25 kişinin hayatına mal olan Çorlu tren katliamının üzerinden 2 yıl geçti. Faciada ihmali ve sorumluluğu bulunanlardan hesap sorulması için “Adalet Nöbeti” tutarak mücadele veren aileler, adaleti ararken haklarında açılan soruşturmalarla kendilerini hâkim karşısında buldu. Aileler bütün sorumlular yargılanana kadar mücadeleden vazgeçmeyeceklerini söylediler.
8 Temmuz 2018’de yaşanan kaza ile ilgili yetkililer aşırı yağışa bağlı olarak menfezin kayması nedeniyle meydana geldiğini açıkladı. Ancak Jeoloji Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nin Çorlu’daki faciaya ilişkin hazırladığı rapor ihmalleri ortaya koydu. Kazanın ardından 4 sanık “taksirli ölüme ve yaralanmaya neden olmak” suçundan 2’şer yıldan 15’er yıla kadar hapis cezası istemiyle Çorlu 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanıyor. Adalet arayan aileler iki yıllık süreci ve yaşadıklarını Cumhuriyet'ten Zehra Özdilek'e anlattı.
"Çorlu’nun hesabı hemen sorulsaydı Hendek faciası yaşanmayacaktı"
Oğuz Arda Sel'in annesi Mısra Sel: İki yıl önce kendi halinde, oğlum ve kendi geleceğim için planlarımın, hayallerimin olduğu bir hayatım vardı. Sessiz, sakin, umut dolu bir hayat. Oğlum ile birlikte hepsi altüst oldu. Hayat durdu. Şu an hiçbir şey yapmıyorum. Sadece adaletin peşinde koşuyorum. Oğlumun adını yaşatmak adına yaşıyorum. Olaylara bakış açım çok değişti. Her şeyden çok artık kaybedecek hiçbir şeyi olmayan bir anneyim ben. Bu iki yılda tek bir kişi bile tutuklu yargılanmadı. Onu bırakın görevden bile alınmadı. Üstüne ödül gibi terfiler geldi. Bir kurum var ortada. 25 insan bu kurum yüzünden can veriyor. Bir yetkili de çıkıp olayı üstlenemiyor. Üstlenmiyor. Aksine üstü örtülüp, birkaç demiryolu çalışanına olay yükleniyor. Gerçek sorumluları biz biliyoruz. 5 duruşma oldu karşımıza 4 demiryolu işçisi konuldu olaydan sorumlu tutulan. Onlar suçsuzdur demiyoruz ama böylesi büyük bir katliamdan ve ihmallerden de sadece onlar sorumlu tutulamaz. Geç gelen adalet, adalet değildir. Çorlu’dan sonra Ankara’da 9 kişi vefat etti. Çorlu’dan önce de Pamukova’da 41 kişi. Adalet o zaman sağlansaydı, Çorlu yaşanmayacaktı. Çorlu’nun hesabı hemen sorulsaydı Hendek faciası yaşanmayacaktı.
"Hepsi toprak altında ve hesap veren yok"
"Tek isteğim adalet yerini bulsun ve artık insan hayatına önem verilsin"
Özgenur ve Gülce'nin annesi Funda Dikmen: İki yıl önce geleceğe dair planları olan kızlarımla mutlu olduğum bir hayatım vardı. Adalet istiyoruz. Hâkimlerin, savcıların gereğini yapmasını istiyorum. Biz zaten acımızla yaşamaya çalışıyoruz. İki yıl önceki Funda hayatını kızlarına adamış bir anneydi. Özge Nur liseye başladı, ben de çalışmaya başladım. Sırf kızlarım iyi bir eğitim alabilsinler diye. Büyük kızım istediği mesleği elde etti ve öğretmen oldu. Aynı şey küçük kızım için de geçerli idi. Şimdi yine çalışıyorum ama bu sefer kendimi ayakta tutmak için hayatla savaşmak için. Tek isteğim adalet yerini bulsun ve artık insan hayatına önem verilsin.