Ahmet Küçük - Burçin Korkmaz
T24 - Cumartesi Anneleri, faili meçhul saldırılar ve gözaltında kaybettikleri yakınlarının akıbetini öğrenmek için 300. kez İstanbul Galatasaray Meydanı’nda toplandılar. Cumartesi Anneleri ile onların yanında eylem yapan babalar ve kardeşler, ilk eylemlerinden 15 yıl sonra hâlâ öğrenemedikleri çocuklarının, eşlerinin, kardeşlerinin akıbetlerini bilmek istiyor. Cumartesi Anneleri adına yapılan ortak basın açıklamasında, devletin hâlâ kayıp yakınlarıyla ilgilenmediği belirtilirken, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın “Onlar kim? Ne yapıyorlar. Sadece oturuyorlar. Tüzel kişilikleri yok. Arkalarında kimler var biliyor musunuz?" sözleri eleştirildi. Açıklamada, "Biz buradayız. Eşimizi, çocuğumuz kaybettik. Buradan Emine Erdoğan'a sesleniyoruz. O da bir anne, bizi en iyi o anlar. Sayın Başbakan bizim ne hissettiğimiz ona sorsun" dendi. Hrant Dink'in eşi Rakel Dink ve Dink ailesi avukatı Fethiye Çetin de Cumartesi Anneleri'ni yalnız bırakmadı.
T24 EDİTÖRLERİ BURÇİN KORKMAZ ve AHMET KÜÇÜK'ÜN OBJEKTİFİNDEN CUMARTESİ ANNELERİ
Güvenlik gerekçesiyle yapılan çeşitli operasyonlarda, gözaltılarda ya da gözaltı sonrasında kaybolan ve bir daha haber alamadıkları yakınlarının bulunmasını isteyen grup, bugün (25 Aralık 2010 Cumartesi) Galatasaray Meydanı'nda toplandı. Ellerinde kayıp yakınlarının fotoğraflarıyla bir araya gelen grup adına basın açıklamasını, 2004 yılında gözaltında kaybolduğu belirtilen Tolga Baykal Ceylan'ın annesi Kadriye Ceylan okudu. Gözaltında kaybolan yakınlarının akıbetinin açıklanması için 300 haftadır bir araya geldiklerini söyleyen Ceylan, "Faillerinin yargılanmasını istiyoruz. 300 haftadır devleti yönetenler bizi görmemekte, duymamakta ısrar ediyor. 300 haftadır bizleri suçlamak dışında bir şey yapmıyorlar. 300 haftadır evlatlarımıza, eşlerimize, kardeşlerimize anne ve babalarımıza ne oldu, sorumuzu yanıtsız bırakıyorlar. 300 haftadır bize kulak tıkayıp failleri koruyorlar." dedi.
Yakınlarını kaybedenin onları korumakla yükümlü devlet görevlileri olduğunu öne süren Ceylan, "Yakınlarımızı kaybedenler devletin en üst makamlarınca teşvik ve destek gördüler. Cezadan muaf tutuldular. Devletin tüm organları kaybedilen yakınlarımızın ve başlarına gelenlerin toplumsal bellekten silinmesi konusunda tam bir mutabakat sağlamış durumdalar. Şunu bilmelidirler ki, evrensel hukuka uygun, adalet arayışımız sürecek ve karşılarında bizi bulacaklar" diye konuştu.
Açıklamaların ardından gözaltında yakınlarını kaybeden bazı aileler söz alarak yakınlarının hikâyelerini anlattılar. Eyleme Hrant Dink'in eşi Rakel Dink de katıldı. Yaklaşık 1 saat Galatasaray Meydanı'nda oturma eylemi yapan grup daha sonra dağıldı.
300. defa yine Galatasaray Lisesi'nde
İlk eylemlerini 27 Mayıs 1995'te yapan Cumartesi Anneleri, izleyen 200 hafta boyunca İstanbul Galatasaray Meydanı'nda her cumartesi oturma eylemi yaparak yakınlarının bulunmasını istediler ve "meçhul" katilleri protesto ederek Türkiye'de karanlık derin güçlere karşı mücadelenin en önemli simgelerinden biri oldular.
13 Mart 1999'a kadar her Cumartesi günü Galatasaray Meydanı'nda kaybedilenlerin fotoğraflarıyla 200 hafta aralıksız oturma eylemi yapan anneler, 28 Şubat sürecini izleyen günlerde oturma eylemine ara verdiler ve o günden sonra ilk kez Ergenekon davası üzerine tekrar bir araya geldiler.
İnsan Hakları Derneği, Cumartesi Anneleri'nin 10 yıl sonra tekrar Galatasaray Meydanı'nda oturmaya başlamasını şöyle açıklıyor:
"10 yıl aradan sonra Cumartesi Anneleri ve insan hakları savunucuları olarak, resmi ağızlardan itirafların gelmesi, JİTEM elemanlarının adres gösterdikleri asit kuyularında, derelerde, çukurlarda, gözaltında kaybedilen evlatlarımıza, sevdiklerimize ait kemiklerin bulunması, Ergenekon davası kapsamında yargılanan bazı isimlerin gözaltında kaybedilen yakınlarımızın failleri arasında olması nedeniyle 31 Ocak 2009 Cumartesi günü yeniden Galatasaray Meydanı’nda oturmaya başladık."