Gündem

'Çorum'u önceden tahmin eden MİT, askeri ve emniyeti suçladı

57 kişinin yaşamını yitirdiği Çorum katliamından bir yıl önce, 3 Ocak 1979’da Çorum’da büyük çapta bir olay beklenmediğini yazan MİT, 12 gün sonraki raporunda tam tersini vurguladı

30 Nisan 2012 12:39

Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), 1980’de 57 kişinin hayatını kaybettiği Çorum katliamından bir yıl önce geçtiği istihbarat notunda, Sivas ve Maraş’tan sonra Çorum’da da Aleviler ile Sünniler arasında kitlesel bir olay yaşanacağını “tahmin” etmiş. Olayların çıkacağına ilişkin “emare” olarak MİT, Çorum’da halkın evlerine erken çekilmesi, sokakların tenhalaşması, gece misafirliklere gidip gelmelerin azalmasını gösterdi. Teşkilat, katliamın yaşanmasına “Polisin yanlı davranarak sağ kesimi tutması” ve “askeri birliklerin olaylara bazı nedenlerle zamanında müdale etmemesi”ni gerekçe gösterdi.

Alican Uludağ'ın Cumhuriyet'teki haberine göre; 12 Eylül darbesine giden yolun önemli sacayaklarından olan Çorum katliamı, 29 Mayıs-9 Temmuz 1980 tarihleri arasında gerçekleşti. 57 kişinin katledildiği olaylarda, onlarca ev ve işyeri yakıldı, tahrip edildi. Çok sayıda Alevi ve solcu yurttaş, kenti terk etti. Cumhuriyet’in ulaştığı MİT belgeleri, Çorum’daki katliamın göz göre göre geldiğini ortaya koydu. MİT, Çorum’a ilişkin ilk istihbarat notlarını, olaylardan yaklaşık iki yıl önce geçti.

25 Eylül 1978 tarihli MİT belgesinde Sivas Ali Baba Mahallesi’nde Alevilere yönelik saldırı olaylarına değinilerek “Sivas’ta meydana gelen olayların bölgenin etnik yapısı nedeniyle Çorum’daki vatandaşları, özellikle Alevi kesimi psikolojik yönden etkileyerek huzursuz ettiği” belirtildi. Belgede “Sivas olaylarına benzer olayların Çorum’da da çıkabileceğine dair söylentiler bulunduğu” kaydedildi. Bu söylentilerin “maksatlı olarak” yapıldığını ve Çorum’da “büyük çapta olayların olacağının sanılmadığını” iddia eden MİT, yine de yetkililerin uyarıldığını ifade etti. 3 Ocak 1979’da da MİT ısrarla “büyük çapta bir olayın zuhur edeceğine ihtimal verilmediğini” savunarak “Çorum’da mezhep ayrımına dayalı muhtemel olayların çıkacağını gösterir bir emarenin mevcut olmadığı ülkücü kesim tarafından belirtilmektedir” dedi.

MİT, 15 Ocak 1979’da ise Maraş olaylarından sonra Çorum’da tahrikler sonucu kitlesel bir olay meydana geleceğinin tahmin edildiğini bildirdi.


Emareleri sıraladı


MİT, 15 Ocak 1979 tarihli istihbarat notunda, bunun emaresini şöyle sıraladı: “Erken evlere çekilme, sessizlik ve sokakların tenhalaşması. Gece misafirliklerine gidip gelmelerde azalma. Aynı semtte oturan Alevi ve Sünni ailelerin okul çağındaki çocuklarının ayrı ayrı gruplar halinde okula gidip gelmeleri. Belirli çevrelerin özellikle silah temin ederek diğerine saldırıya hazırlandığı yolunda dedikoduların çoğalması. Vatandaşların ve bilhassa gençlerin akşamları evine gruplar halinde gitmeleri.”


Ve katliam başlar


MİT’in “Konu üzerinde hassasiyetle duruyoruz ve gerekli önlemler alınması sağlanmıştır” demesine karşın, dönemin MHP Genel Başkan Yardımcısı Gün Sazak’ın 27 Mayıs 1980’de öldürülmesi Çorum’daki olayların fitilini ateşledi.

30 Mayıs 1980 tarihli belgede, Sazak’ın öldürülmesi nedeniyle ülkücülerin 29 Mayıs 1980 akşamında Çorum merkezinde solcuların işyerlerini tahrip etmeye başladığı belirtilerek “Sağcı kesim, bir terör havası estirmekte olup, dükkânlara, evlere, kişilere saldırmaktadır” denildi.

MİT’in 2 Temmuz’da geçtiği notta da “Cemilbey yolu üzerindeki sağ eğilimli Ovasaray köylülerince yol kesilerek Alevi köylülerine ait 3 minübüs dolusu halk tartaklanarak dövülmüşlerdir” denildi. Çorum’daki Emniyet ve askeri kuvvetlerin olaylar karşısında yetersiz kaldığını aktaran MİT, 7 Temmuz’da “Ölü olarak bulunan şahıslardan 6’sı Sünni, 23’ü Alevidir” dedi.