Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde 8 Temmuz 2018 yılında meydana gelen, 7’si çocuk 25 kişinin hayatını kaybettiği ve 300’den fazla kişinin yaralandığı tren katliamına ilişkin 13 sanığın yargılandığı davanın 15'inci duruşması yapıldı. Mahkeme heyeti, dosyanın esas hakkında mütalaanın hazırlanması için savcılığa gönderilmesine ve üst düzey yetkililer hakkındaki suç duyurusunda bulunulması talebinin reddine karar vererek duruşmayı 23 Kasım 2023 tarihine erteledi.
Çorlu 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nce Çorlu Halk Eğitim Merkezi konferans salonunda yapılan duruşmaya sanıklar, müştekiler ve avukatlar katıldı. CHP Tekirdağ milletvekilleri İlhami Özcan Aygun ve Nurten Yontar, CHP Parti Meclisi (PM) üyesi Candan Yüceer ve Çorlu Belediye Başkanı Ahmet Sarıkurt da duruşmayı izledi.
Tanık Yaprak: Menfezin temizlenip temizlenmediğini hatırlamıyorum
Çerkezköy’de kısım şefliği görevi yapan Gürel Yaprak, en son 2018 yılının mayıs ayında kazanın meydana geldiği menfezin 400 metre yakınlarında ot temizleme işlemi yaptıklarını söyledi. Yaprak, “Önceki kontrollerde menfezde bir sıkıntıyla karşılaşmadım. Dolgu temizliği yapılıp yapılmadığına ilişkin bir şey görmedim. Kazanın meydana geldiği yerdeki menfezlerin içinin temizlenip temizlenmediğini hatırlamıyorum” diye konuştu.
"Hava durumunu takip etmemiz için resmi bir emir yok"
Davada sanık olarak yargılanan Özkan Polat’ın altında, Celaleddin Çabuk’un da üst görevinde çalıştığını belirten Yaprak, hava durumunu telefona indirdikleri bir uygulamadan takip ettiklerini anlattı. Yaprak, “Telefona indirdiğimiz radar programını takip etmemiz ile ilgili yazılı-sözlü bir emir verilmiyor, ben kendim istersem kontrol ediyorum” dedi. Yaprak, işçi yetersizliği olup olmadığına ilişkin de üst şeflerine bir talepte bulunmadığını belirtti ancak “Kendi aramızda ‘Olsa iyi olur’ diye konuştuk. Benim talepte bulunmak gibi bir görevim yok” ifadesini kullandı.
"Kazanın olduğu mıntıkada sadece üst yapı değişti"
Tanık Gürel Yaprak, yenileme çalışmalarıyla ilgili de “2012’de geldiğimde Çerkezköy Edirne üst yapı yenilenmişti, ondan sonra Çerkezköy-Halkalı altyapı ile beraber yenilendi. Kazanın olduğu mıntıkada sadece üst yapı değişti. Platform genişliği de yapılmadı” bilgisini verdi.
Avukat Şahinkaya'dan Bakan Tunç'a: TCDD'nin belgelerini bize ulaştırsın
Bir kısım katılan avukatı Onur Şahinkaya, yeni adli yılın başlamasına ilişkin Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yargı mensuplarına gönderdiği mesaja değinerek “Katkı sunmak istiyorsa TCDD’nin belgelerini bize, mahkemeye ulaştırsın” dedi.
Avukat Taşçı: Sayın Başkan, Genel Müdürlük seviyesindeki sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunmanızı talep ediyoruz
Bir kısım katılan avukatı Akçay Taşçı da “Yargılananlardan hiçbirinin bir menfezi yapıp tadilatını ortaya çıkarabilecek, katliamdan 3 saat sonra başlatılan tadilatı başlatmaya yetkisi yok” dedi. TCDD Genel Müdürlüğü yetkilileri hakkında hakimden suç duyurusunda bulunmasını talep eden Şahinkaya, “Sizin suç duyurusunda bulunmanız ile bizim suç duyurusunda bulunmamız arasında fark var. İster politik, ister hukuki, ister psikolojik deyin fark var. Sayın Başkan, Genel Müdürlük seviyesindeki sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunmanızı talep ediyoruz. TCDD Genel Müdürlüğü nezdinde ismi dışında her şeyi ortaya konulmuş kişiler hakkında suç duyurusunda bulunmanızı talep ederiz” diye konuştu.
