde ne var öğren. Kaldı ki sen aday tanıtımını bile Haliç Kongre Merkezi'nde yaptın" diye konuştu.
Haliç Kongre Merkezi'nin 3 bin kişi kapasiteli olduğunu hatırlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Sana bir örnek daha vereyim, İstanbul'da Harbiye Kongre Merkezi'ni de bu CHP zihniyeti bize yaptırmak istemedi. Biz dedik ki 'İsteseniz de istemeseniz de biz bunu yapacağız.' Yerin altında, orada da yine 3 bin 300 kişilik kongre merkezi yaptık. Yanında da Muhsin Ertuğrul.... O tiyatroyu da büyüttük. Tamamen yıktık, büyüttük. 'Yapmazlar.' dediler, 'Buraya cami yaparlar.' dediler. Bunların işi gücü zaten yalan iftira, başka işleri yok. Ne oldu? Muhsin Ertuğrul'u yaptık, yanında Harbiye Kongre Merkezi'ni yaptık, yerin altında. Bu zeka meselesi, plan meselesi, proje meselesi. Çalışırsan olur, düşünürsen olur ve bu mesele aşk meselesi, aşk. Dertli olacaksın, dertli. Arayan mevlasını da bulur, belasını da bulur. Biz mevlamızı bulduk. Hamdolsun, şu anda buralar ne hizmetler veriyor."
Erdoğan, İstanbul'a yapılacak yatırımlardan da bahsederek, sözlerine şöyle devam etti:
"Bak sana şimdi bir müjde daha vereyim Bay Kemal. Temelini attık, nasip olursa Atatürk Kültür Merkezi'ni de kısa bir zamanda bitireceğiz ama sizlerin yaptığı gibi bir Atatürk Kültür Merkezi değil, dünyada parmakla gösterilen bir Atatürk Kültür Merkezi yapıyoruz. Yani bizim bir yerde opera binamız olacak ve daha büyük, çok daha işlevsel, her yönüyle muhteşem şu anda hızla inşaat devam ediyor. Herhalde bitirdikten sonra orada bir konserimize gelirsin. Değil mi? Biz çağırırız, bizim nankörlüğümüz yok. Ankara'dakine gelemiyor. Ankara'da külliyenin içerisinde biliyorsunuz muhteşem bir bizim opera binamız var. İnşallah 29 Ekim'de Fazıl Say'ın orada bir konseri olacak ve 29 Ekim'de kendisinin inşallah bir güftesi, bir bestesi olacak ve orada konseri olacak. Bizim derdimiz 'Sen hangi zihniyettensin', 'Sen hangi zihniyettesin.' değil. Gelin, tek millet olalım."
Mitinge katılanlarla "Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet" ve "Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep beraber Türkiye olacağız." söylemini yineleyen Erdoğan, "Buna kim bir şey diyebilir? Tek millete bir şey diyebilir miyiz? Tek bayrağa, tek vatana, tek devlete? Bunlar bizi birbirimize bağlayan bağlar. Bundan daha güzeli olur mu? Biz halkımızı Allah için seviyoruz. Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Çerkez'i, Gürcü'sü, Abaza'sı, Roman'ı, Boşnak'ı, Arnavut'u ayrım yok. Yaratılanı yaratandan ötürü sevdik, bu yola da böyle çıktık" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP döneminde Ümraniye'deki vahşi çöp depolama merkezinde patlama yaşandığını ve 39 vatandaşın hayatını kaybettiğini hatırlatarak, "Bu 39 kişinin hesabını kim verecek? Bay Kemal, sizin geçmişiniz işte. Niye modern bir depolama yapmadınız, yapamadınız?" diye sordu.
Erdoğan, kendileri döneminde ise süratle modern depolamaya geçtiklerini, 18 atık yönetim tesisiyle İstanbul'u temiz ve sağlıklı bir metropole dönüştürdüklerini aktardı.
