CHP Ankara Milletvekili. Dr. Murat Emir görevine yeni başlayan 64. Hükümet'in Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkçi’nin Madımak katliamı sanıklarının avukatlığını yaptığını söyledi. 1996 yılında, Madımak katliamından üç yıl sonra sanık avukatlarından Şevket Kazan’ın da Refahyol Hükümeti’nde Adalet Bakanlığı yaptığını hatırlatan Emir, aynı zihniyetin Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nı aynı yoldan siyasete dahil olan bir kişiye teslim ettiğini kaydetti.
"Ülkemizin hem iç hem dış politikada ciddi sorunlar ve kırılmalarla karşı karşıya kaldığı bir dönemde, yandaş, kayırmacı ve kutuplaştırıcı politikalardan uzaklaşmış, toplumun tüm kesimlerinin duyarlılıklarını dikkate alan, uzlaşmacı bir hükümetin varlığı vatandaşlarımız dolayısıyla da ülkemizin tartışmasız en temel gereksinimdir. Yaşadığımız ve yaşayacağımız sorunların üstesinden birlik ve beraberliğimizi kuvvetlendirerek çıkmanın tek yolu, bu uzlaşmacı ve kapsayıcı siyaset anlayışından geçmektedir.
64. Hükümet’in açıklanmasıyla AKP’de ‘sadakat ve akrabalık’ kriterlerinin dışında başka bir kriterin daha belirleyici olduğu görüldü. En az diğerleri kadar sorunlu olmasının dışında AKP’nin siyasi kodlarına işaret etmesi açısından ayrı bir önem sahip bu kriter, ne yazık ki Ülkemizde yaşanmış en acımasız siyasi katliamlardan birine dayanmakta. Bahsettiğimiz kriter, bakanlık yolunun, Sivas Madımak Katliamını yapanların safında yer almaktan geçmesi kriteridir. 1996 yılında, Madımak acımızın üzerinden daha üç yıl geçmişken, sanık avukatlarından Şevket Kazan’ı Refahyol Hükümeti’nde Adalet Bakanı yapan zihniyet, 64. Hükümet’te de Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nı aynı yoldan siyasete dahil olan bir kişiye teslim etmiştir. Gümrük ve Ticaret Bakanı olarak atanan Bülent Tüfenkci işte bu kriterden Meclis’e giren isimdir.
Avukat olan Bülent Tüfenkci, 1993 yılında aydın, ozan ve düşünür 33 insanımızı Madımak’ta öldüren zihniyetin savunuculuğunu üstlenmiş biridir. Katliam sanıklarının avukatlığını yaptıktan sonra AKP Malatya İl Başkanlığı görevinde bulunan Bülent Tüfenkci’nin atandığı bakanlık koltuğunun başka bir özelliği ise daha önce bu koltuğa, Sivas Katliamı sanıklarını savunan başka bir ismin daha oturmuş olmasıdır. Hatırlanacağı üzere Sivas Davası sanıkların avukatlığını yapan Hayati Yazıcı’yı da 61. Hükümet’te Gümrük ve Ticaret Bakanlığı yapmıştı. Bülent Tüfenkci’nin bakan yapılması ve bakan olarak atandığı koltuğu yine bir Sivas Katliamı sanıklarının avukatının oturtulması AKP zihniyetinin ayrımcı, yandaş, ötekileştirici siyaset üzerinden devam edeceğinin en kesin kanıtı olduğu gibi Sivas’ta katledilen insanlarımızın inancı olan Aleviliğe yönelik “Sorunlara değinileceği; cemevlerine hukuki statü tanınacağı” seçim vaatlerinin de riyakarlığını göstermektedir.
Tüm kamuoyu çok iyi bilmelidir ki Sivas’ta yakılarak katledilen aydınlarımıza, ailelerine hakaret, katliamı yapanlara sahip çıkmak ve demokrasimiz adına yeni bir kara lekedir.