Üst düzey yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunulması talep edildi
Mahkeme heyeti, dosyanın esas hakkında mütalaanın hazırlanması için savcılığa gönderilmesine ve üst düzey yetkililer hakkındaki suç duyurusunda bulunulması talebinin reddine karar verildi. Sanıkların tutuksuz yargılanmasına devam edilecek duruşma, 23 Kasım 2023 tarihine ertelendi.
Duruşma öncesinde ailelerden adalet yürüyüşüAileler, dava öncesinde Çorlu Santral’dan başlayarak “Adalet istiyoruz” yazılı pankartla ve “Gün gelecek, devran dönecek. Katiller halka hesap verecek” sloganlarıyla duruşmanın yapılacağı salona kadar yürüdü. Katliamda oğlu Oğuz Arda Sel’i yitiren Mısra Öz, “Biz bugün 15. duruşmada bizim davamız için ne yaptıklarını soracağız. İçeridekiler de artık staj yapmayı bıraksınlar" dedi. Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinin Sarılar Köyü yakınlarında 8 Temmuz 2018’de meydana gelen, 7’si çocuk 25 kişinin hayatını kaybettiği, 300’den fazla kişinin de yaralandığı tren katliamına ilişkin yargılamanın 15’inci duruşması, bugün Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Duruşma öncesinde aileler, Çorlu Santral önünde bir araya gelerek duruşmanın yapılacağı Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kadar yürüyüş yaptı. Aileler, yürüyüş sırasında, katliamda yaşamını yitirenlerin resimlerinin yer aldığı “Adalet istiyoruz” yazılı pankartla “Hak, hukuk, adalet; kaza değil, cinayet”, “Çorlu’nun hesabı sorulacak” ve “Gün gelecek, devran dönecek. Katiller halka hesap verecek” sloganları attı. CHP Tekirdağ milletvekilleri İlhami Özcan Aygun ve Nurten Yontar ile CHP Parti Meclisi (PM) üyesi Candan Yüceer’in de katıldığı yürüyüşün ardından duruşmanın yapılacağı yere ulaşan aileler, katliamda yaşamını yitirenlerin isimlerini okuyarak hep bir ağızdan “Burada” ve “Adalet istiyoruz” dedi. "İçeridekiler artık staj yapmayı bıraksınlar"Katliamda eski eşi Hakan Sel ile birlikte oğlu Oğuz Arda Sel’i yitiren Mısra Öz, duruşma öncesinde “Biz bugün 15. duruşmada bugüne kadar gelmeyen adaletin, biten adli tatil döneminin ilk gününde olarak içeridekilere iyi tatiller dileyip bizim davamız için ne yaptıklarını soracağız. Adalet rayların altında kalmasın diyoruz. Hak, hukuk, adalet diyoruz ve biz adalet bekliyoruz. İçeridekiler de artık staj yapmayı bıraksınlar" diye konuştu. "Bu yolda bir usulsüzlük var"Oğuz Arda Sel'in dedesi Mehmet Öz de şöyle konuştu: “Geçen mahkemede Mümin Karasu'nun söylemiş olduğu bir söz var; bu tren yolu atık malzeme ile yapılmıştır. Bunun üzerine savcılık makamı hiç gitmiyor. Bizim talebimiz bu tren yolunun yapılış şekli nedir, ne değildir, bunun üzerine gidilmesi ve savcılık makamının üst makamlara taleplerimiz doğrultusunda ret kararı vermemesi. Bu yolda bir usulsüzlük var bu usulsüzlüğün ortaya çıkmasını istiyoruz.” "Benim oğlumla torunumu ne yaptınız?"Tren faciasında oğlu Hakan Sel ile torunu Oğuz Arda Sel'i kaybeden Necmettin Sel de şunları dile getirdi: “Tek kelimeyle ceza alsınlar talebindeyim. Üst düzeydeki genel müdürün, o dönemin bakanının adaletin önüne çıkmasını talep ediyorum. Mümin Karasu'nun alt düzeyi işaret etmesiyle olmaz. Mümin Karasu yanındaki genel müdürü vermiyor, alt düzeydeki adamı veriyor. Genel müdür emir vermeden alttaki adam görev yapabilir mi, mümkün mü yani? Lütfen genel müdürün, bakanın adalet önüne çıkmasını ve onların yakasına yapışmak istiyorum. Benim oğlumla torunumu ne yaptınız? onun hesabını versinler bana, ondan sonra ben de rahat uyuyayım. Onların çocukları öyle olsaydı bu adalet bu kadar uzun sürer miydi?” |