Adana’nın Akçatekir beldesinde 12 yaşındaki bir çocuğun Kur’an kursuna gittiği caminin imamı tarafından cinsel istismara maruz bırakılmasına ilişkin dava Tarsus Adliyesindeki 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. "cinsel istismar" ve "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından toplam 53 yıla kadar hapsi istenen sanık M.D. hakkında savcı, mütalaasında en üst sınırdan ceza verilmesini istedi. Mahkeme M.D.’ye çocuğun "cinsel istismarı" ve "hürriyetten yoksun bırakma" suçlarından 25 yıl hapis cezası verdi. Ancak sanığın tutuklanması kararını vermedi.
"Heyetten bir üye beraat yönünde şerh koydu"
Evrensel'in haberine göre kararı değerlendiren çocuğun avukatlarından Semra Kabasakal, bu kadar ağır bir cezanın tutuklamayı gerektirdiğini belirterek "Biz tutuklanmasını bekliyorduk. Sanığın tutuklanması için gerekli itirazları yapacağız" dedi. Sanık 53 yılla yargılanırken 25 yıl ceza verilmesine de itiraz edeceklerini dile getiren Kabasakal, "Heyetten bir üyenin beraat yönünde şerh koymasını anlamadık. Bir çocuk da kimseye itiraf etmez. Ve cinsel istismarın raporla tespiti olmaz" dedi.
"Faili kim, neden koruyor"
Duruşma sonrası Tarsus Kadın Platformu, adliye önünde basın açıklaması yaptı. Kadınlar, sanığın duruşmaya getirilmemesine ve tutuklanmamasına tepki gösterdi. Basın açıklamasını okuyan Tarsus Kadın Platformu’ndan Eğitim Sen Tarsus Kadın Sekreteri Berna Kalav, delillerle desteklenen suçlarda zorla getirilme kararı uygulanırken bu davada, adli tıp raporları, uzman psikoloğun görüşleri çocuğun anlattıklarını kanıtladığı halde zorla getirilmediğini ve tutuklanmadığını belirterek "Faili kim, neden korumaktadır?" diye sordu.
"M.D. iki kere suçludur"
Adaletin görevinin failleri cezasız bırakmak değil soruşturma ve kovuşturma süreçlerini etkin şekilde yürütmek olduğunu söyleyen Kalav, "Çocuğa yönelik cinsel şiddet, çocuğun üzerinde kurulan iktidar ve gücün kötüye kullanımının sonucudur. Bu davada da Kuran kursunda devlet görevlisi olarak bulunan imam M.D. iki kere suçludur zira konumunu ve çocuk üzerindeki gücünü kötüye kullanmıştır" diye konuştu.
"Takip etmeye devam edeceğiz"
Artan çocuk istismarının sorumlusunun Ensar’ı, Aladağ’ı aklayanlar ya da aklamak isteyenler olduğunu ifade eden Kalav, "Bingöl’de futbol oynayan kız çocuklarının bedenini hedef gösterenlerdir. Geçen yıl 23 Nisan’da kıyafetlerini açık bulup 9 yaşındaki kız çocuklarını ağlayarak pistten indiren zihniyettir. O zihniyet ki küçücük çocuklarımızın bedenlerini arzu nesnesi olarak hedef gösterdiğinden daha dün Küçükçekmece’de beş yaşında bir çocuk 4 erkek tarafından cinsel istismara uğramıştır. Suçu sabit olan imam tutuklanmazken, Küçükçekmece’de yaşanan istismara tepki göstermek için Taksim’de oturma eylemi yapan bir kadın gözaltına alınmıştır" dedi. Cezasız bırakılan her suçun istismarı meşru kıldığını ve suçluyu cesaretlendirdiğini söyleyen Kalav, "Sanık derhal yasalarca hak ettiği cezaya çarptırılmalıdır" dedi.
Ne olmuştu?
12 yaşındaki E.S., Kur'an kursuna gittiği caminin imamı tarafından cinsel istismara uğradı. E.S’nin 2015 yılında yaşadığı istismarı 2018 yılında yurt müdürüne ve rehber öğretmenine anlatması ile dava süreci başladı. M.D., Tarsus 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın ilk duruşmasında tutuklandı ancak ikinci duruşmada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Mahkeme, uzman psikoloğun E.S.’nin beyanlarının güvenilir olduğunu belirtmesine, tüm delil ve raporlara rağmen son duruşmada M.D.’nin tutuklanması talebini reddetti.