Yılda 420 bin ton ambalaj atığını kaynağında ayrıştırarak geri dönüştürdüklerini ve günde 19 bin ton çöpü işlediklerini anlatan Erdoğan, "Organik atıkta her yıl ortalama 20 bin ton kompost üretip tabiattan geleni tabiata döndürüyoruz. Bir zamanlar çöplerin bile toplanmadığı İstanbul, bugün 3 çöp gazından elektrik enerjisi üretim tesisine sahiptir. Avrupa'nın en büyük tesislerinden biri olacak Kemerburgaz Katı Atık Yakma ve Enerji Üretim Tesisi'nin yapımına başladık. 1 yılda İstanbul'da toplanan çöplerden 300 bin hanenin yıllık ihtiyacını karşılayacak kadar elektrik üretiyoruz" bilgisini verdi.
İstanbul'un yeşil alanlarının toplamını, 10 milyon metrekareden 6 kat artışla 60 milyon metrekareye çıkardıklarını kaydeden Erdoğan, bugüne kadar 485 semt, bölge ve köy parkı ile yeni mesire alanları inşa ettiklerini, 21 parkın inşasının ise devam ettiğini söyledi.
Göreve geldiklerinde İstanbul'da sadece 4 spor salonu olduğunu belirten Erdoğan, kente 47 spor salonu kazandırdıklarını, "Herkes spor yapabilsin" diye park ve bahçeleri de spor aletleriyle donattıklarını ifade etti.
Halen 17 spor salonunun yapımının sürdüğünü kaydeden Erdoğan, "Çocuklarımızı kötü alışkanlıklardan korumak ve erken yaşta sporla buluşturmak için 223 okula spor salonu yaptık. 27 okulun spor salonu yapımı devam ediyor. İstanbul'a daha önce hiç olmayan 6 gençlik merkezi inşa ettik" dedi.
İSMEK'i dünyanın en büyük halk üniversitesi olarak nitelendirerek, kurumun belediye başkanlığı döneminde faaliyetine başladığını hatırlatan Erdoğan, kurumun 39 ilçedeki 242 kurs merkeziyle 307 branşta, 752 programla meslek ve sanat eğitimi verdiğini ve bugüne değin 3 milyon kursiyeri mezun ettiğini vurguladı.
Erdoğan, kurdukları "Beyaz Masa"nın da 7 gün 24 saat İstanbulluların hizmetinde olduğunu belirtti.
''Yıldırım, İstanbul'a bütün deneyimlerini koyacak"
Binali Yıldırım'ın tecrübeli bir yönetici olduğunu dile getiren Erdoğan, "İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayımız Binali Yıldırım kardeşim, bugüne kadar elde ettiği tecrübesiyle bir defa İstanbul'a tecrübede bir abide olarak bütün deneyimlerini koyacak. Bütün bunlarla beraber çok ciddi çalışma noktasında da hırsı olan bir arkadaşımız. Öyle gideyim erken yatayım, yok 8 saat mesai filan anlamaz. Gece geç saatlere kadar çalışır. Böyle de birisi. Öyle yürüdük bu yolda. Şimdi, bu gayretini, bu tecrübesini tamamıyla İstanbul'a teksif etmeye hazırlanıyor. Dünyanın pek çok ülkesinde elde ettiği tecrübesi var. Onları da İstanbul'a taşıyacak" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şimdi biz bir şey daha yapıyoruz, yaklaşık 6 katrilyon lira maliyeti olan Tuzla Biyoteknoloji Vadisi'ni kuruyoruz." diyerek, alanda bulunanlara dev ekranlardan projeye ilişkin görüntüleri izletti.
Erdoğan, "Bu Biyoteknoloji Vadisi, Tuzla'ya ve İstanbul'a ayrı bir güç katacak. Peki ne olacak? Burada antikordan aşıya, lensten kemoterapi ilacına kadar pek çok katma değerli ürün üretilecek, 20 bin kişiye doğrudan istihdam sağlanacak. Bayrampaşa'da üniversitelerin araştırma merkezleri kurabilecekleri şirketlerin, girişimcilerin, merkez ve yerel yönetimlerin iş birliği halinde çalışabilecekleri 1,5 katrilyon lira maliyeti olan bir teknoloji merkezi kuruyoruz. Bu merkez, tam kapasiteye eriştiğinde aynı anda 6 bin 500 kişinin çalışacağı bir alan haline gelecek. Pendik'te girişimci gençlerimize ve şirketlerimize yardımcı olmak için 3,5 katrilyon lira maliyetle teknoloji geliştirme merkezi kuruyoruz. Böylece girişimcilerimizin altyapı sorunlarını çözerek tüm imkanlarını makine, ekipman, insan kaynağı ve Ar-Ge faaliyetleri için ayırabilmelerini temin edeceğiz."
