CHP Trabzon Milletvekili Haluk Pekşen, MİT TIR'ları davası kapsamında 25 yıl hapis cezasına çarptırılan İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasıyla ilgili olarak açıklamalarda bulundu. Konuya ilişkin olarak hem Anayasa Mahkemesi (AYM) hem de Yargıtay kararlarının bulunduğunu ifade eden Pekşen, “Hukuk kuralları işlemiş olsaydı, cezaevine 1 dakika bile girmesi söz konusu olamazdı” diye konuştu.
12 milletvekilinden oluşan CHP heyeti bugün (23 Haziran 2017) İstanbul'da bulunan Maltepe Cezaevi'nde Berberoğlu'nu ziyaret etti. Heyet, Fatma Kaplan Hürriyet, Dursun Çiçek, Turabi Kayan, Sibel Özdemir, İlhan Kesici, Lale Karabıyık, Tahsin Tarhan, Mustafa Balbay, Zeynel Emre, Hüsnü Bozkurt, Haluk Pekşen ve Erdin Bircan'dan oluştu.
T24’e konuşan Haluk Pekşen şunları kaydetti:
Sağlık durumu ve morali gayet iyi. Adalete, haksızlığa uğrayan bir insanın psikoloji çok normal. Morali de gayet yerinde. Çünkü, kısa sürede kamuoyunda mağdur olduğunun, büyük bir haksızlığa uğradığının anlaşılması hakkında ve bir an önce adaletin hızlı bir şekilde geç gelen adalet değil tam zamanda gelen bir adalet olması için bekliyor. Ben de en kısa sürede adaletin işleyeceğini olan bu mağduriyetin ortadan kalkacağını umut ediyorum. O da aynı düşüncede.
(“Can Dündar’ın kitabındaki milletvekili ben değildim” ifadesi): Enis bey baştan itibaren hukuken çok haklı. Eğer mahkemeler, hukuk işlese, yargılanma usulüne ilişkin basit düzende işlese, Enis Bey’in bugün yargılanan, tutuklu olan bir kişi olmaması gerekiyor. Bize de, bir kez daha “söylenen kişi ben değilim” dedi. Kaldı ki, yargılamanın ilk başından itibaren de bugün mahkum olduğu sevk maddesiyle ilgili, hakkında bir iddia da söz konusu değil. Nitekim, Anayasa Mahkemesi'nin de bu konuda hem Can Dündar, hem de Erdem Gül’le ilgili tahliye kararı var ve o tahliye kararı içerisinde TCK’nin 330’uncu maddesinin yürürlükte olmadığını bu maddenin yargılama konusu olmadığına ilişkin bir de Anayasa Mahkemesi kararı var. Yani, hem Anayasa Mahkemesi kararı hem de Yargıtay’ın 2008 yılında, kamuoyuna ifşa olmuş bilgilerin paylaşılması durumunda bunun casusluk suçu olmayacağı yönünde Yargıtay kararı var. Çok açık olan şey şu; Enis Berberoğlu, hukuk işletilmediği için bugün cezaevinde tutuklu. Hukuk kuralları işlemiş olsaydı, cezaevine 1 dakika bile girmesi söz konusu olamazdı. Yaslara göre değil, neye göre yargılandıklarını da bilmiyorlar. Bugün, toplumdaki gerginliğin temel sebepleri de bu. Neye göre, neye istinat edildiğini bilmiyorlar ve mahkemelerin kimin adına karar verdikleri de kuşku taşıyor. Mahkemeler büyük Türk milleti adına karar verirler ve ona göre yargılarla diye biliriz. Ama, bugün bunlar kamuoyunun aklında bambaşka.
(Tutukluluk durumu): ‘En kısa süre içerisinde, serbest bırakılması gerektiğini’ söylüyor. Çünkü; Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay’ın kararı var. Bu bir, kesin hüküm. Kendisi sevk edilmeyen bir yasa nedeniyle, mahkumiyetle karşı karşıya. Adil yargılama, kesinlikle ihlal edildi. Yargılama süresi içerisinde karşılaştığı bir sürü yasaya aykırılıklar sebebiyle en kısa zaman içerisinde tahliye edileceği umudunu taşıyor.
(Kayınpederinin vefatıyla): Kayınpederine çok üzüldü. Bir an önce kendisini görmek istemişti. Ama, cenazesiyle ilgili gerekli yasal izinler verilmiş. Cenazeye katılacak…