Sözcü yazarı Çiğdem Toker, daha önce 1.5 milyar lira harcandığını belirttiği Melen Barajı için yapılan kamulaştırma harcamalarında 400 milyon liralık kısmının İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı İSKİ'den aktarıldığını yazdı. Toker, bu maçla birinin "İstanbul İçmesuyu 3. Merhale Melen Projesi Kapsamındaki Melen Barajına ait Kamulaştırma Protokolü” başlığı altında 2014, diğerinin de 2016'da olmak üzere DSİ ile İSKİ arasında her biri 2100 milyon liralık iki ayı protokol imzalandığını aktardı.
Toker bugünkü yazısında şunları kaydetti:
Bugün, vergilerimizden çok büyük tutarlar harcandığı halde bitirilemeyen Melen Barajı'nın güçlendirme ihalesi yapılacak.
Yanlış tercih ve yanlış kararlar sonucu, beton gövdede ortaya çıkan çatlak dolayısıyla suyun depolanamayacağının anlaşılması, bu ihalenin nedeni. Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin TBMM'deki bütçe görüşmelerinde (Aralık 2019) “Ufak bir teknik problem” diye küçümsediği bu sorun, yüzlerce milyon TL kamu kaynağına mal olduğu gibi su sorununu büyütecek.
Önceki yazılarımızda resmi açıklamalara atfen, baraj yapımı için 647 milyon TL'si kamulaştırma, 845 milyon TL'si yapım olmak üzere yaklaşık (görünen) 1.5 milyar TL harcandığını anımsatmıştım.
Bugün de kamulaştırma giderleri konusunda ulaştığımız resmi verileri paylaşacağım.
DSİ'nin Melen Barajı'nın 2016'da tamamlanacağı varsayımıyla yaptığı kamulaştırma harcamalarının 400 milyon TL'lik kısmı, İBB'ye bağlı İSKİ'den aktarılmış.
İKİ AYRI PROTOKOL
Bu amaçla da biri 2014, diğeri 2016 yılında olmak üzere DSİ ile İSKİ arasında her biri 200 milyon TL'lik olmak üzere iki ayrı protokol imzalanmış.
Protokoller “İstanbul İçmesuyu 3. Merhale Melen Projesi Kapsamındaki Melen Barajına ait Kamulaştırma Protokolü” başlığını taşıyor. 2014 yılında aktarılan 200 milyon TL'nin yetmediği, 2016'daki ikinci protokolle anlaşılıyor.
“İstanbul iline acil içme suyunun temin edilmesi”nden söz edilen protokolde göl alanında kamulaştırılacak öteki parselleri için de 200 milyon TL ek ödenek gerektiği belirtiliyor.
4 yıl sonra
Protokollerin üzerinden geçen yıllar dikkate alındığında, İstanbul'a “acil içme suyu ihtiyacı” ifadesinin önemi kat kat artmış durumda. DSİ'nin yapacağı “güçlendirme ihalesi” sonrası Melen Barajı'nın çatlak sorunu giderilip başarıyla devreye alınsa bile bunun hemen olmayacağı, faturanın büyüyeceği belirtiliyor. Geçecek zaman içinde de İstanbul'un su ihtiyacı için “pahalı çözümler”in gündeme gelmesinin kaçınılmaz olduğu ifade ediliyor.
İSKİ Genel Kurulu'nun konuya ilişkin Haziran 2016 tarihli kararındaki (Meclis 2. Başkanvekili Göksel Gümüşdağ'ın da imzası yer alıyor) şu ifadeye dikkat:
“Melen Çayı'ndan su temini kapsamında DSİ Genel Müdürlüğü 1. etabı tamamlamıştır. İnşası tamamlanan 1. etap kapsamında 8.5 milyon metreküp/saniye suyun İstanbul'a iletilmesi planlanmıştır. Mevcut haliyle 1. etap kapsamında regülatör vasıtası ile su temini yapıldığı, yılın en kurak döneminde en az alınabilecek su 8.5 milyon mereküp saniye olmasına rağmen küresel iklim değişikliği nedeniyle, bu suyun temin edilemediği zaman dilimleri olduğu, planlanan suyun alınamadığı zaman aralıkları yaz mevsimidir. Melen Barajı'nın ivedilikle inşasının tamamlanması, su arzı güvenliği açısından büyük öneme sahiptir.”
Bu ifade bize şunu söylüyor: 2016 diye söz verildiği halde bitmeyen Melen Barajı'ndan beklenen 1 milyar 77 milyon metreküp içme ve kullanma suyunun gelmeyişi, arz güvenliği açısından ciddi bir sorun oluşturacaktır.
Boşuna kamulaştırma
Meselenin su arz güvenliği dışında bir başka boyutu da kamulaştırma. Melen Barajı en geç 2016'da bitecek diye yapılan pek çok kamulaştırma işleminin istisnai bir yol olan “acele kamulaştırma”yla yapıldığını hatırlatalım. Barajın zamanında devreye alınamayışı, kamulaştırma harcamaları dolayısıyla kamu zararına yol açmıştır. Bütün bu zararların hesabını kim, ne zaman, nasıl verecek?