Cumartesi Anneleri 907. haftada Erdoğan Şakar için adalet istedi. Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı’nın yasaklanmasının 208. haftasında sosyal medyadan yaptığı açıklamayı Fehmi Tosun’un kızı Jiyan Tosun okudu. Açıklamada “Akıbeti açıklanana, failleri yargılanıp, cezalandırılana kadar sormaya devam edeceğiz. Erdoğan Şakar nerede?” denildi.
Ayrıca Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın 13’üncü Büyükelçiler Konferansı’ndaki “Adalet yok' diye bağıranların gündeme getirdikleri dava sayısını "Say" dediğinizde beşten fazlasını sayan çıkmıyor” açıklamasına yönelik olarak “İnkar geleneğinin devamcısı Adalet Bakanı’na karşı gerçeği haykırıyoruz. Türkiye’de insanlığa karşı suç işlenmesi halinde hukuki ve fiili önlemlerle fail ve sorumlu konumunda olanlar dokunulmazlık kazanarak yargılanmaktan kurtuluyor. Suç, zaman aşımına uğratılıyor ve bir daha asla soruşturulmuyor” cevabını verdi.
907. hafta basın açıklaması şöyle;
Akıbeti açıklanana, failler yargılanıp cezalandırılana kadar sormaya devam edeceğiz: Erdoğan Şakar nerede? Adalet Bakanı Bozdağ, 3 gün önce 13. Büyükelçiler Konferansı'nda yaptığı konuşmada, “Adalet yok diye bağıranların gündeme getirdiği dava sayısı beş, fazlasını sayan çıkmıyor” dedi. İnkar geleneğinin devamcısı Adalet Bakan’ına karşı gerçeği haykırıyoruz: Türkiye’de insanlığa karşı suç işlenmesi halinde, hukuki ve fiili önlemlerle fail ve sorumlu konumunda olanlar dokunulmazlık kazanarak yargılanmaktan kurtuluyor. Suç zamanaşımına uğratılıyor ve bir daha asla soruşturulmuyor. 907 haftadır bu iddiamızı doğrulayan yüzlerce dosyayı kamuoyu ile paylaşıyor ancak yargı makamlarını harekete geçiremiyoruz. Yok diyoruz, Türkiye’de adalet yok. Gözaltında kaybetmelere ilişkin zamanaşımının uygulanmadığı, ceza adaletinin hakkıyla sağlandığı hiçbir örnek bulunmamaktadır. 907. haftamızda hakikatin açığa çıkarılmadığı, suçun etkin bir şekilde soruşturulmayarak cezasız bırakıldığı Erdoğan Şakar dosyasını kamuoyu ile paylaşıyoruz. 29 yaşındaki Erdoğan Şakar 10 aylık oğlu, 4 yaşındaki kızı ve eşi ile birlikte İstanbul’da yaşıyordu. 13 Ağustos 1993 sabahı evinden arkadaşı Nebi Akyürek'in işyerine gitmek üzere ayrıldı. Şakar’ın gideceği yer Okmeydanı’ndaki Perpa İş Merkezi’nin 11. katında bulunan Beyaz Saray Cafe idi. Aynı gün Beyaz Saray Cafe’ye İstanbul Terörle Mücadele Şubesi'ne bağlı polislerce kanlı bir baskın düzenlendi. Aralarında işyeri sahibi, garson ve kasiyerin de olduğu beş kişi öldürüldü. Baskın öncesi Perpa’da görülen Erdoğan Şakar’dan ise bir daha haber alınamadı. Resmi açıklama Cafe’den polislere ateş açıldığı ve çıkan çatışma sonucunda beş kişinin öldüğü şeklindeydi. Ancak bütün mermi girişleri ve yönleri bir çatışmayı değil Cafe’ye tek yönlü ateş açıldığını gösteriyordu. Eski özel harekat polisi Ayhan Çarkın, olaydan 18 yıl sonra Perpa Katliamının Özel Harekat Dairesi'nin işi olduğunu ifşa etti. Çarkın, kendisinin de tetikçi olarak katıldığı Perpa katliamı için “…yargısız infaz yaptık. Oradakiler bizimle çatışmaya girmedi. Çatışma süsü verildi. Garson kızı da tanık kalmasın diye öldürdük.” dedi. Perpa baskınına katılan özel harekatçılar “kasten adam öldürme” suçlamasıyla yargılandı. İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 21 Aralık 1999 tarihinde sonuçlanan davada, 5 polis idam cezasına çarptırıldı. İdam cezası önce 8’er yıla, ardından da 3 yıl 10 ay 20’şer gün hapis cezasına indirildi. Temyiz aşamasında da Yargıtay 1.Ceza Dairesi polisler hakkında verilen hapis cezasını, “beraat etmeleri gerekir” diyerek bozdu. Güvenlik güçlerinin vatandaşa karşı işlediği yaşam hakkı ihlallerinde öldürenin değil, ölenin suçlanması geleneği devam etti, suçun failleri yargı eliyle aklandı. Hanım Şakar eşinin Beyaz Saray Cafe’ye gelmek üzere yola çıktığını ve Perpa’ya ulaştığına dair tanıklar olduğunu belirterek onun “Perpa Operasyonu” sırasında gözaltına alındığını kamuoyuna açıkladı. Resmi kurumlara yaptığı tüm başvurularına verilen cevap “Bu isimde bir şahıs gözaltına alınmamıştır” oldu. Hanım Şakar, yaptığı girişimlerinin sonuçsuz kaldığını, eşinin gözaltında işkence ile öldürülmesinden endişe duyduğunu belirterek açlık grevi dahil pek çok yola başvurdu. Eşinin gözaltında kaybedilmesi ile ilgili kamuoyu yaratmaya çalıştı. Dönemin TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Sabri Yavuz'la görüştü. Ancak gözaltına alındığı kabul edilmeyen Erdoğan Şakar’dan bir daha haber alınamadı. Bu güne kadar Erdoğan Şakar’ın gözaltında kaybedilmesi ile ilgili etkin bir soruşturma yürütülmedi. Bu insanlığa karşı suçun failleri 29 yıldır cezasızlık zırhıyla korundu. 907. haftamızda bir kez daha talep ediyoruz: Erdoğan Şakar’ın akıbetini açığa çıkartmayı, fail ve sorumluları cezalandırmayı hedefleyen etkin bir soruşturma ve kovuşturma faaliyeti yürütülsün. Maddi gerçek açığa çıkartılsın, adalet sağlansın. Kaç yıl geçerse geçsin; Erdoğan Şakar için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 208 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz. Cumartesi Anneleri İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon |