Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Çin Halk Cumhuriyeti'nin ‘Occupy Central' (Merkezi İşgal Et) hareketi gibi ‘illegal hareketlere' dışarıdan verilecek her tür desteğin karşısında olacağı ifade edildi. Hong Konglu protestocular, hafta sonu serbest seçimlerin düzenlenmesi talebiyle finans merkezini işgal etmiş, polis biber gazı, göz yaşartıcı gaz ve plastik mermi kullanarak gösterileri bastırmaya çalışmıştı. Ayrıca, Pekin hükümeti ABD'de yayın yapan China Digital Times'ın haberlerine göre, Hong Kong'daki protestolara ilişkin her tür haberin de sosyal medyadan silinmesi talimatı verdi. Çin devlet yayın organlarında ise ‘radikal aktivistler'in protestolarının başarısızlığa mahkûm olduğundan söz ediliyor.
Göstericiler, 2017 yılında yapılacak seçimlerde yalnızca Çin yönetiminin önceden belirlediği adayların katılabilmesine tepki gösteriyor. Böylelikle, hükümete yönelik eleştirel görüşleri olan adayların seçime katılmasının engellendiği öne sürülüyor. Hong Kong'daki protestolar, Çin yönetiminin karşı karşıya kaldığı 25 yıl önce Tinanamen Meydanı'ndaki protestolardan sonra ikinci büyük protesto hareketi. 1997 yılından bu yana Çin'e bağlı olan Hong Kong, özel bir statüye sahip.