Şehrin her iki yakasında, birer tane sebze, meyve, kuru gıda ve su ürünleri gibi perakende noktalarının ihtiyaç duyduğu malları karşılayacak haller kuracaklarını dile getiren Erdoğan, "Nasıl? Görüyorsunuz, plan hazır, projeler de hazır. Hedef belli. Dersimizi çalıştık, durmak yok" ifadesini kullandı.
Erdoğan, böylece toptancı araçlarının şehir içi trafiğindeki yoğunluğunu da azaltmayı planladıklarını, mevcut hallerdeki yer sıkıntısı nedeniyle buralarda faaliyet gösterme imkanı bulamayan üreticilere de yeni alan açacaklarını söyledi.
Üreticilerin doğrudan perakendecilerle buluşmasıyla gıda fiyatlarını ve bundan kaynaklanan enflasyonu da düşüreceklerine inandıklarını kaydeden Erdoğan, bu halleri 600 trilyon liralık bir yatırımla hayata geçireceklerini ve bin 500 kişiye doğrudan, 4 bin kişiye de dolaylı istihdam sağlayacaklarını aktardı.
Erdoğan, Eyüpsultan Göktürk'te tarımsal teknoloji geliştirme merkezini kuracaklarını, bu merkezde akademi, sertifikasyon merkezi, şirketlerin araştırma geliştirme merkezleri, atölyeler, laboratuvarlar, kent ve mahalle tarlalarının yer alacağını belirtti.
Silivri'de 400 trilyon liralık bir yatırımla jeotermal ve sağlık kampüsünü hayata geçireceklerini kaydeden Erdoğan, hipertermal sınıfında yüksek verimli sıcak su kaynaklarının olduğu Silivri bölgesinde termal ve günü birlik tesis yatırımları yapacaklarını, böylece sağlık turizminde İstanbul'un değerine değer katacağını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gold turizmiyle beraber gelişecek olan termal alandaki sıcak suyun, sera sulamasında kullanılarak tarım yatırımlarına da destek olacağını belirterek, "Turizmde Yenikapı, kruvaziyer limanı ve Galata Port Tophane'de biliyorsunuz, oradaki kruvaziyer limanı da İstanbul'un gelirlerini artıracak projelerimizden birisi" diye konuştu.
Şu anda Tophane'nin inşaatının hızla devam ettiğini dile getiren Erdoğan, şunları söyledi:
"Sadece bir kruvaziyer limanı değil, bunun yanında da oradaki tüm tarihi eserler, hem alışveriş yerleri, hem otellerle gerçekten çok çok farklı bir konuma gelecek. Şu anda oranın da zaten girişimcisi Doğuş Grubu'dur. Yani hızla inşaatı devam ediyor. Bittiği andan itibaren inşallah ülkemizin ve uluslararası camianın da hizmetine girecek. Her yıl 500 bin üst gelir grubu turistin giriş yapacağı Yenikapı Kruvaziyer Limanı'na 4 büyük, 4 orta, 4 küçük olmak üzere 12 gemi aynı anda yanaşabilecek. Yani şimdi düşünün buraya bu yanaştığı zaman bu ne demek biliyor musunuz? Buradan Sultanahmet, Fatih bütün buralara yürüyüş yolunda isterse turist otobüsleriyle gitme imkanını bulacak. Bunlar çok daha seri, çok daha hızlı alışveriş yerlerine de ulaşmak suretiyle turizmde bir patlamayı inşallah getirecek."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Karaköy'deki mevcut tesislerin, bölgedeki tarihi eserler de yenilenerek 500 bin turiste hizmet edecek modern bir yapıya dönüştürülmesiyle ortaya çıkacağını belirterek, "Tarihi Yarımadayı da kadim şehir olarak ilan ederek, restorasyon seferberliği başlatacağız. İstanbul'daki ticaret hacminin ve istihdam alanlarını artırma hedefimizin en önemli projesi Atatürk Havalimanı, oradaki Millet Bahçesi olacak. Buradaki 11 bin milyon metrekarelik Millet Bahçesi içinde dev bir fuar ve kongre merkezi oluşturuyoruz" dedi.
