Cumartesi Anneleri, 856'ncı hafta açıklamasında, 16 yaşında kaçırıldıktan sonra kendisinden bir daha haber alınmayan Zeki Akyıldız için adalet istedi. Akyıldız'ın bulunması için ailenin kendi imkanları ile yaptığı girişimlerinde sonuçsuz kaldığı belirtilen açıklamada, "Çocuk yaşta kaybedilen Mehmet Zeki Akyıldız’ın dosyasında bu güne kadar etkin bir soruşturma yürütülmedi. Akıbeti karanlıkta bırakıldı. O’nu kaçırarak kaybedenler açığa çıkarılmadı, cezalandırılmadı" denildi.
Açıklamada, "Gözaltında kayıplar, kişinin devletin doğrudan veya dolaylı desteğiyle hareket eden devlet dışı gruplar tarafından özgürlüğünden yoksun bırakılması ve bu durumun inkar edilmesi halini de kapsar" dedi.
Cumartesi Anneleri'nin 856'ncı hafta açıklaması şöyle:
Gözaltında kayıplar, kişinin devletin doğrudan veya dolaylı desteğiyle hareket eden devlet dışı gruplar tarafından özgürlüğünden yoksun bırakılması ve bu durumun inkar edilmesi halini de kapsar. Türkiye’de “devletin hizbullahı; Hizbulkontra” diye adlandırılan Hizbullah’ın bir dönem devletten yardım gördüğü, silahlı eğitim ve lojistik desteği aldığı, yüzlerce cinayet, kaçırma, kaybetme suçunu devlet görevlileri göz yumduğu için rahatça işlediği devletin resmi raporlarına geçti. Bu kanlı örgüt yüzlerce insanı kaçırarak, örgüt evlerinde en vahşi yöntemlerde infaz etti veya kaybetti. Örgütün merkez üssü durumundaki Batman, Hizbullahın esaretinde 90’lı yıllarda adeta cehenneme döndü. Dokuz çocuklu Akyıldız Ailesi Batman Beşevler Mahallesinde yaşıyordu. 16 yaşındaki çocukları Mehmet Zeki ortaokul öğrencisiydi. Birkaç kez okuldan eve hırpalanmış, elbiseleri yırtılmış bir şekilde döndü. Anne ve baba konuyla ilgili sorularına Mehmet Zeki’den net cevaplar alamadı. Durumu araştıran aile, Hizbullahçıların kendilerine katılmaları için oğullarına baskı yaptıklarını öğrendi. Bunun üzerine aile, Mehmet Zeki’nin kaydını Batman 60. Yıl Ortaokulu’na aldı. Ancak Hizbullahçılar baskı ve tehditlerini sürdürdü. 1993 yılının Eylül ayında Mehmet Zeki Silvan’da yaşayan ablasını ziyarete gitti. Ablasına çarşıya gideceğini söyleyerek evden çıktı. Silvan Gazi Caddesi’ndeki Aslanlı Burcu civarında, sivil giyimli 2 şahıs tarafından zorla kaçırıldı. Tanık beyanlarına göre üç gün boyunca Silvan’da alıkonan Mehmet Zeki, daha sonra Hizbullahçıların kamp olarak kullandıkları Yolaç (Suse) köyüne götürüldü. Burada çok sayıda kişi ile birlikte Suse Köy Camii’nin altında bulunan Hizbullah sığınağında tutuldu. Sığınakta yaklaşık 40 kişi bulunuyordu. Günlerce aç, susuz bırakılan bu kişlerden kurtulanlar Mehmet Zeki ve onunla birlikte iki kişinin sığınaktan götürüldüğünü ve bir daha geri getirilmediklerini Akyıldız Ailesi’ne anlattı. Kendi imkanlarıyla oğullarını arayan aile hem Hizbullahçıların yarattığı terör ortamı nedeniyle hem de yapılan başvuruların soruşturulmaması nedeniyle suç duyurusunda bulanamadı. Yıllar sonra askerlik şubesinden Mehmet Zeki’nin askerlik celpi geldi. Celpi alan aile askerlik şubesine gitti. Oğullarının Hizbullah tarafından kaçırıldığını ve ondan 1993 yılından beri bir daha haber alamadıklarını anlattı. Burada da kayıtsızlıkla karşılandılar. Baba Salih Akyıldız, görevliler tarafından “PKK’ye katılmıştır, gelip bize Hizbullah diyorsun” diyerek azarlandı. 14 Nisan 2000 tarihinde aile İnsan Hakları Derneği Batman Şubesi’ne başvurdu. İHD’nin girişimleri de sonuçsuz bırakıldı. Anne Ruzkiye Akyıldız, Batman’da 491 haftadır her cumartesi saat 12.00’de İHD ile birlikte bir araya gelen kayıp yakınları arasında yer aldı. Çocuk yaşta kaybedilen Mehmet Zeki Akyıldız’ın dosyasında bu güne kadar etkin bir soruşturma yürütülmedi. Akıbeti karanlıkta bırakıldı. O’nu kaçırarak kaybedenler açığa çıkarılmadı, cezalandırılmadı. İnsanlığa karşı suç kapsamında olan zorla kaybetmeler, uluslarası hukuka göre kayıpların akıbetleri açığa kavuşuncaya kadar her gün yeniden işlenmeye devam eden bir suçtur. 856. haftamızda yargı makamlarını bu açıklamamızı suç duyurusu sayarak Mehmet Zeki Akyıldız’ın zorla kaybedilmesi ile ilgili etkin soruşturma yapmak üzere harekete geçmeye çağırıyoruz. Kaç yıl geçerse geçsin; Mehmet Zeki Akyıldız için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 157 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz.
|