Gündem

CHP’li vekiller yürürken "Cumhurbaşkanı'na hakaret" fezlekeleri peşlerinden geldi

CHP'li Atıcı: “Adam başkan olmak istiyordu padişah oldu” sözüm hakaret sayılmış

03 Temmuz 2017 23:17
Hülya Karabağlı

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı ‘Adalet Yürüyüşü’ 19. gününü doldururken TBMM’ye 23 Haziran günü 7 milletvekili hakkında 8 adet dokunulmazlıkların kaldırılması için gönderilen fezlekelerin içerikleri belli oldu.

CHP'nin Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer, Mersin Milletvekilleri Prof. Aytuğ Atıcı ve Fikri Sağlar’a, yürüyüş yolundayken Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) hakaret suçunu düzenleyen 299. Maddesi'nden de fezleke gönderildi. İstanbul Milletvekilleri Gürsel Tekin, Tuncay Özkan, Aykut Erdoğdu ile Antalya Mustafa Akaydın da fezleke gönderilen isimler oldu. Anayasa Komisyonu’na yazılı olarak başvuran vekiller haklarında düzenlenen fezleke içeriklerini öğrenmeye çalışıyor.

“Adam başkan olmak istiyordu, padişah oldu” fezlekesi

"Cumhurbaşkanına hakaret" ile "toplumu kin ve nefrete kışkırtma" suçlarından hakkında iki adet fezleke gönderilen CHP Mersin Milletvekili Prof. Aytuğ Atıcı, “Cumhurbaşkanına hakaret etmişim. 'Adam başkan olmak istiyordu, padişah oldu' sözüm hakaret sayılmış" dedi.

Asker zehirlenmeleri konusunda önemli ayrıntıları gündeme getiren Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer de, "Saraydaki zevat" ifadesi ile "Etrafındaki bütün çakalları ve çomar sürülerini tasmalarından ayırarak genel başkanımızın üzerine saldı” sözünden dolayı fezlekesi geldi.

17-25 Aralık hatırlatması

CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, “Fezleke hangi maddeden hazırlanmış” sorusuna, “Bakmaya bile gerek duymadım” derken “Ne yazık ki üzüldüğüm 17-25 Aralık'ta bu ülkeye soyanlara fezleke gitmeyip onların yargılanmadığı yerde benim kaçak eğitim işletiyor diye gidip hesap vermem Türkiye’nin bir ayıbı olarak tarihimize geçecek” dedi.

"Toplam 7 oldu"

Dokunulmazlıkları kaldırılmasını öngören fezlekelerle ilgili CHP’li vekiller T24’e şunları söyledi:

Aytuğ Atıcı: Cumhurbaşkanına hakaret etmişim. “Adam başkan olmak istiyordu padişah oldu” sözlerim hakaret sayılmış. Mersin’de bir bildiri dağıtmıştım, güvenlik güçleri engellemek istiyordu, sonunda oturup uzlaştık ve bildiriyi dağıttık. Orada, “Çocuklarımıza ve geleceğimize sahip çıkalım laik ve bilimsel eğitimi kazanacağız” demiştim bununla ilgili fezleke gelmiş.

"İfadeler çoğul, neden üstüne alınmış?"

Tur Yıldız Biçer: Cumhurbaşkanı Erdoğan’a hakaret suçundan hakkında fezleke düzenlendiğini belirten Tur Yıldız Biçer, “Saraydaki zevat’ ifadesi ile etrafındaki bütün çakalları ve çomar sürülerini tasmalarından ayırarak genel başkanımızın üzerine saldı” ifadesinin hakaret sayıldığını söyledi.

Fikri Sağlar: ‘Kaçak Sarayda oturan zat’ sözüm hakaret sayılmış

Fikri Sağlar: Cumhurbaşkanına hakaret suçundan gelmiş. Hakaret ettiğimiz kelimenin de bununla bir ilgisi yok. Seçimler sırasında yaptığımız bir şey. Mersin’de parti bayramlaşma sırasında ‘bugün cumhuriyeti yıkıyorlar’ hakaret sayılıyor, ‘kaçak sarayda oturan zat’ demişim onu da hakaret saymışlar.

Tekin: Fezlekelerin altının ne kadar boş olduğunu bildiğim için bakmadım

Gürsel Tekin: Birçok alışık olduğumuz için neyle ilgili olduğuna bakma gereği duymuyorum. Bugüne kadar gönderilen 7 fezlekeye baktığımızda utanıyorlar savcılar başlarını kaldıramıyor. Mesela (kaçak eğitim işletmekten’ bana fezleke gelmiş. Böyle bir maskaralık olabilir mi? Bizim bir yerimizde hırsızlık olmuş arkadaşlarımız polise bildirmiş, ‘eşyalarımız çalınmış’ diye bakacaklarına derneğin işletme defteri yok diye fezleke tutulmuş. Gittim savcıya ‘biz domates mi satıyoruz’ dedim. O nedenle gelen fezlekelerin altının ne kadar boş olduğunu bildiğimiz için buna hiç bakmadım, bakma gereği düşmüyorum. 35 tane değil 3 bin 35 tane gönderseler de hiçbir şey değişmeyecek.

 Ne yazık ki üzüldüğüm 17-25 Aralık'ta bu ülkeye soyanlara fezleke gitmeyip onların yargılanmadığı yerde benim kaçak eğitim işletiyor diye gidip hesap vermem Türkiye’nin bir ayıbı olarak tarihimize geçecek. Böyle bir komedi olur mu? Ben İstanbul il başkanıyken belli bölgelerimizde yoksul aile çocuklarına emekli öğretmenlerimiz ek ders veriyordu. Oraya tutanak tutmuşlar, kaçak eğitim veriyor diye. Sonra ne olmuş, aynı şekilde ‘tecavüzcü vakıf’ bir benzer tutanak tutulunca bir geceyarısı torba yasayla kanun çıkarmışlar ve bunu da düşürmüşler.