Çin, Dünya Ticaret Örgütü'nün hakem kararına uyarak, ileri teknoloji çağının vazgeçilmez hammaddeleri sayılan nadir toprak elementlerindeki ihracat yasağını kaldırdı. Würzburg Üniversitesi ‘China Business and Economics' fakültesi doçentlerinden Dr. Doris Fischer, DW'ye verdiği mülakatta Pekin yönetiminin 180 derecelik dönüşle değerli hammadde yasağını kaldırmasının nedenlerini anlattı.
Dünya Ticaret Örgütü hakem kurulu 2014 sonlarında ihracat kotası uygulamakla serbest dünya ticareti kurallarını çiğnediğine hükmetmişti. Çin Ticaret Bakanlığı, çok talep gören nadir elementlerin satışının ticari sözleşmelere göre düzenleneceğini, ancak ihracat miktarının sınırlanmayacağını duyurdu.
Doris Fischer'in sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:
Sayın Fischer Çin yönetimi ihracat yasağını neden kaldırdı?
DF: neden böyle bir karar alındığını kestirebilmek çok zor. Nadir toprak elementlerinin tükenmesini önlemek ve çevrenin korunmasına katkıda bulunmak amacıyla ihracatın kotaya bağlandığı, Çin yönetiminin resmi gerekçesiydi. İthalatçı ülkeler ise Çin'in, nadir elementlerin gerekli olduğu üretimin ülkede yapılmasını sağlamak ve böylece teknolojik becerisini arttırmak için ihracatın yasaklandığını öne sürmekteydi. Böylece Çin'in nadir elementli teknoloji piyasası liderliğine yükselmesi mümkün olacaktı.
Pekin yönetimi çevrenin korunmasına gerçekten önem veriyor. Ancak piyasaların düzenlenmesi ve devletin ekonomiye müdahalesi gibi konularda farklı görüşleri benimsiyor. Bu açıdan bakıldığında ihracat kotasının nadir elementler piyasasında söz sahibi olmak için araç olarak kullanıldığı söylenebilir.
Nadir elementlerin kazanılmasında çevre büyük ölçüde zarar görüyor. İşlemden artan maddeler yer altı sularını zehirliyor. Aynı zamanda radyasyon tehlikesi de var. Çin bu gibi olumsuzluklarla nasıl başa çıkıyor?
Çin'deki nadir element madenlerinin işletilmesi tek bir merkezden yapılmadığı için hem çevre sağlığı, hem de ekonomik işletmecilik açısından gerekli olan devlet denetimi yetersiz kalıyor. Bu nedenle kaçak madenciliğin de önlenebilmesi için değerli element işletmeciliğinin altı büyük konsorsiyuma verilmesi kararlaştırıldı.
Bunun piyasanın tamamen liberalleşmesini sağlayacağı söylenemez. Devlet işletmeleri konsorsiyum çatısı altında daha da güçlenecek. Bu uygulama devletin sanayi politikası felsefesiyle de örtüşüyor. Yeni Çin yönetimi çevre politikasında ise öncelikleri değiştirdi.
Dünya piyasası Pekin'den yapılan açıklamalara neden bu kadar hassas tepki gösteriyor?
Nadir toprak elementlerinin yüzde 90'ı Çin'de çıkarılıyor. Yüksek rezervi olan tek ülke Çin değil. Ama Çin bu elementleri nispeten düşük maliyetle çıkarabiliyor. Çevre koruma şartlarının ağırlaştırılması yüzünden ABD nadir element madenciliğine 1990 yılında son vermişti.
Almanya ve diğer sanayi ülkelerinin nadir elementlere dayalı ileri teknolojilere yaptıkları yatırımları arttırdığı bir dönemde Çin'in arzı sınırlayacağını duyurması fiyatı arttırıyor. Şimdiye kadar nadir elementlere muhtaç olan işletmeler başka hammaddelerle alternatif üretim teknolojileri geliştirmeye çalışıyor.
Nadir toprak elementleriyle ilgili gerginliğin ortadan katlığı söyleyenebilir mi?
Dünya piyasası açısından evet. Çevre sağlığı da Çin açısından önem kazanıyor. Çin hükümeti arzı azaltıp fiyatı arttırmayı düşünmüştü ama sonradan bu formülün tutmadığı anlaşıldı. Gerçi fiyat artmıştı ama ihracat kotası tüketilemeyip etkisiz kaldığı için nadir element ticareti Pekin yönetiminin umduğu neticeyi vermedi.