Gezi eylemleri sırasında Kadıköy'de gözaltına alınan M.Y. adlı kadının karakolda çıplak aramaya maruz kalmasıyla ilgili olarak polisler hakkında davaya gerek görülmedi. Gerekçe polislerin “Piercingini iki kere erkek memura gösterdi” savunmasına dayandırıldı.
İstanbul’daki Gezi Parkı gösterilerinde gözaltına alınan M.Y. adlı genç kadının karakolda çıplak aramaya maruz kalmasına ilişkin polisler hakkında davaya gerek görülmedi.
İsmail Saymaz’ın Radikal’deki haberine göre, polisler hakkında soruşturma izni vermeyen Kadıköy Kaymakamlığı, karakolun görüntülerine bakarak, “Bayanın hal ve tavırlarının gayet normal olduğu, tüm alınan şahısların aynı rahatlık içerisinde olduğu” iddiasını ileri sürdü.
Görüntülerde, normalinden fazla tutan arama işlemi, “mağdurun takı ve tokalarını çıkarmasının uzun sürmesine” bağlandı. Ayrıca, “Kazağını nezarethane görevlisinin yanında giymesi, filmli cama bakarak üzerini düzeltip omuzlarını açması, göbeğine takılı piercingi iki kez açarak erkek memura göstermesi” tacize uğramadığının delili sayıldı. Şüpheli polislerin anlatımına dayalı kararda, “Taciz edilmiş bir insanın bu tarz bir harekette bulunamayacağı” ifade edildi.
Hatay’daki Gezi Parkı gösterilerine katılan Ahmet Atakan'ın ölümünün ardından İstanbul’da 11 Eylül 2013’te protestolar başladı. Eylemin merkezi, Kadıköy Bahariye Caddesi’ydi. Basın açıklamasından sonra polis, eylemcilere müdahale etti. M.Y. de grubun içindeydi. Bir polis tarafından yüzü duvara çevrildi. İddiaya göre ayaklarına iki el boya topu atıldı. Yer yer sürüklenerek gözaltına alındı. İskele Polis Merkezi’ne getirilen M.Y., tuvalete gereksinimi olduğu halde iki saat bekletildi. Ardından Ö.Y. adlı kadın polis tarafından ‘çıplak arama’ uygulamasına tabi tutuldu.
Dört kez çömeltildi
İddiaya göre Ö.Y. adlı kadın polis, M.Y. adlı kadın eylemcinin bluzunu ve sutyenini çıkarttırdı. Sonra M.Y.’nin sutyeninin içine elini sokup göğüslerini ‘kontrol’ etti. Sutyeni de çıkarttırdıktan sonra M.Y.’nin pantolonu ve külotunu soyundurup dört kez çömelip kalkmasını istedi. Bu sırada kadın polis, M.Y.’nin arkasında durdu. Sonra da öne geçip M.Y.’nin cinsel organına baktı.
Ertesi gün serbest bırakılan M.Y. adlı genç kadın, suç duyurusunda bulundu. İstanbul Anadolu Adliyesi Savcılığı, polisler hakkında soruşturma izni verilmesi için dosyasını Kadıköy Kaymakamlığı’na gönderdi. Kaymakamlık, yürüttüğü inceleme sonucunda, soruşturma izni vermedi.
Hazırlanan evrakta; M.Y.’yi ilk gözaltına alan polislerin yüzlerinin görünmediği, götürüldüğü İskele Polis Merkezi’nde nezarethane sorumlusu olan A.S. adlı polisin herkese eşit muamelede bulunduğu ve genç kadının adını hatırlamadığı ifade edildi. Karakolun lavaboya giriş çıkış görüntülerine bakıldığında A.S.’nin de bir suçunun olmadığı kaydedildi.
Ö.Y. adlı polise yönelik 'çıplak arama' suçlaması ise adeta mağdurun sorgulanmasına dönüştü. Karakol görüntülerine göre, “Bayan hal ve tavırlarının gayet normal olduğu, tüm alınan şahısların da aynı rahatlık içerisinde olduğu” ileri sürüldü. DVD’ler incelendiğinde üst araması süresinin uzun olduğu saptandı. Polis Ö.Y. ise “bu uzunluğu” mağdurun takı ve toka sayısının fazlalığına bağladı. Kararda, şöyle denildi:
‘Tacize uğrasa...’
“Üst arama süresinin her ne kadar uzun olduğu iddia edilmiş ise de polis Ö.Y.’nin ifadesinde, kendisinin astım hastası olduğu ve odada yoğun gaz bulunduğundan havaya ihtiyaç duyduğu, müştekinin ağır hareket etmesinden dolayı defalarca biraz acele etmesi için rica etmesine rağmen şahsın aşırı derecede yavaş hareket ettiği, üzerindeki toka ve takılarını çıkartmasının uzun sürebileceği yapılan üst arama tutanağında yazılan malzemelerden anlaşıldığı...”
Ö.Y. adlı kadın polisin beyanına itibar edilerek, çıplak arama mağduru töhmet altında bırakıldı. Mağdurun, “Kazağını nezarethane görevlisinin yanında giymesi, filmli cama bakarak üzerini düzeltip omuzlarını açması, göbeğine takılı piercingi iki kez açarak erkek memura göstermesi taciz edilmiş bir insanın bu tarz bir harekette bulunamayacağı”nın delili sayıldı.
Kaymakamlık, bu nedenle iki polis hakkında soruşturma izni vermedi. İstanbul Bölge İdare Mahkemesi de itirazı reddedince savcılık, geçen 22 Temmuz’da kovuşturmaya yer olmadığına hükmetti.
İkinci çıplak aramaya soruşturma izni
Bu arada M.Y. ile aynı gün gözaltına alınan bir başka kadın da 37 yaşındaki M.P.B.’ydi. Sokakta bir polisin tekme atması üzerine ayağı çatlayan M.P.B. kelepçelenerek polis aracına bindirildi ve gözaltına alındı. Sonra İskele Polis Merkezi’ne getirildi. Ayaküstü sorgulanan M.P.B.’ye, “Twitter ve Facebook kullanıyor musun?” diye soruldu. Ardından aynı kadın polis tarafından çıplak aramaya maruz bırakıldı. Ertesi gün serbest kalan M.P.B., ‘eziyet, işkence, kasten yaralama, haksız arama ve görevi kötüye kullanma’ suçlarından şikayetçi oldu. Anadolu Adliyesi Savcısı Fatih Dirican, 8 Nisan 2014’te kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Savcı Dirican, o gün eyleme 6 bin kişinin katıldığını, taşlı ve molotofkokteyli direnç gösterilmesi üzerine polisin müdahale ettiğini belirterek, dava açmaya yeterli emarenin bulunmadığını savundu.
İtirazı değerlendiren İstanbul 18. Ağır Ceza Mahkemesi, “iddia edilen olay tarihinde anılan karakolda görev yapan görevlilerin tespit edilerek, gerekirse yüzleştirme yapılıp bunun sonucuna göre karar verilmesi gerektiğini” belirterek, kararı bozdu. Böylelikle, soruşturma yeniden açıldı.