Sözcü yazarı Çiğdem Toker, , Meclis’ten geçen Nükleer Düzenleme Kanunu kapsamında Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na (EPKD) elektrik üretim fiyatlarına müdahale yetkisi verildiğini söyledi.
Bugünkü “AKP’den elektriğin alım fiyatına narh” başlıklı yazısında, “AKP kurduğu bir kurumun lağvolmasını engellerken, enerji piyasasında kurduğu esaslı bir sistemi kendi elleriyle bozdu. TBMM Genel Kurulu'nda görüşme sürerken AKP'li vekillerin getirdiği değişiklik önergesiyle Elektrik Piyasası Kanunu'na öyle bir madde eklendi ki elektrik üreten santralların enerji borsasındaki hareket kabiliyetleri sınırlandı. Adeta ‘narh' getirildi” diyen Toker, “narh” kelimesinin anlamını “ihtiyaç maddeleri için sabit bir fiyat belirlemek anlamına geliyor” şeklinde açıkladı.
“Elektrik Piyasası Kanunu'nun 17. maddesine eklenen fıkrayla EPDK'ya üretim fiyatlarına müdahale yetkisi verildi” diyen Toker, şunları söyledi:
“Kurum, elektrik üretiminin girdisi olan doğalgaz, kömür, rüzgâr, güneş kaynaklarının maliyetini değerlendirerek, ‘destekleme bedeli' belirleyecek. Yeni sistem şöyle çalışacak: EPDK piyasalara bakacak. Elektrik enerjisi üretiminin girdisi olan emtia (kömür, gaz vd) fiyatlarında, maliyetler arasındaki farklar, ‘makul'u aşarsa altı ayı geçmemek üzere, destekleme bedeli belirleyebilecek. Üretim maliyeti düşük üreticiden karşılanacak bu bedel, üretim maliyeti yüksek üretici için kullanılacak.”
“Üstü örtülü itiraf gibi”
“Meclis'te maddeye eklenen yeni düzenlemenin gerekçesinin, üstü örtülü itiraf gibi” olduğunu söyleyen Toker, sözlerinin devamında şu ifadeleri kullandı:
“YEKDEM mekanizmasındaki teşvik ve fiyatlarla aslında bir kesime fazla kazandırıldığı kabul edilmişe benziyor. Buyurun: ‘Hidrolik, rüzgâr, güneş, jeotermal, yerli kömür, ithal kömür ve doğalgaz gibi birbirinden farklı kaynaklar vasıtasıyla aynı miktarda elektrik enerjisi üretilmesi için katlanılan maliyetler, birbirinden oldukça farklılık gösterebilmektedir. Maliyet farklılıkları birbirine yakın olduğu dönemlerde piyasada sıkıntı oluşturmazken, üretim kaynak maliyetleri arasındaki farklarda yaşanan artışlar, serbest piyasa fiyatlarında makulün üstünde artışa neden olmuştur.’”
“Bu savaş asli neden değil, Türkiye'deki enerji fiyat krizinde ‘bardağı taşıran damla' işlevi görüyor”
“Asıl sebep, elektrik faturalarıyla birlikte vatandaşın da çıldıracak hale gelmesi. Ve bu tablonun ekonomideki krizle birlikte AKP'deki iktidar krizini de derinleştirmesi. Ancak iktidar, bu çıplak gerçeği kendi medyasında, Rusya'nın Ukrayna savaşıyla birlikte artan enerji fiyatlarına çözüm olarak sunmaya başladı bile. Elektrik fatura artışında kendi yanlış politikalarının, imtiyazlı şirketlere sağlanan ölçüsüz teşviklerin, faiz inadının rolü yokmuş da tek sorumlu ‘kökü dışarıda enerji fiyatlarıymış' gibi” diyerek iktidarı eleştiren Toker, devamında şöyle yazdı:
“Rusya'nın Ukrayna'yı işgaliyle tırmanan enerji fiyatlarının ‘içeriye' yansımaması tabii ki düşünülemez ama bu savaş, asli neden değil, Türkiye'deki enerji fiyat krizinde ‘bardağı taşıran damla' işlevi görüyor. Her şeyi unutalım da o korkunç zamlı tarifelerin yeni yıla girerken ilan edildiği de unutulacak yani öyle mi? Rusya işgalinden iki ay önce yani. Kimse saf değil.”
TIKLAYIN - EPDK'ye elektrikte tavan fiyat belirleme yetkisi verilecek
TIKLAYIN - Nükleer Düzenleme Kanunu Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi