CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Rusya'nın havadan Suriye'nin karadan operasyon düzenlediği 'cihatçıların' denetimindeki İdlib'den göç dalgasının başladığını belirterek BM'yi devreye girmeye çağırdı. İdlib'in ulusal güvenlik sorunu olduğunu ifade eden Atay, "Türkiye'nin İdlib konusunda diplomasiyi elden bırakmadan Suriye merkezi yönetimini de yok saymadan, diplomatik süreci yürütmesi lazım" dedi.
CHP Grup Başkanvekili Altay, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı Tahran'daki Suriye zirvesinde Türkiye'nin tezlerinin kabul edilmediğini, Türkiye'nin İran ve Rusya'nın stratejisine tabii olduğunu söyleyen Altay, İdlib krizinde göç dalgasının başladığını, bedelini en ağır ödeyecek ülkenin önce Türkiye, sonra AB ülkeleri olduğunu söyledi.
"Türkiye, tehlikenin büyüklüğünü AB'ye anlatmalı"
Türkiye'nin, cihatçıları, 'iyi cihatçılar', 'kötü cihatçılar' diye ayırmaktan vazgeçmesi gerektiğini vurgulayan Altay, Türkiye'nin, bütün paydaş ülkelerle sıcak diplomasi götürmesi, AB'ye tehlikenin büyüklüğünü anlatması, Suriye sınırları içinde insani koridorun açılarak İdlib'deki sivillerin Suriye içerisindeki güvenli bölgelere yerleştirilmesi için çalışması gerektiğini söyledi.
"İdlib artık ulusal güvenlik sorunu"
Altay, İdlib'de Türkiye'nin 12 gözetleme noktası bulunduğunu anımsatarak, "Gözetleme noktasına gönderdiğimiz askerlerimiz güvenliğin sağlanması için atılan adım var mı? Hava desteği planlandı mı?" sorularını yöneltti. Altay, hükümet ve TSK'yı bu konuda tedbir almaya çağırarak, şunları kaydetti:
"Hükümetin alacağı her türlü doğru tavır ve tutumda desteğimiz olacaktır. Ama muhalefet olarak hükümeti uyarmayı da görev sayıyoruz. BM derhal devreye girmeli, Türkiye, İdlib'te bütün muhalif grupların silah bırakması için yoğun temas içinde olmalıdır. İdlib artık ulusal güvenlik sorunudur. Türkiye'nin İdlib konusunda diplomasiyi elden bırakmadan Suriye merkezi yönetimini de yok saymadan, diplomatik süreci yürütmesi lazım. Gelecek her yüz bin göçmenin on bini terörist olacaktır, cihatçı unsurlar da sivillerin içine karışarak Türkiye'ye gelecektir. "