Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde 7'si çocuk 25 kişinin yaşamını yitirdiği tren katliamına ilişkin açılan dava, 11 Ocak 2023'e ertelendi.
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesine bağlı Sarılar Köyü'nde, 8 Temmuz 2018 tarihinde meydana gelen ‘tren kazası’nda 7'si çocuk 25 kişi yaşamını yitirdi, 300'den fazla kişi ise yaralandı.
Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları'nda (TCDD) görevli dört çalışanın tutuksuz yargılandığı dava devam ederken Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı altı TCDD çalışanı ve üç mühendis hakkında ise ek iddianame düzenledi. Bununla beraber sanık sayısı 13’e yükseldi. Çorlu tren katliamı davasının 11. duruşması bugün mahkeme salonuna dönüştürülen Çorlu Halk Eğitim Merkezi’nde görüldü.
"Kaza değil cinayet"
Cumhuriyet'te yer alan habere göre duruşma öncesi aileler Bulvar Yolu Santral Işıklar bölgesinde bir araya geldi. Aileler, tren katliamında yaşamını yitiren yakınlarının fotoğraflarını taşıdı. "Adalet istiyoruz" yazılı pankart eşliğinde duruşmanın görüleceği yere yürüyen aileler "Hak, hukuk, adalet, kaza değil cinayet", "Çorlu'nun hesabı sorulacak" sloganları attı.
"Evlatlarımızın acısını çekiyoruz"
Kazada yaşamını yitiren 9 yaşındaki Oğuz Arda Sel’in annesi Mısra Öz, dava öncesi açıklamalarda bulundu. Öz, “Çorlu tren katliamı davası aslında biz aileler için yeni başlıyor. Biz 1550 günden beri evlatlarımızın acısını çekiyoruz. Benim oğlum toprağın altında. Biz yine şaibeli bir davanın ortasına geldik. Adalet istiyoruz" dedi.
Gezi davasında tutuklanan Can Atalay'ın annesi Şükran Atalay da ailelere destek için duruşma salonunda yer aldı.
Üç sanık katılmadı
Önceki duruşmalarda alınan kararlar ve iddianameler okundu. Bunun ardından savunmalara geçildi. Mahkemeye 13 sanıktan 10'u katılırken TCDD 1. Bölge Müdürü Nihat Aslan ve TCDD 1. Bölge Müdür Yardımcısı Levent Muammer Meriçli mazeret sunarak, TCDD 1. Bölge Demiryolu Bakım Müdürü Mümin Karasu ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katılacağını beyan etmesine karşın duruşmaya katılmadı.
İlk kez hakim karşısındalar
Dört yıldır süren davada ilk kez hâkim karşısına çıkan isimler kendilerine yöneltilen suçlamaları reddetti. TCDD 1. Bölge Demiryolu Bakım Müdür Yardımcısı Levent Kaytan, “Hava durumunu takip etme görevim bulunmamaktadır” dedi. Diğer Müdür Yardımcısı Nizamettin Aras ise çalışma bölgesinde 2 bin 570 tane menfez olduğunu ve tek tek kontrol etmesinin mümkün olmadığını belirterek “Özel hattın muayene sorumluluğu bölge müdürlüğümüze ve genel müdürlüğümüze verilmiş her ne hikmetse burada ben yargılanıyorum" diye konuştu.
Yol kontrolörü Burhan Ortancıl ise "Branşım nedeniyle gerekli bilgiye sahip değilim, personel açığı sebebiyle bu görevi yaptım. Bu sebeple bana daha çok idari yönden görevlendirmeler yapıldı. Benim koordinasyon ve denetim yapma görevim yoktur” ifadelerini kullandı.
Ortancıl’ın ardından konuşan yüksek mühendis Tevfik Baran Önder ise sorgusunda, "Köprü mühendisliği uzmanlık gerektiren bir alandır, ben köprü mühendisi değilim" dedi. Önder, konuşmasının devamında şunları söyledi:"Savcının iddia ettiği işler benim sorumluluğumda değildir. Projelendirme işini buradaki yol bakım görevlileri yaptı. Köprülerin bakım ve onarımı projelerinin sorumluluğu bakım müdürlüğündedir."
