Gündem

CHP'li Yılmaz: 31 Mart'ta genel merkezin önünde insanlarımız tekrar ağlamasın

"Başarısızlığı içime sindiremiyorum"

26 Ekim 2018 17:38

CHP Ardahan Milletvekili Öztürk Yılmaz, partisinin ilçe ve beldelerini kapsayan 105 adayın belirlenmesine ilişkin olarak değerlendirmede bulundu. Yılmaz, "Devlet memurları YSK takvimine bağlı olarak o yerlerden aday olmak isteyebilirdi. Bunlar gözetilmeden, bizimle danışma ihtiyacı hissedilmeden yapılmasının doğru olmadığını söyledim. Partimin boynunun bükük olmasını istemiyorum, 31 Martta genel merkezin önünde insanlarımızın tekrar, defalarca olduğu gibi ağlamasını istemiyorum" dedi.

Yılmaz, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

"Öğrenci Andı" tartışmalarına ilişkin olarak, "Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Öğrenci Andı ile ciddi takıntısı bulunuyor. Bu konudaki düşünceleri toplumun önemli kesimini incitiyor" diyen Yılmaz, "Geçmişle ilgili müktesebat haline dönüşmüş sözlerin, sembollerin bu kadar sorgulandığı bir dönem yaşanmadı. Türkiye'de elbette bir gün gelir, dip dalga yaratılır, tartışma konularının hepsi demokrasi ekseninde yeniden bir yön bulur" ifadesini kullandı.

Kaşıkçı cinayeti

Öztürk Yılmaz, öldürüldüğü belirtilen Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı olayına ilişkin de şunları söyledi: "Kaşıkçı cinayetiyle ilgili bir kafa karışıklığı bulunduğu çok çarpıcı şeyler var. Bunun adı açık ve net şekilde konulmazsa, suçlu olduğu aşağı yukarı belli olan Suudi Veliaht Prensi yarın Türkiye'yi suçlayabilir. 'Türkiye hala bulamadı' diye tuhaf açıklamalar yapılabilir. Bu cinayet, bir tiyatroya dönüştürülmek isteniyor. Suudi Arabistan önce 'İlgimiz yok' sonra, 'Arbedede öldü' açıklamalarını yaptı. Siz dalga mı geçiyorsunuz, hangi kafadasınız? Böyle bir açıklama, rezil bir açıklama. Suudi Arabistan Veliaht Prensi, cinayeti alçak, ürkütücü cinayet olarak tarif ediyor, insanın aklıyla alay ediyor. Türkiye'nin, cesedi kuyuda ya da başka bir yerde araması doğru değil. Öldürenler cesedin ya da parçaların nerede olduğunu biliyor. Onların göstermesi gerekir. Suudi Arabistan suçluluk psikolojisinden kurtulmak için başka tarafları suçluyor. Bir ikiyüzlülük var. Bunlar kendiliğinden gelmediğine göre bu cinayeti işleyenleri kim gönderdi? Güvenlik unsurları veliaht prense bağlı. Veliaht prense ilişkin bulgular açıkça ifşa edilmelidir. Türkiye, Viyana Sözleşmesi'ni esas alarak bu çalışmayı yürütmeli, sorumlular hakkında gerekli adımı uluslararası toplumla birlikte atmalı. Başkonsolosluklar, büyükelçilikler, bir cinayet işleme merkezi olarak kullanılamaz. Türkiye, bu işi uluslararasılaştırmadığı için maalesef yalnız kalmıştır. Türkiye'nin elindeki bütün bilgi, belgeleri uluslararası toplumla paylaşması, somut yaptırımları devreye sokması gerekir."

"İnsanlarımızın tekrar ağlamasıonı istemiyorum"

Öztürk Yılmaz, partisinin ilçe ve beldeleri kapsayan 105 adayın belirlendiğinin hatırlatılması üzerine şöyle dedi:

"Devlet memurları YSK takvimine bağlı olarak o yerlerden aday olmak isteyebilirdi. Bunlar gözetilmeden, bizimle danışma ihtiyacı hissedilmeden yapılmasının doğru olmadığını söyledim. Bu tasarrufta bulunanlar, bizim görüşümüzü önemsemeyenler, bizim partide belirttiğimiz görüşlere önem vermeyen, ‘dediğim dedik’ diyenler başarısızlık halinde sorumluluğu üstlenip istifa etmesini bilmeli. Bu çocuk oyuncağı değil. Siyaset sorumluluk makamı, başarısız olduğunuzda özeleştiri yapmalısın. Siyasette özeleştirinin ne olduğu açıktır. Bunu ifade ettim. Partimin boynunun bükük olmasını istemiyorum, 31 Martta genel merkezin önünde insanlarımızın tekrar, defalarca olduğu gibi ağlamasını istemiyorum. Başarısızlığı içime sindiremiyorum. Bu partide demokrasi kültürü varsa, görüşlerimizin de dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum." (DHA)