Daha önce CHP Yüksek Disiplin Kurumu'na sevk edilen CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, şimdi de grup Yönetim Kurulu tarafından bir yıl süreli geçici olarak gruptan çıkarma istemiyle Grup Disiplin Kurulu'na sevk edildi.
"CHP, yerel seçimlerde cemaat ile işbirliği yaptı" sözleri nedeniyle daha önce CHP MYK tarafından kınama cezası istemiyle istemiyle Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk edilen CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler bu kez CHP Grup Yönetim Kurulu tarafından disipline sevk edildi. CHP Grup Yönetim Kurulu toplantısında Güler hakkında gelen şikayeti değerlendirdi. Radikal’de yer alan habere göre, toplantıda, milletvekillerine televizyon programlarına izin alınmadan çıkılmaması yönünde bir yazı gönderildiği hatırlatıldı.
Güler’in Kastamonu’da yaptığı bir konuşma ve bir televizyon programında yaptığı konuşmanın parti tüzük ve programına aykırı olduğu dile getirildi. Partiyi kamuoyunda eleştirdiği, tüzük ve grup yönetmeliğin uygulanmasıyla ilgili gelen şikayet üzerine yapılan toplantıda Güler, Grup Yönetim Kurulu tarafından bir yıl süreli geçici olarak gruptan çıkarma istemiyle Grup Disiplin Kuruluna sevk edildi. Grup Disiplin Kurulu’nda istemin kabul edilmesi halinde Güler grup toplantılarına katılmayacak.
Birgül Ayman Güler'den açıklama: Ortadaki durum tuhaf
Disiplin Kurulu'na sevkedilen Birgül Ayman Güler, hakkında alınan karara ilişkin bir açıklama yaptı. Güler'in açıklaması şöyle:
"Bu sabah, 8 Ocak 2015 günü TBMM İçişleri Komisyonu toplantısındaydım. Toplantıdayken ANKA ajansı çıkışlı bir haber geldi. Toplantıdan çıkıp konuyu öğrenmeye çalıştım.
Bu ajans ve diğer basın - yayın organları CHP Grup Yönetim Kurulu'nca Grup Disiplin Kurulu'na gönderildiğim bilgisini geçmişler. Bunlardan okuyup öğrendiğime göre, hakkımda bir yıl süre ile gruptan çıkarma cezası verilmesine karar verilmiş.
Böyle bir girişimden ve süreçten haberim olmadı. Sözlü bir bilgi verilmediği gibi, yazılı bir bildirim de almadım. Bu nedenle herhangi bir değerlendirme yapma olanağım yok.
Halihazırda bir cezalandırma süreci partinin yüksek disiplin kurulunda bulunuyor. Bunu da önce TBMM Genel Kurulu kürsüsünde başkanvekilinin konuşmasından duymuştum, ardından da ayrıntıları yine basın - yayın organlarından öğrenmiştim. Konu bir hafta boyunca kamuoyunda konuşulmuş, bana ilk bildirim 24 Aralık 2014 günlü bir yazıyla yapılmıştı.
Henüz parti süreci yürürken, sonuçlanmamışken ikinci kez cezalandırma yoluna gidilmesi ilginç. Ve bu işlemin de basın - yayın organları eliyle yürütülmesi daha da ilginç.
Bunlar CHP gibi kurumsal gelenekleri güçlü bir parti için kötü hatalar. Bir de tarafıma yönelik suçlamaların "basın - yayın organlarındaki açıklamalarım" olduğu düşünülürse, ortadaki durum bir hayli tuhaf.
Kısacası, resmi bildirim gelmesini bekliyorum. Bu arada ne olup bittiğini hep birlikte öğrenmeye devam edeceğiz gibi görünüyor."