Pendikte'de 400 trilyon liralık bir yatırımla fuar ve kongre merkezini hayata geçireceklerini dile getiren Erdoğan, hedeflerinin Avrupa'nın 50 milyon ziyaretçiye sahip fuar pazarından yüzde 10 pay alarak, İstanbul'a 5 milyon ilave ziyaretçi getirmek olduğunu vurguladı.
Erdoğan, "Türkiye'nin biliyorsunuz şu anda turizmde çekim alanı bir numara İstanbul'dur, iki numara Antalya'dır ama bunlar yapıldığında İstanbul daha da bu kapasitesini artırmış olacak. Böylece şehir ekonomisine fazladan 3 milyar dolar turizm geliri girecek demektir. Yeni fuar alanlarımızın gelecek 5 yılda ticaret turizmine yıllık 5 milyar dolar, şehir ekonomisine 9,5 milyar dolar, ihracata 50 milyar dolar destek sağlamasını bekliyoruz. Hesaplarımız bunu gösteriyor" ifadelerini kullandı.
İstanbul'a 900 trilyon liralık bir yatırımla dev bir film platosu kuracaklarını açıklayan Erdoğan, burasının oyuncu köyü, film setleri, dekor ve çekim alanları, deniz çekimi için su tankı ve dalga üretim sistemi, görsel sanatlar müzesi, sinemaları ile sektörün tüm ihtiyaçlarını karşılayacağını, hedeflerinin 500 milyon dolar film ihracatına ulaşacak bir platoyu kurmak olduğunu anlattı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Harem'den Haydarpaşa Garı'na kadar uzanan bölgede Haydarpaşa Tasarım Merkezi'ni yaptıklarını ifade ederek, şunları söyledi:
"Burada kültür ve sanat merkezleri, tasarım atölyeleri, konferans salonu, sergi alanı gibi alanları şehrimize kazandıracağız. İstanbul'un kuzeyinde yer alan ormanları şehrin içerisine almak ve bu doğal yaşamı deniz ile buluşturmak için 20 koridor planladık. Vadi tabanlarında gerçekleştirilecek yeşil koridorlar, kesintisiz bisiklet ve yaya akslarını da içinde barındırmanın yanında afet anında toplanma mekanları da olarak kullanılacak. Bu projeyle şehrimize 37 milyon metrekare yeni yeşil alan kazandırıyoruz. İstanbul genelinde 22 ilçede 25 yeni kent meydanı yapacağız, İstanbul'un güzelliklerini en iyi şekilde görebilmek için. Avrupa Yakası'nda 7 ve Asya Yakası'nda 11 olmak üzere toplamda 18 alanda seyir terasları oluşturacağız. Denize kıyısı olan 22 ilçemizdeki 170 kilometrelik kıyı şeridini kesintisiz ve engelsiz şekilde düzenleyerek İstanbul halkının hizmetine sunacağız."
İstanbul'a 22 yeni müze
Erdoğan, İstanbul'a 22 yeni müze, 18 kültür merkezi, 12 gençlik merkezi kuracaklarını, Sarayburnu'nda yolu yerin altına alıp, Gülhane Parkı ile denizi birleştireceklerini dile getirerek, "Artık orada yol, Gülhane Parkı ile Sarayburnu'n bölmeyecek. Dolasıyla sahile kadar gelenlerin inme şansı olacak ve şehrimize yeşillikler içerisinde yeni bir meydan kazandırmış olacağız" dedi.
