Pekin'de düzenlenen Kış Olimpiyatları'nın açılışı, her ikisi de son zamanlarda Batı ile sorunlar yaşayan Rusya ile Çin arasında yakınlaşmaya vesile oldu.
Pandemiden bu yana Pekin'i ilk kez ziyaret eden Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya gelen Çin lideri Şi Jinping de böylece yaklaşık iki yıldır ilk kez bir dünya lideri ile yüz yüze görüşmüş oldu.
Çinli mevkidaşını "sevgili dostum" diye niteleyen Putin, Çin'le aralarındaki "benzersiz" ilişkinin uluslararası ilişkilere örnek olduğunu söylerken, Şi Jinping de görüşmenin Çin-Rus ilişkilerine canlılık kazandıracağını belirtti.
Görüşme sonrasında Kremlin'den yapılan açıklamada, iki liderin "NATO'nun daha fazla genişlemesine" karşı olduklarını ifade eden bir bildiri imzaladıkları ifade edildi.
- Ukrayna: Jeopolitik dengeleri içine çekebilecek uçurum
- Rusya-Çin ittifakı: Batı bloku karşısındaki eksenin yeni hedefleri neler?
- Ukrayna krizi: Rusya ve Batı görüşüyor, savaş riski devam ediyor
İki lider ayrıca NATO'yu 'soğuk savaş dönemi tavırlarını terk etmeye" çağırdı.
Pekin, böylece Moskova'ya destek verirken Rusya da Tayvan konusunda Çin'e arka çıktı ve Çin'in kendi parçası olarak gördüğü Tayvan'ın bağımsızlığının kabul edilemeyeceğini bildirdi.
Ukrayna sınırı yakınlarına 100 binden fazla asker yığan Rusya'nın bu tavrı Ukrayna'yı işgale hazırlandığı yolunda kaygılara yol açıyor ve bir süredir Batı'nın şimşeklerini üzerine çekiyor.
Bu nedenle Rusya için Çin'in desteği önem taşıyor.
Putin'in ziyareti sırasında Rusya ile Çin arasında bir dizi anlaşma imzalanması bekleniyor.
Putin, Çin'e daha fazla doğal gaz sevk etmelerini sağlayacak yeni bir anlaşma üzerine de çalıştıklarını söyledi.
Halen Pekin'in doğal gaz tedarikçileri arasında üçüncü sırada olan Rusya, bu yeni anlaşmayla Çin'e yılda 10 milyar metreküp doğal gaz ithal edecek.
Putin Pekin'de Olimpiyat Oyunları'nın açılışına katılıyor.
Bir doping skandalı nedeniyle Rus yetkililerin şu anda uluslararası spor etkinliklerine katılmaları yasak. Ancak ev sahibi ülkenin devlet başkanı tarafından davet edilirlerse katılabiliyorlar.
Aynı nedenle Rus sporcular da olimpiyatlara, Rus bayrağı ya da milli marşı olmadan bağımsız sporcular olarak katılıyor.
Pekin'deki Kış Olimpiyatları, özellikle Uygur azınlığa yönelik insan hakları ihlalleri nedeniyle bazı ülkeler tarafından boykot ediliyor.
Çin ile Rusya, bu boykotu kınıyor.
Putin ile Şi arasındaki görüşme, iki ülkenin de batıyla sorunlar yaşadığı önemli bir döneme rastladı.
Moskova'daki Carnegie Merkezi'nde Asya Pasifik Programı Rusya Bölümü Başkanı olan Alexander Gabuev, 2014'te Rusya'nın Kırım'ı ilhakı ve Batının uyguladığı yaptırımların Rusya ile Çin arasındaki ilişkilerin gelişmesinde önemli rol oynadığını belirtiyor.
Gabuev'e göre "büyük ve dramatik bir olay meydana gelirse, Çin ve Rusya ilişkileri 2014'tekinden çok daha fazla ilerleyecek.
Uluslararası İlişkiler Profesörü Artyom Lukin de aynı görüşte. Lukin Rusya'nın artık psikolojik olarak Çin ile daha yakın bir ilişkiye hazır olduğunu söylüyor, "Moskova'daki karar vericiler, Çin'in yardımı ve desteği olmadan Rusya'nın Batı'nın karşısında duramayacağını anladı" diyor.
Londra'da Chatham House olarak bilinen Kraliyet Uluslararası İlişkiler Enstitüsü'nden Annette Bohr da, Rusya ile Çin'in birbirleriyle çatışmaktan kaçınarak, ABD ve Batı'ya karşı birlikte çalışabileceklerine inanıyor.
Bohr, "İnsan hakları ihlalleri konusundaki olası eleştirilere aldırış etmeleri gerekmiyor. Nihayetinde çok önemli ekonomik partnerler" diyor.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'e göre, Rusya ile Çin arasındaki ticaret hacmi üçte biri de geçen bir artışla 146 milyar dolara ulaşmış durumda.
Rusya'nın uzak doğusundaki Blagoveshchensk Çin'e o kadar yakın ki; nehrin ötesindeki Çin gökdelenleri görülebiliyor.
2016'da sınırın öte yanına soya yağı satmaya başlayan Rus şirketi ANK de bu şehirde. Satışlarının yüzde 30'unu Çin'e yapıyor.
Batı için Rusya'nın Çin'le yakınlaşması, olası yaptırımların gücünü azaltabilir.
Moskova'daki Stratejik Uluslararası Araştırmalar Merkezi'nden Jude Blanchette, "Moskova ile Pekin arasındaki yakınlaşmaya kendi politikalarının neden olduğunu kabul etmek Amerikalılar için zor" diyor.
Ancak Blanchette yine de Çin, ABD öncülüğündeki mali piyasalarla bütünleşmiş durumda olduğu için yaptırımların etkisi olabileceği görüşünde.
Ukrayna dolayısıyla uygulanabilecek olan yaptırımlar iki ülkeyi yakınlaştırmış olabilir ancak Annette Bohr, Çin'in daha henüz Rusya'nın Kırım'ı ilhakını resmen tanımadığını hatırlatıyor.