Ekonomi

Çiğdem Toker yazdı: 75 milyar dolarlık bir Varlık Fonu öyküsü

"İş tam bu noktada düğümlenmiş ve tıkanmış..."

12 Ağustos 2019 09:55
Sözcü yazarı Çiğdem Toker, Türkiye Varlık Fonu A.Ş.'nin Türkiye'ye yüklü bir finansman sağlayacağını taahhüt eden bir girişimciyle anlaştığını yurt dışı bağlantıları çok güçlü olan bu girişimcinin, TVF'ye dünya piyasalarındaki emeklilik, aile, sigorta, yatırım fonları ve vakıf fonları yönetimindeki kaynakları “Yüzde 3 faiz ve 35 yıl vadeyle Türkiye'ye getiririm” dediğini aktardı. Toker, "Garanti olarak da TVF bünyesindeki varlıkların temettü geliri gösterilecekmiş" iddiasını yazdı.

"Hedef 75 milyar dolarmış. Hazırlanan programa göre dört paket halinde 15+20+20+20'şer milyar dolarlık bu finansmanın 6 ile 8'er aylık süreler içinde getirilmesi planlanmış" diyen Toker Sözcü'deki yazısında fon ile ilgili olarak şunları kaydetti: 

Türkiye Varlık Fonu A.Ş.'nin kuruluşu üzerinden üç yıl geçti. Koca koca kamu bankaları Ziraat, Halk, Borsa İstanbul, THY (kamu payı), ÇAYKUR, BOTAŞ, Milli Piyango hepsi TVF'nin malı oldu. Yine de memleket ekonomisi adına ciddi bir “varlık” gösteremedi.

İlk yönetim “beklentileri karşılamadı” gerekçesiyle görevden alındı.
Cumhurbaşkanı TVF A.Ş.'nin başına “patron” olarak kendini yardımcı olarak da damadı Berat Albayrak'ı getirdi.

★★★

Şimdi TVF bünyesindeki Milli Piyango'nun işletme hakkı 10 yıllığına Demirören-Sisal ortaklığına devredileceği konuşuluyor. Daha doğrusu hizmet alım sözleşmesinin yakında onaylanacağı.
Aslında bu devir, medyayı saraya bağlama operasyonların tamamlayıcı bir yeni halkası. Doğan Medya Grubu'nun Demirören'e Cumhurbaşkanı talimatıyla Ziraat Bankası kredisi kullanılarak devredildiğini anımsayalım.

★★★

Kamu sermayeli banka ve kuruluşların ibretlik manzarasına bakarken, ulaştığım bir bilgi Varlık Fonu'nun varlık gösteremeyişine biraz ışık tutuyor.

Yüzde 3 faizle 75 milyar dolar

Meğer TVF, kurulduktan kısa süre sonra, Türkiye'ye yüklü bir finansman sağlayacağını taahhüt eden bir girişimciyle anlaşmış Yurtdışı bağlantıları çok güçlü olan girişimci, TVF'ye dünya piyasalarındaki emeklilik, aile, sigorta ve yatırım fonları ve vakıf fonları yönetimindeki kaynakları “Yüzde 3 faiz ve 35 yıl vadeyle Türkiye'ye getiririm” demiş. Garanti olarak da TVF bünyesindeki varlıkların temettü geliri gösterilecekmiş.

★★★

Hedef 75 milyar dolarmış. Hazırlanan programa göre dört paket halinde 15+20+20+20'şer milyar dolarlık bu finansmanın 6 ile 8'er aylık süreler içinde getirilmesi planlanmış.
Plana göre 15 milyar dolarlık ilk finansman paketinin üç katı bir varlığın TVF bünyesine transferi öngörülmüş.
TVF'deki varlıkların temettü gelirlerinin Türkiye dışındaki bir hesapta toplanması düşünülmüş.
Sağlanacak finansman için TVF bünyesindeki varlıklar gösterileceği için, bu varlıkların değer tespitinin yapılması, bu anlaşmanın can alıcı noktasını oluşturuyormuş. Fakat iş tam bu noktada düğümlenmiş ve tıkanmış. Fon'a devredilen kamu şirketlerinin değer tespitine yönelik değerleme ve hukuki inceleme çalışmaları engellenmiş.
Kim, neden engellemiş bu taahhütte bulunan şirket kime bulunan şirket kim?
Bu konuya devam edeceğim.