Ayrıca Sirkeci-Yedikule arasında 8,5 kilometrelik kıyı boyunca da sanat hattı oluşturacaklarını müjdeleyen Erdoğan, bu bölgenin kültür, sanat ve tasarım etkinliklerine ev sahipliği yapacağını anlattı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehrin her köşesinde 300 mahalleye 955 kreş açacaklarını aktararak, şunları kaydetti:
"İstanbul'daki 200 bin engelli kardeşimize hizmet verecek 17 rehabilitasyon merkezi kuracağız. 39 ilçede 'deneyap' ve 'çocuk atölyeleri', millet kıraathaneleri açacağız. Metro hatlarımızda kullanılan bin 50 metro aracını yerli üretimden temin ederek, bakım maliyetlerini azaltacağız. İstanbul çeperlerinde oluşturulacak 6 yeni lojistik merkez sayesinde ağır vasıta araçlarının şehir merkezine girmesini önleyeceğiz. Bugün Londra'da bırakın ağır vasıtayı, normal araçlar bile belli saatler dışında şehir merkezine giremez ve belli bir bedeli vardır. O bedeli ödeyen ancak oraya girebilir ve bu şehir merkezindeki trafiği rahatlatacaktır. Anadolu Yakası'nda bir, Avrupa Yakası'nda iki olmak üzere kuracağımız üç otogarla, şehirler arası otobüslerin merkeze girmeden ulaşım hizmeti vermesini sağlayacağız."
İstanbul'un 24 farklı noktasında planlanan aktarma merkezlerini, farklı ulaşım sistemlerinin kesiştiği noktalarda projelendirdiklerini belirten Erdoğan, aktarma merkezlerinin, 14 bin araç kapasiteli otoparklarıyla, raylı sistem hatları ve diğer toplu ulaşım araçları arasındaki entegrasyona tabi olacağını aktardı.
İstanbul'un 241 noktasında trafik sıkışıklığına neden olan kavşakları yeniden planladıklarını ifade eden Erdoğan, tali yollardan ana yollara girişlerde akıllı kavşak sistemine geçeceklerini söyledi.
Erdoğan, İstanbul'da bin kilometrenin üzerinde bisiklet yolunu hizmete açacaklarını, bisiklet yollarını toplu taşıma güzergahlarıyla entegre ederek, park etme problemlerini, kiralama ve paylaşma sistemiyle çözeceklerini, akıllı bisikletlerin bulunduğu mevcut 140 durakta bin 500 adet olan bisiklet sayısını, 5 yıl içinde 520 durağa ve 10 bin bisiklete çıkartacaklarını kaydetti.
"CHP belediyelerinin olduğu yere bakın bakalım ne yapmışlar?"
Adalar'da 274 adet elektrikli faytonu devreye alarak, bu konuda yaşanan kötü görüntüleri kökten çözeceklerine işaret eden Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ben buradan Adalar'a sesleniyorum; Diyorum ki gelin, yıllar yılı orada sizi yönetenler belli. Ne yaptılar? Adalar'a ne yaptıysak biz yaptık? Doğal gazsa denizin altından doğal gazı oraya biz getirdik. Ulaşımsa biz hallettik, Adalar'ın bütün şu andaki o görünülebilirliğini biz sağladık. Bu hafta sonu oraya gideceğim. Adalar halkıyla bir buluşacağım. İşte Yassıada'yı da biz şu anda yapıyoruz. Nereden nereye. Bunlar anlamaz. Bunların herhangi bir size verebileceği bir şey yok, Adalar'daki kardeşlerim, bunlara dikkat edelim. Marifet iltifata tabiidir. Şimdi cıkmış ne diyor Baş Kemal, '17 yılda ne yaptınız?' Ne yapayım gözün var görmüyor, elin var dokunmuyor. Ne yapayım? Yani kalbin mühürlü. İşte şurada yaptıklarımızı görüntüleriyle müdellel ispat ettim. Bu da yetmiyor, öyle bir noktadaki inanın bana, günler yetmez bu adamı anlatsam."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP'nin, Türkiye, İstanbul ve diğer şehirler için en küçük bir hizmetlerinin, yatırımlarının olmadığını belirterek, "Şöyle CHP belediyelerinin olduğu yere bakın, ne yapmışlar acaba? Şu anda İzmir aynen Haliç gibi kokuyor, belli bir bölge. Niye temizlemiyorsun? Temizle, senin işin bu. İş bilenin kılıç kuşananın. Sadece yaptıklarımızı değil, aynı zamanda yapacaklarımızı da anlattım. Hem de öyle afaki cümlelerle değil, 'çözeriz, yaparız, bakarız, ederiz, vururuz, kırarız' diye değil. Ne diyor, 'Onların yaptıklarını biz kaldıracağız' diyor. Şu anlayışa bak" şeklinde konuştu.
"SEÇİM SONRASI, BUNUN FATURASINI SİZE AĞIR KESECEĞİZ"
Konuşmasında Marmaray Projesi'ne değinen Erdoğan, "Marmaray'ı, denizin altından oldu da görmediler. Onu da çok engellemeye çalıştılar. Avrasya'yı engellemeye çalıştılar, Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü engellemeye çalıştılar. Ama biz yaptık. Niye? Biz kararlıyız. Biz, bu milletimizin efendisi değil, hizmetkarıyız" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, atıp tutarak değil, kararlı olarak yapacaklarını çünkü bu ülkenin birilerinin kulu kölesi olmayacağını dile getirerek, sözlerine şöyle devam etti:
"Bu ara yine birileri bizi provoke etmeye başladı. Dövizi tırmandırmaya çalışıyorlar, Türkiye'deki işbirlikçileriyle beraber. Bugün, Yenikapı'dan onlara sesleniyorum; Ey finans sektörünün içinde olanlar, kalkıp da 'piyasadan dövizleri toplayın, döviz yükselecek, şöyle olacak, böyle olacak' bu tür provokatif eylemlerin içine giriyorsanız, bunun bedelini çok ağır ödeyeceksiniz. Seçimin arifesinde bu tür eylemlerin içine girenlere sesleniyorum, hepinizin kimliğini biliyoruz, hepinizin neler yaptığını biliyoruz. Şu anda BDDK bazı adımlar attı. Ama şunu bilin ki seçim sonrası, bunun faturasını size ağır keseceğiz. Bu milleti sömüremeyeceksiniz. Bu milleti aldatamayacaksınız. Onun için de sakın ha kardeşlerim, bunların ipiyle kuyuya inilmez. Biz, paramıza sahip çıkacağız. Bizim paramız Türk Lirası, buna sahip çıkacağız. Bunların oyununa da gelmeyeceğiz. Bu faturayı da bunlara ödeteceğiz. Bütün çalışmalar, Hazine ve Maliye Bakanlığımız tarafından yürütülüyor, danışmanlarımız bunu yürütüyor ve faturayı ödeyecekler. Hiç de bunun lamı cimi yok. Bu milleti sindiremeyecekler, bunu bilmeleri lazım ve öğrenecekler bunu. Bu milletin, bu ülkenin pusulasını bunlar saptırtamayacaklar. Bizim burada istikametimiz doğrudur, bununla da bugüne kadar nasıl başaramadıysalar, bundan sonra da başaramayacaklar."
Binali Yıldırım: İstanbul'u dünyanın yıldızı yapacağız
Mitingde ilk olarak konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Binali Yıldırım'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
"Sevgili gençler, bu birlik, bu beraberlik bizde olduğu müddetçe emin olun İstanbul’un da Türkiye’nin de çözülemeyecek hiçbir derdi olmaz. 1994’te bu mübarek şehri nasıl diriltip canlandırdıysak, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında da İstanbul’u dünyanın yıldızı yapacağız.
"Bu tablodan gurur duyuyoruz"
Bu muhteşem tablonun önünde saygıyla eğiliyorum. Bu muhteşem tablo bize bir şey diyor. İstanbul 1 Nisan’ı hazırlamaya hazır diyor. Hazır mısın İstanbul? Yine bizi mahcup etmediniz. Allah hepinizden razı olsun. Bu meydanda Adalet ve Kalkınma Partisi’nin ışığı parlıyor. AK Parti’nin ışığı parlıyor. Bu meydanda Milliyetçi Hareket Partisi’nin üç hilali dalgalanıyor. Bu meydanda Cumhur İttifakı’nın gür sesi yankılanıyor. Hepinize minnettarım. Sergilediğiniz bu muhteşem tablodan gurur duyuyoruz.
"Parti ayrımı yapmayacağız"
Şu ana kadar nasıl çalıştıysam, nasıl liderimizle Cumhurbaşkanımızla yolları bölüp gönülleri birleştirdiysek, havayolunu halkın yolu yaptıysak Marmaray’ı Avrasya Tüneli’ni Hızlı Treni dünyanın en büyük havalimanını İstanbul’a nasıl kazandırdıysak; Üçüncü Köprüyü Osmangazi Köprüsünü nasıl İstanbul’un hizmetine sunduksa; gelecek 5 yılda sizin desteğinizle aziz İstanbul’a aynı kararlılıkla hizmet edeceğime Yenikapı’da söz veriyorum. Parti ayrımı yapmadan herkese hizmet götüreceğiz."
