Gündem

Cihaner dosyası tekrar Diyarbakır'da

Erzurum Mahkemesi Cihaner dosyasını yeniden Diyarbakır'a gönderdi. Bu kez sebep: Reddi hakim

09 Haziran 2010 03:00
T24 - Erzurum Mahkemesi Cihaner dosyasını yeniden Diyarbakır'a gönderdi. Bu kez sebep: Reddi hakim
 

'İrticayla Mücadele Eylem Planı'nın Erzincan'da uygulandığı suçlamasıyla açılan dava kapsamında tutuklu yargılanan Erzincan Başsavcı İlhan Cihaner ile ilgili dosyanın yarın Yargıtay 11. Ceza Dairesi'ne gönderilmesi beklenirken, yeniden Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesi'ne yollandığı ortaya çıktı. Bu kez gönderilme gerekçesi, davanın müştekisi olan Gülen tarikatına bağlı Özel Otlukbeli Koleji Müdürü Ahmet Demir tarafından yapılan 'reddi hakim' itirazı oldu. Erzurum Özel Yetkili 2. Ağır Ceza Mahkemesi, yasaya göre böyle bir talepte bulunma yetkisi olmayan Demir'i önce geri çevirdi. Ancak Demir, red kararına da itiraz etti. 'Reddi hakim' başvurusunu yetkisiz bulan mahkeme, nedense, itirazı dikkate alıp dosyayı Diyarbakır'a gönderdi.


Yargıtay istiyor, Erzurum vermiyor

Cihaner'in her ikisinde de yargılandığı Erzurum özel Yetkili 2. Ağır Ceza Mahkemesi ile Yargıtay 11. Ceza Dairesi arasındaki savaşın kronolojisi şöyle:

14 Nisan 2010: Cihaner, İsmailağa ve Gülen tarikatları hakkında yürüttüğü soruşturma çerçevesinde 'yetkisini aştığı' savı ve 26 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı bu davada mahkeme, Erzurum'daki dava ile kendisi arasında bağ bulunabileceği gerekçesiyle dosyanın incelenmek üzere 14 Mayıs'taki ikinci duruşmaya kadar gönderilmesini kararlaştırdı.

4-10 Mayıs: Dosyayı göndermeyen Erzurum, yargılamaya başladı. Sorguların tamamlandığı 10 Mayıs'ta, Savcı Taner Aksakal, kendi davası ile İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 'Islak İmza' konulu dava arasında bağ bulunduğu gerekçesiyle dosyaların birleştirilmesini istedi. Mahkeme oyçokluğuyla kabul etti. Üye Hakim Ali Kaya, dosyanın Yargıtay'a gönderilmesi gerektiğini vurguladı.

14 Mayıs: Yargıtay, dosyayı göndermeyen yerel mahkeme hakkında suç duyurusunda bulundu. Hem Erzurum hem de İstanbul'dan ellerindeki dosyaları göndermelerini istedi.

17 Mayıs: Yargıtay'ın bu kararı üzerine Özel Otlukbeli Koleji Müdürü Ahmet Demir'in avukatı Muhammet Hatip Dursun, 'birleştirme kararına' itiraz etti.

26 Mayıs: Erzurum, itiraz edilebilir kararlar arasında olmamasına rağmen birleştirme kararına itirazını, Yargıtay 11. Ceza Dairesi'ndeki duruşmadan iki gün önce kabul edip dosyayı Diyarbakır'a yolladı.

28 Mayıs: Yargıtay, Diyarbakır'a gönderilen dosyanın değerlendirme yapıldıktan sonra ve 11 Haziran'da yapılacak duruşmasından önce gönderilmesine karar verdi.

1 Haziran: Diyarbakır, birleştirme kararları itiraz edilebilir nitelikte olmadığından itirazı reddetti ve dosyayı iade etti.

7 Haziran: Dosya Erzurum'a ulaştı.

9 Haziran: Erzurum'un dosyayı Yargıtay'a göndermesi beklenirken, yine 'sürpriz' bir gelişme oldu. Tarikata bağlı okulun müdürü Ahmet Demir'in avukatı Muhammet Hatip Dursun'un, 'birleştirme kararına' itirazı daha mahkemece kabul edilmemişken, 21 Mayıs'ta, 'reddi hakim' talebinde de bulunduğu anlaşıldı. Ancak mahkeme bu talebi, Ceza Muhakemeleri Kanunu'nun (CMK) 24/2. maddesine göre, müştekilerin 'reddi hakim' talebi hakkı bulunmadığından 24 Mayıs'ta geri çevirdiği ortaya çıktı. Fakat müştekiler Diyarbakır'ın 1 Haziran'da verdiği karardan üç gün sonra, yani 4 Haziran'da, bu kez 'reddi hakim' talebini geri çeviren Erzurum'un kararına itiraz etti. Mahkeme de itirazı kabul edip dosyayı yeniden Diyarbakır'a gönderdi. Yargıtay'ın dosyayı yeniden istemesi bekleniyor.


Kazan: Yargısız infaz

Başsavcı Cihaner'in avukatı Turgut Kazan, Erzurum'un ısrarla suç işlemeye devam ettiğin savunarak, şunları kaydetti: "Başbakan Yardımcısı Cemil ÇiçeK’in telefonuyla başlayan süreç, yargı kararının dinlenmediği, açık yasa kuralının çiğnendiği fiili duruma ve yargısız infaza dönüşmüştür. Erzurum Özel Yetkili Mahkemesi, kararlı biçimde suç işlemeye devam ediyor. Cihaner yargılanmıyor, yargısız infaz yapılıyor. Kamuoyu bilmelidir ki, bir başsavcıya bu yapılıyorsa yarın herkese yapılır, yapılacaktır. Bu gidişi sivilleşme ve demokratikleşme sananları uyarıyoruz. Türkiye koyu bir karanlığa sürükleniyor."