"160 yıllık bir hattın..."
"Kazanın önlenmesi mümkün değildir" diyen sanık mühendis Deniz Parlak, "Olayda bir kusurum yoktur. 160 yıllık bir hattın altyapı açısından sağlam olmadığını düşünüyorum ancak net bir tespitte bulunmuyorum. Kazadan önce altyapı kontrolüyle ilgili herhangi bir görevlendirme yapılmamıştır" ifadelerini kullandı.
Öte yandan sanık mühendis Kubilay Başkaya ise "Ben tarafıma verilmiş görevleri yerine getirdim" dedi. Başkaya konuşmasının devamında şöyle konuştu: "Toplamda 10 sene kontrolorlük yaptım. Söz konusu kaza benim sözleşmem kapsamına giren iş alanında gerçekleşmemiştir. İhale dosyası tarafımızca hazırlanmıştır. Balast akıntısı tarafımızca görülmemiştir."
"Hakkım size haram olsun"
Duruşmada tren katliamında yakınlarını kaybeden aileler söz aldı. Katliamda hayatını kaybeden Bither Bilgin'in annesi Zeliha Bilgin, "Ben kızım Bihter Bilgin'i 14 yaşında, kardeşim Derya Kurtuluş'u 36 yaşında, kızı Beren Kurtuluş'u, sizin ihmallerinize kurban verdim. Önlemleri 4 yıl önce alsaydınız da saçları gül kokan kızımı kaybetmeseydim. Hakkım size haram zıkkım olsun" ifadelerini kullandı.
"Sanıkların tutuklanmasını istiyorum"
Katliamda hayatını kaybeden Serhat Şahin'in babası Hüseyin Şahin, "Ben bu insanların (sanıkların) evlerine gitmesini değil tutuklanarak benim avukatım Can Atalay'ın yanına Silivri'ye gitmesini istiyorum" dedi.
"Ben evladımı kusursuz cinayete kurban vermişim"
Katliamda hayatını kaybeden Oğuz Arda Sel'in annesi Mısra Öz ise şöyle konuştu:
"Saat sabahın dokuzundan beri hep birlikte dört yıldır beklediğimiz sanıkların ifadesini dinliyoruz. Elle tutulur bir şey duymadık. Ben bilmiyorum benim sorumluluğumda değil, bütün kapılar Mümin Karasu'ya çıkar şeklinde ifadeler duyuyoruz. Görüyoruz ki oturdukları yerden güzel paralar kazanıyorlar.
Ben görüyorum ki ben evladımı kusursuz bir cinayete kurban vermişim. Görüyorum ki raporlarda hala alınmış bir tedbir bir önlem yok. Kendinizi savunuyorsunuz da üstlerinize gitmesin diye niye susuyorsunuz niye korumaya çalışıyorsunuz? 7'si çocuk 25 kişiden bahsediyorum.
Biz burada adalete susadık. Biz burada adalet diye haykırıyoruz. Biz burada adalet diye dileniyoruz. Ne kadar rahatlar ki oturup pazarlık yapabiliyorlar.
Mümin Karasu ne cesaretle SEGBİS'e katılmama cüretinde bulunabiliyor? Mümin Karasu'nun bugün yapmış olduğu 7'si çocuk 25 cana, biz ailelere, siz yüce heyete saygısızlıktır. Bu ülkede tek tweet yüzünden demir parmaklıklar ardına giren sanatçılar varken 25 canın sorumluları 4 yıldır hala dışarıdalar.
Mümin Karasu'nun buraya gelmesini istiyorum. Para kazanarak makamlarında bulunsunlar istemiyorum. Her birinin tutuklu yargılanmasını istiyorum."
Dava ertelendi
Çorlu Tren Katliamı davası 11 Ocak 2023 tarihine ertelendi. TCDD 1. Bölge Demiryolu Bakım Müdürü Mümin Karasu'nun "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet" suçundan tutuklanmak üzere yakalama emri çıkartılmasına karar verildi.