Cumartesi Anneleri/İnsanları 900. haftada Galatasaray Meydanı’na karanfil bırakma eylemine yönelik polis saldırısına ilişkin Çağlayan’daki İstanbul Adliye’sinde suç duyurusunda bulundu. Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı’ndan da hakikat aramaktan da vazgeçmeyeceklerinin altını çizdi.
Cumartesi Anneleri/İnsanları 900. Hafta eylemine yönelik polis saldırısına ilişkin Çağlayan’daki İstanbul Adliye’sinde suç duyurusunda bulundu. Ardından adliye önünde basın açıklaması gerçekleştirildi.
“Anayasa’nın güvencesinde olan toplanma özgürlüğümüzden ve Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz” yazılı pankartı açan Cumartesi Anneleri’nin eylemine Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm ve İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri ile çok sayıda kişi katıldı.
Yoleri, Cumartesi Anneleri’nin 900 haftada gerçekleştirmek istediği barışçıl gösteri hakkının engellenmesine dair bir suç duyurusunda bulunduklarını söyledi. Cumartesi Anneleri’nin 900 haftadır kaybedilen sevdiklerini aradıklarını söyleyen Yoleri, “Gerçekleri kamuoyuna ve devlet yetkililerine duyuruyor. Kayıplarının bulunması için devleti sorumlu davranmaya, sorumluluklarına uygun hareket etmeye çağırıyor. Gözaltında kayıplara karşı mücadelede en önemli engellerden birini oluşturan cezasızlığa karşı mücadele ediyor, cezasızlığın kaldırılması için devleti göreve çağırıyor” dedi.
“Hakikati aramaya devam edeceğiz”
Evrensel'den yer alan habere göre, daha sonra tek tek kayıp yakınları söz aldı. 1995’ten bu yana hakikat mücadelesini sürdürdüklerinin altını çizen kayıp yakını Maside Ocak, hakikat ve adalet mücadelesinde gerçeği bilme, sevdiklerimize ulaşma ve adaletin sağlanması talebinde bulunduk ve bu talepler bizim anayasal haklarımızdı” dedi. Anayasal haklarını kullanırken her zaman önlerine hukuka aykırı şiddeti çıkaranlara bir kez daha suç duyurusunda bulunarak cevap verdiklerini dile getiren Ocak, “Bugün buradayız. Anayasal haklarımızı, hakikati, adaleti aramaya devam edeceğiz” diye konuştu.
“Keşke kolumdan tutup oğlumun mezarına götürseniz”
Oğlu Murat’ı kendi eliyle götürdüğü karakoldan bir daha geri alamadığının anlatan Hanife Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü: “27 yıl önce adalete güvenimden dolayı bunu üzülerek hem kendi adıma utanarak söylüyorum. Oğlumu karakola kendim koluna giderek götürdüm ve o karakoldan çıkaramadım. 27 yıldır bu eyleme devam ediyorum, gözaltına alınıyorum. Polis kamerası nerede ona söyleyeceğim beni kolumdan tutup gözaltına çekerek alıyorsunuz ya keşke kolumdan tutup da gel senin oğlunun mezarı buradadır diye götürseniz.”
Kayıp yakını İrfan Bilgin Galatasaray Meydan’ındaki ablukaya değinerek, “O meydanda polislerin tankları duruyor. Asıl bu rahatsızlık veriyor. Kimseyi rahatsız etmedik ‘insanlarımız nerede, kaybedenler ortaya çıkarılıp yargılansın’ dedik. Taleplerimizi sonuna kadar savunacağız” derken, Mikail Kırbayır ise “27 yıldır Galatasaray’da bu mücadeleye devam ettik. Bu darbe ve darbecilerin sonuçların biz itiraz ederken, akıbetlerini sorarken biz darbecilere arşıyız diyenler onları korudu ve kolladı, kollamaya devam ediyor” ifadelerini kullandı. Kayıp yakını Ali Ocak ise “İktidara sesleniyoruz. Polis şiddetiyle suçluları koruyamazsınız. Biz susmayacağız siz de bu suçluları korumaktan vazgeçin” dedi.