Yıldırım, "Cumhurbaşkanımız bazı projelerden bahsedecek, sizin vaktinizi almak istemiyorum" derken sözlerini "Gelin bu şehri akıllı şehir yapalım. Birlikte çalışmaya, kankam olmaya var mısınız? Finali Binali ile yapalım mı?" diyerek tamamladı.
Bahçeli: İstanbul düşerse Türkiye gider
Yıldırım'ın ardından kürsüye çıkan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Mazlumların kulağı İstanbul'a çevriktir masumların kalbi İstanbul için çarpmaktadır. İstanbul Kudüs'ün kardeşidir. İstanbul Cumhur İttifakı'nın hassasiyet ve haysiyet merkezidir. İstanbul demek Türkiye demektir. İstanbul sıradan bir şehir adı değildir. Bu siper düşerse Türkiyemiz gider, nice miras ve emanetler kararır.
"Gelin de dedeleriniz gibi yerin dibine indirelim"
Canilerden birisi Türk milletine açıkça diyor ki, “Boğaz’ın batı yakasında herhangi bir yerde yaşamayı dener, Avrupa’ya gelirseniz sizi öldüreceğiz. Konstantinapolis’e gelir tüm cami ve minarelerinizi yıkarız. Ayasofya minarelerden kurtulacak ve tekrar Hristiyan şehri olacak” Şu anda boğazın batı yakasındayız, Avrupa kıtasındayız, işte buradayız, Yenikapı’dayız. Ey katiller, gelin de görelim. Gelin de dedeleriniz gibi sizi aynen yerin dibine indirelim. Konstantinapolis diye bir yer yoktur, bununla birlikte Kürdistan diye bir yer asla olmayacaktır. İstanbul, Türk milletinin namus timsalidir. Hiçbir hedef bu aziz kentimize musallat olmaya cüret ve cesaret edemeyecektir. Camilerimize, minarelerimize, ezanımıza, bayrağımıza, vatanımıza kem gözle bakan kim varsa ya o gözü oyarız ya da o gözün bulunduğu melanet bedeni harabe bina gibi yıkarız.
Kürdistan diye bir yer asla olmayacaktır.
Kürt kökenli kardeşlerimiz bu hain planları alt üst eder, PKK’nın siyasi apartı HDP’ye şamarı indirir, inşallah bunu yapacaklardır.
Temelli'nin ifadelerine tepki: Bu yorum ahlaksızlıktır
HDP’nin eş genel başkanı diyor ki, “Ekrem İmamoğlu seçilmişse, bilecek ki 3 milyon Kürdün oyuyla seçilmiştir. Kürtlere rağmen siyaset yapamaz."
Bu beyanat alçaklıktır. Bu yorum ahlaksızlıktır. Kürt kökenli kardeşlerimizi HDP’nin bindirilmiş kıtası gibi göstermek vatan hainliğidir. Diyarbakır neyse Balıkesir aynısıdır. Şırnak’ta uzatılan el İstanbul’da tutulur. Kürt kökenli kardeşlerimizin hiç kimsenin tasallutuna giremez. Hiç kimse şerefli kürt kardeşlerimin üzerine oyun kurmasın, zillete ortak olacaklarını düşünmesin. Kürt kökenli kardeşlerimiz bu hain planları alt üst eder. PKK’nın siyasi aparatı HDP’ye şamarı indirir. İnşallah da bunu yapacaklardır. İstanbul ehline emanet edilmelidir. Bunu başaracak isim ise Cumhur İttifakı’nın başkan adayı sayın Binali Yıldırım’dır.
Soyadı gibi iş yapan, tevazu sahibi, erdem sahibi, deneyim sahibi, devlet ve siyaset hayatımızda mümtaz bir yeri bulunan sayın Binali Yıldırım İstanbul’un şehremini olmaya hem namzet hem de buna ziyadesiyle layıktır.
