Gündem
CLİNTON: TÜRKİYE BÖLGESEL VE KÜRESEL BİR LİDER ANKARA (A.A)
16 Temmuz 2011 18:16
-CLİNTON: TÜRKİYE BÖLGESEL VE KÜRESEL BİR LİDER ANKARA (A.A) - 16.07.2011 - ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Türkiye'nin yüzde 11'lik bir büyüme oranı yakalamasını "fenomen" olarak değerlendirerek, "Zannediyorum ki Türkiye, bölgedeki ekonomik büyümenin lokomotifi olacaktır. Türkiye bence hem bölgesel hem de küresel bir lider" dedi. Clinton, CNN Türk televizyonda katıldığı programda, soruları yanıtladı. Clinton, Türkiye ekonomisinin büyüme hızına yönelik düşüncelerinin sorulması üzerine, Türkiye'nin büyüme hızının heyecan verici olduğunu kaydederek, "Yüzde 11'lik bir büyüme hızı hakikaten olgusal birşey, fenonem sayılacak birşey. Dünyanın bütün ülkelerinden fazla" dedi. Türkiye'nin büyümesinde içinde bulunduğu siyasi ortamın ve iş piyasasının herkese açık olmasının büyük etkisi olduğunu dile getiren Clinton, Türkiye'nin iç ve dış büyüme bileşiminin diğer ülkelere göre çok daha güçlü bir temele dayandığını ifade etti. Clinton, Türkiye'de güçlenen ve büyüyen bir orta sınıf bulunduğunu ve bunun çok daha uzun yıllar büyümeyi sürdürecek bir etken olduğunu kaydetti. Türkiye'nin AB ülkeleri ile olan yüksek ticaret hacminin ABD ile de oluşturulmasını dilediklerini anlatan Clinton, "Türkiye'nin Ortadoğu'da, Kuzey Afrika'da hakikaten çok önemli bir örnek olması için de biz elimizden geleni yapıyoruz. Gerçekten diğer ülkelerin Türkiye'den öğreneceği pek çok şey var" diye konuştu. Türkiye'yi dünyanın en heyecan verici ülkelerinden biri olarak gördüğünü söyleyen Clinton, son 20 yıl içinde Türkiye'de ekonomik büyümenin tabanının genişlediğini dile getirdi. -EKSEN KAYMASI TARTIŞMALARI- Hillary Clinton, son yıllarda "Türkiye'nin yüzünün Batı'dan Doğu'ya kaydığı"na yönelik tartışmaların sorulması üzerine, "Türkiye'nin Batı'dan Doğu'ya kayması için sebep yok. Türkiye öyle stratejik bir noktada bulunuyor ki, başka bir ülke yok böyle. Hakikaten iki kıtaya ayağı basarak duran böyle konumlanmış bir ülke daha yok" dedi. Dışarıdan bakan birisi olarak "Türkiye'nin Doğu'ya mı, Batı'ya mı baktığı" tartışmalarını anlamsız bulduğunu kaydeden Clinton, şöyle konuştu: "Çünkü ikisini birden yapabilme durumunda olan bir ülke niye yalnız bir tanesine yönelsin ki. Yüzde 11 büyüme oranı, stratejik coğrafyanızdan kaynaklandığı kadar sizin zihniyet yapınızdan da kaynaklanıyor. İki tarafa da bakabiliyorsunuz. Ve bence bu hakikaten inanılmaz bir avantaj dünyada böyle bir konumda olmak. Türkiye bence hem bölgesel hem de küresel bir lider, G 20'nin üyesi. Sadece bölgesel sorunlar değil küresel problemlerle de başa çıkabilmek için son derece güçlü bir adanmışlığı var. Hiç mantık yok yani 'ya Doğu ya Batı olacak' diye bir ayrım yapmanın." -ARAP BAHARI- Clinton, "Arap Baharı" ve bölgedeki gelişmelere ilişkin sorular üzerine de Arap ülkelerinde meydana gelen gelişmeleri kimsenin önceden tahmin edebildiğini sanmadığını söyledi. Bir takım değişimlerin olmasını kendilerinin de beklediğini ifade eden Clinton, bu ülkelerdeki demokratik dönüşüm için destek verilebileceğini ama içsel değişim sürecini ülkelerin kendilerinin gerçekleştirmesi gerektiğini belirtti. Türkiye'nin ekonomik başarısının ve politik değişiminin bir çok ülke için örnek olduğunun altını çizen Clinton, bölge ülkelerinin bu konuda Türkiye'den destek ve öneri alabileceğini söyledi. Suriye'deki duruma da değinen Clinton, burada bir belirsizlik ve can sıkıcı durum olduğunu belirterek, "Çoğumuz düşünüyor ve ümit ediyoruz ki Başkan Esad, bu reformları yapacaktır. Şimdi Suriye sokaklarında gördüğümüz şeylerin ortadan kaldırılmasını, barışçıl göstericilere askerlerin ateş açması gibi durumların ortadan kalkmasını umuyoruz tabi" dedi. Türkiye ile Suriye'nin 900 km'lik bir sınırı olduğunu ve konunun Türkiye için diğer ülkelerden daha önemli olduğunu vurgulayan Clinton, "Suriye'de istikrar lazım ama doğru çeşit bir istikrar lazım. Hem Suriye hem de Türkiye için en iyi sonuç olmalı" diye konuştu. Clinton, "Türkiye ve ABD'nin, Suriye ve İran konusuna farklı baktıkları görülüyor. Şimdi biraz daha yakınlaştı mı acaba tavırlar?" sorusu üzerine de şu anda iki ülkenin politikalarının da çok yakın olduğunu söyledi. Türkiye ve ABD'nin olup bitenler hakkında çok benzer stratejik değerlendirmeler yaptığını anlatan Clinton, "Her zaman taktikler konusunda mutabakat içinde olmayabiliriz ama İran'ın nükleer silaha sahip olmaması için elden gelen herşeyin yapılması gerektiği konusunda aramızda hiçbir ayrım yok. Farklılıklarımızı yumuşatıyoruz. Birbirimize büyük güvenimiz var" diye konuştu. Clinton, Türkiye'de "ifade ve basın özgürlüğü konusundaki kısıtlamalar"ın sorulması üzerine de "Gazetecilerin, blogcuların, internetin üzerine gitmek Türkiye'nin yararına değil. Aslında Türkiye'nin katettiği bütün aşamaların tam tersi bu. Yani dışarıdan bakan birisi bunu anlamakta zorluk çekiyor. Ben de zorluk çekiyorum" dedi.