CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, 'kadına şiddet'in kişilere indirgenmeden ciddi ve gerçek bir sorun olarak çözülmesinin şart olduğunu söyledi. “Kadını biz şimdi o hale getirdik ki yalnızca çalışan ondan fayda sağlanan bir değer gibi görmeye başladık” diyen Gürer, oyuncu Ahmet Kural’ın şarkıcı Sıla’ya şiddet uygulamasıyla ilgili olarak, "O bir kişi ama 393 kadın öldürülmüş bu ülkede. Yani bir kişiye ayrılan süre onlara ayrıldı mı? Sorgulandı mı? Magazin yönü ağırlık basınca kadın gündeme gelmemeli” diye konuştu.
Sıla'nın yaşadıklarının 'toplumun tüm kesimlerinin bu meseleyi sahiplenmesine ve çözüm bulunmasına' vesile olması gerektiğini belirten ve genç şarkıcıya da üzüntülerini ileten Gürer, “Bu olayda kıskançlık vardır, hükmetme duygusu vardır ve bunların temelinde de eğitimsizlik ve ekonomik sorunlar yatar. Toplumun gözü önündeki bir sanatçının bile eşine şiddet uyguluyor hale gelmesi anlaşılabilir, kabul edilebilir bir durum olmadığı gibi, çok yönlü psikolojik sorunları da irdelemenin ihtiyaç olduğunu düşünüyorum” dedi.
"AKP döneminde yalnızca kadına yönelik şiddet artmadı"
CHP’li Gürer'in T24’e yaptığı açıklamaların öne çıkan bölümleri şöyle:
"Bu olay kişilere indirgenmeden Türkiye’nin ciddi ve gerçek çözüm bulması gereken sorunu bu. Ekonomideki sorunların artması, toplumsal aile yapısında oluşan problemlerin yoğunlaşması başlıca nedeni bana göre. Çünkü ailenin yapısına yönelik AKP döneminde yalnızca kadına yönelik şiddet artmadı, uyuşturucu bağımlısı, çocuk ve kadına yönelik istismar, taciz ve tecavüz de arttı. Çalışma yaşı 10 yaşına kadar düştü. Yani toplumsal olarak aile içerisinde ya da ailenin yapısına yönelik AKP’nin 16 yılda dönüp baktığı yok bu süreci kendi haline bıraktı. Onlar kendi dünyalarında farklı yaklaşıyorlar bu duruma, o anlamda sorunlar büyüdü. Bu olayda kıskançlık vardır, hükmetme duygusu vardır ve bunların temelinde de eğitimsizlik ve ekonomik sorunlar yatar.
"Kadını biz öyle bir hale getirdik ki..."
-Öncelikle bu sorunların varlığının doğru saptanması lazım. Bir kesimin bunula ilgilenmesi yetmiyor. İlkokullardan başlayarak bir eğitimin doğru verilmesi lazım. Bundan 40 yıl önce ninem uyurken ziyarete gitmişsek onu rahatsız etmeyelim diye dedem bizi yan odaya alacak kadar kadına saygı, sevgi ve değer vardı.
-Kadını biz şimdi o hale getirdik ki yalnızca çalışan ondan fayda sağlanan bir değer gibi görmeye başladık. Eğitimde anne, eş onun yanında erkek kadın eşit yargısını çocukken vermek lazım.
“Magazin yönü ağırlık basında kadın gündeme gelmemeli”
-O bir kişi ama 393 kadın öldürülmüş bu ülkede. Yani bir kişiye ayrılan süre onlara ayrıldı mı? Sorgulandı mı? Magazin yöne ağırlık basınca kadın gündeme gelmemeli. Kadının yaşadığı ciddi sorunlar var, iş sorunu, eğitim, aş, aile, yaşam ekmek sorunu var. Bu olay vesile olmalı ve toplum kesimleri tarafından ciddi olarak ele alınmalı.
-Bütçe görüşmelerinde dile getirildi, bürokratların içinde kadın yok, üst düzey yönetici lok, kadının varlığını devlet kademelerinde giderek yok sayıyoruz, kadını hapsetmeye çalışıyoruz, toplumsal değerinin gereğini vermiyoruz. Sanatçıların olayında gündem oluyor ertesi gün de unutuluyor, bu unutulmayacak kadar önemli bir sorun.
“Okuldan başlayarak erkek gücü kavramını ortadan kaldırılacak bir anlayış yerleştirilmeli"
-Erkek gücü kavramı kaldırılmalı kadın daha güçsüzmüş gibi bir algı ortadan kaldırılmalı, olaya insan dile bakmak gerekiyor. Kadının kendi kimliğine olan saygıya öne verilecek değeri esasa taşımadan çözemeyiz bu işi. Annenin eğitim de çok önemli, bugün erkeği yetiştiren anne. Bugün hala berdel, beşik kertmesi, kan davası var, bu nedenle gereken eğitim sağlanarak toplumsal şiddetin azaltılması lazım.
-TV’lerde şiddet içerikli hiçbir filme için verilmemeli. Kadını aşağılayan, kadına yönelik saldırı olan bulunduğu konumda her ne olursa olsun, suçlu gibi gösteren tüm yapımlara izin verilmemeli. Silah kullanılan bölümler yasaklanmalı.
-Sıla’ya üzüntülerimi iletiyorum, çok geçmiş olsun. Toplumun gözü önündeki bir sanatçının bile eşine şiddet uyguluyor hale gelmesi anlaşılabilir, kabul edilebilir bur durum olmadığı gibi, çok yönlü psikolojik sorunları da irdelemenin ihtiyaç olduğunu düşünüyorum.