Kılıçdaroğlu varsın şehir şehir gezip dedikodu yaysın, kötürüm siyasetinden bahsetsin. O konuşacak, Cumhur İttifakı yapacaktır. CHP’ye oy veren kardeşlerime sesleniyorum. Bu Kılıçdaroğlu’nda hayır yoktur, ümit yoktur, gelin birlikte olalım Cumhur İttifakı’nda buluşalım.
İyi Parti’ye oy veren kardeşlerim, gelin Cumhur İttifakı’nın yapmış olduğu ahlaklı tarihi ve mücadeleye destek verin. Kürt kardeşlerim, emin olun sizleri bizler kadar seven olmaz. Gelin Cumhur İttifakı’nın gücüne güç katın. Amerika seni benden fazla sevemez. Birlikte Türkiye’yiz, hep birlikte İstanbuluz.
Erdoğan: 1 milyon 600 bin kişi Yenikapı'da
Bahçeli'nin ardından kürsüye çıkan Erdoğan, Kayahan'ın "Bizimkisi Bir Aşk Hikâyesi" şarkısını söyleyerek konuşmasına başladı. Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
Seni yürekten selamlıyorum İstanbul. Yenikapı bugün yine bir başka güzel. Muhteşemsin İstanbul. İşte böylesi yürekler fethetmişti İstanbul'u. Aldığım resmi rakama göre 1 milyon 600 bin kişi Yenikapı'da. 1 Nisan'dan sonra yine burada zaferin şenliğini yaparız.
İnşallah 1 Nisan'dan sonra bu zaferle beraber yine burada, şöyle çok fazla da uzatmadan bir de zaferin şenliğini yaparız. Hedefimiz 2023'e kadar otopark kapasitemizi 123 bin araca çıkartmaktır. Bay Kemal temelini attık nasip olursa Atatürk Kültür Merkezi'ni (AKM) de kısa bir zamanda bitireceğiz. Dünyada parmakla gösterilen bir AKM yapıyoruz. Opera binamız olacak daha büyük her yönüyle muhteşem. Bitirdikten sonra orada bir konserimize gelirsin. Ankara'dakine gelemiyor. 29 Ekim'de Fazıl Say'ın orada konseri olacak kendisinin güftesi bestesi olacak. Derdimiz sen hangi zihniyettensin değil ya. Gelin tek millet olalım. Yaklaşık 6 katrilyon lira maliyeti olan Tuzla Biyoteknoloji Vadisi'ni kuruyoruz. Burada 20 bin kişiye doğrudan istihdam sağlanacak.''
Yollar kapatıldı
Miting nedeniyle Bakırköy'le Sirkeci arasındaki sahil yolu başta olmak üzere alan çevresindeki birçok yol trafiğe kapatıldı. Avrasya Tüneli'nden araç geçişi yapılmıyor. 13.45 ile 15.45 saatleri arasındaki Yenikapı-Yalova deniz otobüsü seferleri de karşılıklı olarak iptal edildi. Bazı seferlerin ise saatleri değiştirildi.
Tansu Çiller ve Mehmet Ağar da katıldı
Eski Başbakan Tansu Çiller, "Yine bir milli şuurla bugün buradayız. Türkiye hedefte, ülkemiz hedefte. Bugün özellikle bunun için buradayım" dediği Cumhur İttifakı'nın ortak İstanbul Mitingi'ne katıldı.
Eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar da mitingde katılan isimler arasında yer aldı.
Bedava taşıma
Cumhur İttifakı’nın Yenikapı Mitingi öncesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait otobüsler miting alanı ve bağlantı noktalarına servis çekti. Yolculara ücretsiz su ve kek dağıtıldı, araçlar AKP flamaları ile donatıldı.
7 bin 300 polis
Alanda, güvenlik önlemleri için 7 bin 300 polis görev aldı. UMKE ve Acil Sağlık ekipleri dahil 800 sağlık personeli ile alanda, 80 ambulans, 2 yoğun bakım ambulansı, birer obez ambulansı, deniz ambulansı ve ambulans helikopter hazır bekletildi. Kimyasal ve biyolojik vakalar için de bir KBRN ambulansı ve ekibi de alanda görev aldı. Alanın her noktasına ambulansların ulaşabilmesi için ambulans yolları oluşturuldu. Öte yandan, alana tam donanımlı sahra hastanesi kuruldu. Ayrıca, 5 itfaiye de alanda görevlendirildi.