Gündem

Cumartesi Anneleri'ne polis müdahalesi

Cumartesi Anneleri, kaybedilen yakınlarını sordukları eylemlerinde 759. haftada

12 Ekim 2019 12:12

Cumartesi Annelerinin 759. haftada gerçekleştirmek istediği eyleme polis biber gazı ve coplarla müdahale etti.

Evrensel'in haberine göre Cumartesi Anneleri 759. hafta eylemleri için İHD İstanbul Şube binası önünde toplandı. Basın açıklamasını okuyamayan başlayan İHD Şube Başkanı Gülseren Yoleri’nin Türkiye’nin başlattığı askeri operasyona tepki göstermesinin ardından polis biber gazı ve coplarla müdahalede bulundu. İnsanları önce İHD binasına sokmaya çalışan polis kapalı alana biber gazı sıktı.

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da Suriye’deki operasyona karşı barışı ve ortak yaşamı savunduklarını belirtti.

Kayıp yakınları ise “Biz kayıplarımızı istiyoruz. Siz bizden ne istiyorsunuz? Yeter artık” diyerek polis müdahalesine tepki gösterdi.

Cemil Kırbayır’ın kardeşi Fatma Kırbayır, “Cemil Kırbayır nerede? Ben kardeşimi devlete teslim ettim. Cumhurbaşkanı sen anneme söz verdin” dedi.

Hanım Tosun, “Biz sokakta olmaya devam edeceğiz. Meydanlarda kayıplarımızı aramaktan vazgeçmeyeceğiz. Hiçbir zaman vazgeçmeyeceğim” dedi.

Cumartesi Anneleri her hafta kaybedilen yakınları için adalet talebiyle Galatasaray Meydanında eylem düzenliyordu. İstanbul Valiliğinin Galatasaray Meydanını eylemlere yasaklamasının ardından aileler İHD İstanbul Şube binası önünde açıklama yapmaya başlamıştı. 

"Devleti yönetenleri hukukun sınırlarına çekilmeye çağırıyoruz"

Polis müdahelesinin ardından, Cumartesi Anneleri, İHD İstanbul Şubesi ve Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon ortak açıklama yaptı. Devleti yönetenlere, hukukun sınırlarına çekilmeleri için çağrı yapılan açıklamada şunlar söylendi:

"Devletin yürüttüğü savaş politikaları sonucunda yakınları gözaltında kaybedilen biz Cumartesi Anneleri 759 haftadır ısrarla Türkiye’deki insani ve hukuki değerlerdeki ağır tahribata dikkat çekiyoruz. Şiddet ve çatışma politikalarının yarattığı ağır yıkımın sonuçlarını yaşayanlar olarak, her zaman barıştan yana olduk. Her zaman Türkiye’nin tüm sorunlarını hak ve adalet ölçüleri içinde barışçıl yollardan çözmesini istedik. Savaş, herkes için kan ve gözyaşıdır, Savaş ölümdür. İnsanlığın ortak vicdanının savaşı reddetmesi bu yüzdendir.
Bugün bunları söylediğimiz için polis tarafından kalkanlarla itildik, plastik mermilere maruz kaldık, yaşlı annelerimiz ve babalarımızla beraber atılan yoğun gazla nefessiz bırakıldık.
Bizlere yapılan bu uygulama anayasaya aykırıdır.
Devleti yönetenleri hukukun sınırlarına çekilmeye çağırıyoruz.
Kayıplarımıza ulaşmak için hakikati, adaleti ve barışı istemekten vazgeçmeyeceğiz."