1995'ten beri gözaltında kaybolan yakınlarının akıbetini sormak için toplanan Cumartesi Anneleri’ne 703'üncü haftada da izin verilmedi. 12 Eylül 1980 darbesinde kaybedilenler için toplanan ve İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi önünde basın açıklaması yapan grup, polis engeliyle karşılaştı.
İHD'nin Beyoğlu'ndaki binasının önünde basın açıklaması yaptı. 700. haftadan itibaren polisin sert müdahelesiyle karşılaşan Cumartesi Anneleri, 699. hafta boyunca eylem yaptıkları Galatasaray Meydanı'na yürümedi. Polis, İHD binasının olduğu sokağı çift yönlü giriş çıkışlara kapatırken, ayrıca Mis sokağı da kapattı. Mis sokağının girişinde TOMA ve çevik kuvvetlerler bulunurken, polis Galatasaray Meydanı'nı girişleri engellemek için İstiklal Caddesi boyunca bekledi.
"Galatasaray'dan vazgeçmeyeceğiz"
İHD önünde açıklama yapan Cumartesi Anneleri adına konuşan Maşide Ocak, "Galatasaray'dan vazgeçmeyeceğiz" dedi.
Yapılan açıklamada, "Her cumartesi Galatasaray’da gerçekleştirdiğimiz hakikat ve adalet buluşmalarımızın 700. haftası Beyoğlu Kaymakamlığı’nın kararı ile hukuka aykırı bir biçimde yasaklandı. Kaymakamlığın keyfi yasağı ile 4 haftadır Galatasaray’a çıkışımız engelleniyor" ifadesini kullandı.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 11. maddesine atıfta bulunulan açıklamada, "Kaymakamlığın engelleme gerekçesi olan Galatasaray’ın toplantı ve gösteri yürüyüş alanları içerisinde olmadığı ve yasal yoldan bir bildirimde bulunulmadığı şeklindedir. Bu gerekçeler Anayasal güvence altında olan toplantı ve gösteri hakkımızın ihlalidir. Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve çok sayıda yerel mahkeme kararlarına göre toplantı ve gösteri özgürlüğümüzün özüne dokunan bir kısıtlamadır. Anayasa’nın 90. maddesine göre iç hukukumuzun bir parçası sayılan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 11. maddesi ile koruma altına alınan barışçıl toplanma hakkımızın ihlalidir" denildi.
“Firar etti, bir daha bize sormayın"
"Biz Berfo Kırbayır’ın bıraktığı yerden Cemil Kırbayır’ı aramaktan vazgeçmeyeceğiz" diyen Cumartesi Anneleri açıklamalarında şunları kaydetti:
"699 hafta boyunca Galatasaray’da gerçekleşen buluşmalarımızda kamu düzeninin bozulduğunu ve katılımcıların şiddete başvurduğunu gösteren hiçbir veri bulunmamaktadır. AHİM, AYM, Yargıtay içtihatlarına göre toplanma ve gösteri özgürlüğü izne tabi değildir ve yer seçmeyi de içerir. Buluşmalarımızın engellenmesi kanunsuzdur ve derhal son bulmalıdır
Hakikate ve adalete ulaşma hakkımıza yönelik bu ağır saldırı karşısında susmayacağız; gözaltında kayıp dosyalarındaki hakikatleri anlatmaya devam edeceğiz.
703. haftamızda 38 yıldır cezasız bırakılan Cemil Kırbayır dosyasını kamuoyu ile paylaşıyoruz.
Kars Eğitim Enstitüsü öğrencisi Kırbayır; 12 Eylül 1980 Askeri Darbesinin ardından 13 Eylül 1980 tarihinde Göle/ Okçu köyündeki evinden gözaltına alındı.
Kars Askeri Gözetim Evi’ne getirilen Cemil’i işkencede koma halinde gören çok sayıda tanık vardı ama ailesine “Firar etti, bir daha bize sormayın.” denildi.
2011 yılında dönemin Başbakan’ı Erdoğan’ın talimatıyla kurulan TBMM İnsan Hakları Komisyonu hazırladığı raporda; Cemil Kırbayır’ın gözaltında işkenceyle öldürüldüğü ve bedeninin bilinmeyen bir şekilde yok edildiği tespitini yaparak, Kars Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunun üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen sorumlular hakkında dava açılmadı.
İç hukuktan sonuç alamayan Kırbayır Ailesi, İHD avukatları aracılığıyla davayı AİHM’e taşıdı.
İktidar, hukukun üstünlüğü ilkesini esas alarak cezasızlık politikasına son vermeli; Cemil Kırbayır’ın akıbetini açıklayacak, TBMM Raporu’nda isimleri geçen fail ve sorumluların yargılanmasını sağlayacak siyasi iradeyi göstermelidir.
Beyoğlu Kaymakamlığı hukuksuzluğunu bizim kadar bildiği, yasaklama kararından derhal vazgeçmelidir!
Çünkü biz Berfo Kırbayır’ın bıraktığı yerden Cemil Kırbayır’ı aramaktan vazgeçmeyeceğiz!
Kayıplarımızla buluşma mekânımız olan Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz!"