Cumartesi Anneleri, 838. hafta açıklamalarında Kadir Keremoğlu için adalet isteyerek yetkilileri göreve çağırdı.
Cumartesi Anneleri, 838'inci hafta açıklamalarında adalet taleplerini yeniden hatırlattı. Cumartesi Anneleri, 26 yıl önce gözaltında kaybedilen Kadir Keremoğlu için adalet isteyerek, "Vatandaşlık birey ile devlet arasında haklar ve yükümlülükler yaratan hukuki bir statüdür. Bu statü ile devlet, bireyin haklarını tanıma, koruma ve güvence altına alma sorumluluğunu üstlenir" dedi.
Cumartesi Anneleri` bu haftaki açıklamalarına şöyle devam etti:
"Böylece vatandaş hukuka aykırı bir davranışa maruz kaldığında devlet kendisine hukuki koruma sağlamak zorundadır. Çünkü kişi için hak olan, devlet için borçtur. Ancak Türkiye’de devlet, gözaltında kaybedilen yüzlerce insanı ve onların ailelerini hak sahibi vatandaşlar olarak tanımadı. Onların hak ve özgürlüklerini iktidarın, idarenin ve yargının keyfi davranışlarına karşı korumadı. Devletin, kudretinden sual olunmaz bir muktedir güç tarafından yönetilmesi, 838 haftadır kayıp yakınlarının taleplerini adeta muhatapsız bıraktı."
- Yüksekovalı olan Keremoğlu ailesi Van’da yaşıyordu. Varlıklı olan aileyi tehdit eden JİTEM bağlantılı kişiler, “ölüm listesinde adınız var” diyerek haraç istiyordu. Aile haraç vermeyi reddedince onların hedefi haline geldi. 75 yaşındaki iş insanı Kadir Keremoğlu 14 Nisan 1995 tarihinde namaz kılmak için Van merkezdeki Keremoğlu Camisine gitti. Cami çıkışı 01 EA 600 plakalı Beyaz Toros ve ona eşlik eden 65 ER 279 plakalı Doğan, 06 FH 600 plakalı Broadway ve 34 ALL 82 plakalı otomobildeki kişiler tarafından kaçırıldı. Aile yaptığı araştırma sonucunda; Keremoğlu’nu kaçıranların onu Yeşil kod isimli Mahmut Yıldırım’a teslim ettiğini, ardından önce Van JİTEM merkezine, daha sonra da Van Jandarma Alay Komutanlığı’na götürüldüğünü öğrendi. Aile ayrıca kaçırma olayına karışan JİTEM’le ilişkili şahısların kimlik bilgilerine de ulaştı.
- Van Emniyet Müdürü, Van Valisi ve Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar ile görüşen aile bu bilgileri paylaşarak babalarının bulunmasını istedi. Ayrıca ilgili tüm kurumlara başvurdu. Değişik tarihlerde aile ile iletişim kuran ve kendilerini özel harp dairesi ve istihbarat mensubu olarak tanıtan kişiler ile Yarbay rütbeli bir subay, babalarını teslim etmek için onlardan fidye istedi. Olay, Aktüel Dergisi’nin 285 ve 286 sayılı nüshalarında detaylarıyla yer aldı. Keremoğlu Ailesi 13 Ocak 1997 tarihinde TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu’na verdiği ifade de yaşananları anlattı ve zanlıların isimlerini açıkladı.
- Ancak ailenin tüm girişimleri sonuçsuz kaldı. Diyarbakır, Hakkari ve Van adliyeleri arasında gidip gelen dosyada Kadir Keremoğlu’nun akıbetinin açığa çıkartılmasını, sorumlu olanların cezalandırılmasını sağlayacak nitelikte bir yargılama faaliyeti yürütülmesi. Yargısal yolların tüketilmesi üzerine dava 2015 yılında Anayasa Mahkemesi’ne taşındı. Anayasa Mahkemesi de başvuruyu reddederek iç hukuk yollarını tamamen kapattı. Dava AİHM’e taşındı.
"838. haftamızda Kadir Keremoğlu’nun akıbetinin açıklanması ve adaletin sağlanması için devleti yönetenleri ve yargı makamlarını inkara ve cezasızlığa son vererek görevlerini yerine getirmeye çağırıyoruz" diyen Cumartesi Anneleri son olarak şunları söyledi: "Kaç yıl geçerse geçsin Kadir Keremoğlu ve tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 139 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz."