Nicholas Hastings
Wall Street Journal-Türkçe
Küresel büyümenin büyük şampiyonu Çin şimdilerde büyümeyi tehdit eder hale geldi.
Finansal krizin ilk yıllarında diğer majör ekonomilerin birçoğu resesyona girmişken Çin'in sağladığı ekonomik büyüme, dünya ekonomisinin toparlanmasında büyük rol oynamıştı.
Şimdi ise ABD ve Japonya gibi önde gelen ekonomilerden toparlanma sinyalleri gelmeye başlamışken Çin'in ekonomik büyümesi hızla gerilemeye başladı.
Çin, dünyanın ikinci büyük ekonomisi. Bu nedenle yaşanan bu gelişmeler küresel toparlanma beklentilerine gölge düşürmekle kalmıyor aynı zamanda küresel finans piyasalarındaki algıya da zarar veriyor.
Çin ekonomisindeki yavaşlama, ekonomik döngünün bir parçası olmasının yanı sıra Pekin'deki yeni hükümetin bilinçli bir şekilde uyguladığı politikanın da bir sonucu. Yeni hükümet, ekonomik büyüme konusunda selefi kadar endişeli görünmüyor.
Son dönemde başlayan ve bankalararası faiz oranlarını yüzde 30'a kadar yükselten kredi krizi, otoritelerin emlak balonu oluşmasının önüne geçmek ve kredi büyümesini sınırlamak konularında ne kadar kararlı olduğunu gösterdi.
Çin Merkez Bankası, sıkışmanın etkilerini azaltmak amacıyla bazı bankalara likidite sağladı. Ancak hafta sonu China Business News'te yer alan bir habere göre Çin Merkez Bankası Başkanı Zhou Xiaochuan, Çin bankalarının merkez bankasının "ihtiyatlı" para politikasına uygun olmayan bir şekilde kredi verme eğiliminde olduğunu söyledi.
Çin'de açıklanan son imalat verisi de ülkedeki otoritelerin işleri olurunu bırakmaya ne kadar hazır olduklarını gösterdi. Resmi PMI endeksi 50.8'den 50.1'e gerilerken HSBC HSBA.LN -1.57% PMI'ı da 48.3'ten 48.2'ye düştü. Başka bir deyişle her iki endeks de imalatın kısa zaman içinde çöküşe geçebileceğine işaret ediyor.
Çin'de imalat aktivitesinin beklenenden hızlı gerilediğini gösteren bu verilerin gelmesi ile Japonya'da toparlanmanın nihayet başladığına dair işaretler gelmesi aynı zamana denk geldi.
Japonya Merkez Bankası'nın yayınladığı son Tankan araştırmasının iş dünyasında algının yükseldiğini göstermesi, Başbakan Shinzo Abe'nin politikalarının işe yaradığına dair güven duygusunu da artırdı.
Barclays BARC.LN -2.26% analistleri piyasalara ilişkin günlük olarak geçtikleri raporda, "Japonya'nın 2014'ün ilk çeyreğine kadar reel GSYH bazında diğer G7 ülkelerinden yüksek bir performans göstermesini bekliyoruz, Tankan verisinin de bu beklentimizi desteklediğine inanıyoruz" ifadesine yer verildi.
Abe'nin ülkedeki popülaritesinin artması ve gelecek ay yapılacak parlamentonun üst kanadı için yapılacak seçimlerde pozisyonunu garantileyeceği düşünülüyor. Böylece başbakanın ekonomideki iyileşmeyi sürdürebilecek şekilde ekonomik reform uygulaması kolaylaşacaktır.
Ancak Japonya ekonomisinin gelecekte güçlenebileceğine dair umutlar, Çin'de büyümenin yavaşlayacağı endişelerinin gölgesinde kalıyor.
Küresel piyasalarda algının baskı altına girmesinin en büyük sebeplerinden biri de işte bu durum.
Küresel ekonominin toparlanmasına ilişkin umutların yatırımcıları riskli piyasalara yönlendireceği umut edilirken Çin'den gelen kötü haberlerin artması, yatırımcıları daha da endişeli bir hale getiriyor. Bu nedenle yatırımcıların güvenli limanlara sığınmaya devam etmelerini beklemek mümkün.