Gündem

Cumartesi Anneleri 712 haftadır eylemde: Senin hiç çocuğun kayboldu mu?

"24 senedir eşimi arıyorum; para pul değil iki kemik istiyorum"

17 Kasım 2018 15:55

700’üncü haftadan bu yana Galatasaray Lisesi önünde oturma eylemi yapmasına izin verilmeyen Cumartesi Anneleri, İnsan Hakları Derneği’nin(İHD) bulunduğu Çukurluçeşme Sokağı’nda basın açıklamasını yaptı.

Cumhuriyet'ten Zehra Özdilek'in haberine göre Nihat Aydoğan’ın akıbetinin sorulduğu 712. hafta açıklamasında  öldürülen Özgür Gündem gazetesinin Bitlis muhabiri Ferhat Tepe’nin annesi Zübeyde Tepe, “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a, eşi Emine Erdoğan’a sesleniyorum. Sizin hiç çocuğunuz, torununuz kayboldu mu? Bu acıyı hissettiniz mi? Biz sadece adalet istiyoruz” diye konuştu. 

"Hukuk olmadığı için Cumartesi Anneleri var"

Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı’ndaki 700. buluşmasını polisin engellenmesi sonucu İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi önünde gerçekleştirildi. Eyleme CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu katıldı. Haftanın açıklamasını kaybedilen Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak okudu.

Ocak, “Demokratik bir hukuk düzeni insan hak ve özgürlüklerinin güvencesi ve varlık koşuludur” diyerek Türkiye’de demokratik, insan hak ve özgürlüklerine dayalı bir hukuk düzenin  olmadığı için Cumartesi Anneleri’nin olduğuna değindi.

Ocak, şunları kaydetti:

“Gözaltında kaybedilen sevdiklerimizin akıbetlerinin açıklanmasını, onları kaybedenlerin yargılanarak cezalandırılmasını ve hiç kimsenin  kaybedilmediği bir hukuk devleti istediğimiz için engelleniyoruz, suçlanıyoruz, şiddete uğruyoruz, gözaltına alınıyoruz. Siyasal iktidarın adalet talep eden kayıp  yakınlarının sesini engellemesi, insanlığa karşı suç niteliğindeki gözaltında  kaybetme eyleminin resmi olarak inkar edilmesi anlamana gelir. Bu inkar insanlığın inkarıdır. Başka Cumhurbaşkanı olmak üzere  iktidarı, inkarı ve cezasızlığı sonlandıracak, adımları atmaya çağırıyoruz." 

"Savcıları göreve çağırıyoruz"

Aydoğan’ın akıbeti hakkında bilgi veren Ocak şöyle devam etti,

“712. haftamızda 24 yıl önce gözaltına alınarak kaybedilen Nuhat Aydoğan için buluştuk. Resmi makamlar Aydoğan’ın gözaltına alındıktan  20 gün kadar sonra nöbetçi savcılığa sevk edildiğini, ifadesi alındıktan sonra da serbest  bırakıldığını iddia etti. Ancak bu iddia  hiç bir zaman güvenilir bir kanıtla desteklenmedi. Uzun yıllar sonra Aydoğan için nüfus kütüğüne ölüm kaydı düşüldüğü açığa çıktı. Ailenin resmi kurumlara yaptığı başvurular sonuçsuz kaldı. Nitelikli bir soruşturma yürütülmesi için savcıları göreve çağırıyoruz. Kayıplarımızı aramaktan ve Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz."

"Para pul değil iki kemik istiyorum"

Aydoğan’ın eşi Halime Aydoğan ise, “24 senedir eşimi arıyorum. Ölene kadar da aramaya devam edeceğim. Bütün yetkililere sesleniyorum, bu işe bir çözüm bulun. Biz  bir şey istemiyoruz. Sadece bir kemik istiyoruz. Kemiklerin nerede olduğunu biliyorlar. Para pul istemiyorum, iki kemik istiyorum. Bir mezarı olsun. İçim rahat olsun. Galatasaray’da oturuyorduk ne zararımız vardı. Kimse buraya boşuna gelmez. Herkesin bir kaybı var. Biz de bu ülkenin insanlarıyız. Ayrımcılık yapmayın” dedi. 
 

"Senin hiç çocuğun, torunun kayboldu mu?"


1993’te evden çıkarken kaçırılan ve öldürülen Özgür Gündem gazetesinin Bitlis muhabiri Ferhat Tepe’nin annesi Zübeyde Tepe de, “Oğlumun katillerinin yargılanmasını istiyorum.Oğlum işkence gördü. İstiyorum ki başka insanlar gözaltında kaybedilmesin. Çocuklarımız için mücadele etmeye devam edeceğiz. Galatasaray’da olsun, kapımızın önünde olsun, burada olsun sürdüreceğiz. Biz bu oturma eylemini gerçekleştireceğiz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, eşi Emine Erdoğan’a sesleniyorum. Senin hiç çocuğun, torunun kayboldu mu? Bu acıyı hissettin mi? Biz sadece adalet istiyoruz”ifadelerini kullandı.