T24 Ankara
TBMM Genel Kurulu’nun dünkü oturumunda, bütçeye sert eleştirilerde bulunan CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener’in “İslam tarihinin, hatta bin beş yüz yıllık İslam tarihinin en günahkâr iktidarısın” sözleri AKP’lileri kızdırdı.
Konya’da sokağa çıkamayan, sokakta yuhalanan birine cevap vermeye mecbur kalmaktan utandığını belirten AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, CHP'li Şener’e, “Siyasi ihtiraslarınızla kör olduğunuz için utanmalısınız. AK PARTİ'ye güya muhalefet edeceğim diye İslam tarihi ile kan ve benzeri ithamları beraber kullanmak zorunda kaldığınız için utanmalısınız. Herkes zatıalinizin yolunu tabiri caizse karın ağrınızı iyi biliyor” dedi.
Turan’ın sözlerinden sonra söz alan CHP’li Şener, ağza alınmayacak, çok süfli kelimelerle bir şeyler söylemeye çalıştığını belirttiği AKP Grup Başkanvekili Turan’a hakaret niteliğindeki tüm sözlerini iade ettiğini ifade etti.
Şener, “İslam tarihi ile AKP'nin geçmişiyle ilgili söylediğim şeyleri beğenmemiş Sayın Milletvekili ama kusura bakmasın, söylediğim sözlerin hepsi bir gerçektir. 'İslam tarihinin en kanlı dönemi' ifadesini kullanmadım AKP için, İslam tarihinin, hatta bin beş yüz yıllık İslam tarihinin en günahkâr iktidarısın” dedi.
Uzun tartışmada, AKP Grup Başkanvekili Turan, CHP’lilerin eleştirilerini de, “Sizin 'saray' dediğiniz, bizim başımızın tacı, sizin 'saray' dediğiniz, bu milletin evi, bu milletin Başkanının evi” diye karşılık verdi.
Genel Kurul’daki tartışma şöyle:
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; gecenin bu saatinde hepinizi tekrar saygıyla selamlıyorum.
13 CHP'li milletvekili arkadaşımız konuşma yaptı yetmiş dakika içerisinde gruplar adına. Tabii ki belki teker teker bakıldığında birçoğunun konuşmalarına cevap verme görevimiz var ancak hepsini tolere edebiliriz, hepsini her gün söyleyebiliyorlar, hepsiyle ilgili demokratik terbiyemiz gereği sessiz kalabiliriz ancak bir konuşma oldu ki hepimizi derinden etkiledi, rahatsız etti, onunla ilgili cevap vermek istiyorum Sayın Başkan.
BAŞKAN - Buyurun.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Bakınız, Konya'da sokağa çıkamayan, sokakta yuhalanan birine cevap vermeye mecbur kalmaktan utanıyorum öncelikle. "İslam tarihinin en kanlı dönemi" dediği için Sayın Şener utanmalı Sayın Başkan. Siyasi ihtiraslarınızla kör olduğunuz için utanmalısınız Sayın Şener. AK PARTİ'ye -güya- muhalefet edeceğim diye İslam tarihi ile kan ve benzeri ithamları beraber kullanmak zorunda kaldığınız için utanmalısınız Sayın Şener. Herkes zatıalinizin yolunu -tabiri caizse- karın ağrınızı iyi biliyor. Bunları geç, esas maksadın ne, bunu bize ifade et.
Sayın Başkan "O konuşmada Sayın Erdoğan BOP Eş Genel Başkanıydı." dedi Sayın Şener.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Kendi ifadesi.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, o tarihte Sayın Erdoğan BOP Başkanıysa, Sayın Şener de BOP Başkan Yardımcısıydı. Sayın Başkan "BOP" diye ifade edilen yaklaşım tarzı Birleşmiş Milletler nezdinde kültürel beraberliği sağlayan, bir sempozyum birliği olan, bir kültürel faaliyet olan çalışmaydı, kaldı ki, hayata geçemedi.
LÜTFÜ TÜRKKAN (Kocaeli) - Öyle değildi, öyle değildi.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, devamında, yine Şener "2005 yılında Yahudi Cesaret Ödülü'nü aldı Sayın Erdoğan." dedi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
VELİ AĞBABA (Malatya) - O da yalan, iftira!
BAŞKAN - Açalım arkadaşlar mikrofonu, lütfen.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, 2005'te, yine o tarihte, Sayın Şener o Hükûmetin Başbakan Yardımcısıydı, Maliye Bakanıydı. O cesaret ödülü Sayın Erdoğan'a değil, Türkiye'yi temsilen verilen, İkinci Dünya Savaşı'nda -Yahudilere- Türk diplomatlarının üstün başarısından dolayı verilen bir hediyeydi, ödüldü.
YAVUZ AĞIRALİOĞLU (İstanbul) - Bu doğru, bu ikinci dediği doğru.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Bakın, Sayın Başkan, siyasi körlük başka bir şey, muhalefet başka bir şey. AK PARTİ kapatılacaktı, Sayın Şener de Cumhurbaşkanı adayı olacaktı ama bu plan tutmayınca, bu plan milletin irfanıyla, izanıyla, anlayışıyla bozulunca bir baktık ki Sayın Şener bir anda "Her Mülkiyeli biraz komünisttir." diyerek komünist oldu. Ardından, Cumhurbaşkanı seçimleri geldi, Türkiye'de başörtüsü konusu gündemdi, Sayın Şener çıktı "Ben eşimin başını örtmesini hiç istemedim." dedi. Onun ardından, parti kurdu, binde bilmem kaç aldı, dilini marjinalize etti, Halk TV'ye çıktı, her türlü yanlışı yaptı ama bir türlü olmadı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Halk TV'ye çıkmak yanlış mı yani?
BAŞKAN - Bağlayın lütfen Sayın Turan.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sayın Başkan, bir çift lafım da Sayın Şener'i olmayacak ithamlarının ardından deli gibi alkışlayan bazı CHP'lilere olacak.
Bakınız, kendi planı bu partide tutmayınca istifa edip en zıt partiye geçen kişinin yarın ilk fırsatta CHP'yi de satacağından ve aynı ithamların benzerini CHP'li yöneticilere de söyleyeceğinden kimse emin olamaz. O yüzden, diyorum ki: Makamlar gelir geçer, adamlık, karakter kalıcıdır. Hiçbir şekilde… (AK PARTİ sıralarından alkışlar) Her birimizin partisi bir gün büyür, bir gün küçülür, iktidara geliriz, muhalefete gideriz ama öldükten sonra evlatlarımıza tatlı bir siyasi hatıra bırakmak en büyük onurumuzdur. Ben bu konuşmanın Sayın Şener'e hiç yakışmadığını ve kendisinde az bir hatıra varsa tamamen yazık ettiğini ifade etmek istiyorum.
Sayın Başkan, bir diğer mesele de hemen hemen tüm CHP'li arkadaşların bence bütçeyi hiç okumadan, sadece dört beş kelimeyle eleştiri yapmış olması. "Saray bütçesi", "rant bütçesi", "Sarayınız batsın.", "zalim iktidar" tarzı laflar…
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Son bir kez bir dakika daha tanıyorum Sayın Turan.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Bu tarz ithamlar, iddialar bütçeyle ilgili havada uçuştu.
Bakın Sayın Başkan, bu bütçe baştan aşağı milletin bütçesi. Bu bütçede en büyük pay eğitimin, sağlığın, sosyal hizmetlerin, bu tarz işlerin. Eğer dedikleri gibi bu bütçe zalim bütçesi, saray bütçesi olsaydı bu millet on yedi yıl aynı partiye bütçe yapma hakkı vermezdi. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
ALİ ŞEKER (İstanbul) - Hitler'e de bak.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Bu bütçe eğitimi büyüten, sağlığı büyüten, yatırımı büyüten, AR-GE'yi, sanayiyi, her alanda bu ülkenin ürettiklerini büyüten ciddi anlamda çalışılmış bir bütçe. Eksiğimiz vardır, baş tacı ama beş kelimeyle, aynı muhalefet ifadeleriyle, aynı dille iş yapmak, ifade etmek doğru bir yaklaşım değildir diye düşünüyorum Sayın Başkan.
AK PARTİ'ye sürekli yolsuzluk ithamında bulunmak, aynı evrakları göstermek artık baydı tabiri caizse.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - 2 milyon liralık telefon faturasını görmeyenlerin, Şişli'yi, Alaşehir'i, rezidansları görmeyenlerin tutup tutup aynı belgelerle, sahte fotoğraflarla, FETÖ'nün verdiği evraklarla iddiada bulunmalarını hiç doğru bulmuyoruz.
ALİ ŞEKER (İstanbul) - 17-25 Aralık…
VELİ AĞBABA (Malatya) - Ankara'yı görmeyenlerin, parsel parsel sattıklarını görmeyenlerin Sayın Turan. Parsel parsel sattınız.
ŞAHİN TİN (Denizli) - Dinle bir, dinle.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Sizin "saray" dediğiniz, bizim başımızın tacı, sizin "saray" dediğiniz, bu milletin evi, bu milletin Başkanının evi.
VELİ AĞBABA (Malatya) - Cengizleri görmeyenlerin, kutuları görmeyenlerin, çikolata kutularını görmeyenlerin…
ŞAHİN TİN (Denizli) - Dinlesene ya, dinle.
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Biz Sayın Erdoğan'ı Subayevleri'nden biliriz, biz Sayın Erdoğan'ı Kasımpaşa'dan biliriz, saray değil, milletin bağrında, böğründe yer edinen bir adam biliriz Sayın Başkan.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)
VELİ AĞBABA (Malatya) - Rıza Zarraf'ı görmeyenlerin…
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Turan.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Sayın Başkan…
BAŞKAN - Buyurun.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - Çok açık ki 69'a göre kürsüden yanıtlanması gereken bir durum ama Sayın Grup Başkan Vekili de yanıt hakkını yerinden kullandığı için…
BÜLENT TURAN (Çanakkale) - Başkanın talebiyle.
ÖZGÜR ÖZEL (Manisa) - …bizim için de Sayın Bakanımız yerinden cevaplayabilir.
ŞAHİN TİN (Denizli) - Sizde bakanlık yaptı mı?
ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Biraz önce Sayın Grup Başkan Vekili ağza alınmayacak, çok süfli kelimelerle bir şeyler söylemeye çalıştı. Bu hakaret niteliğindeki bütün kelimelerini ve üslubunu kendisine iade ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)
SALİH CORA (Trabzon) - Ağza alınmayacak kelimeleri siz söylediniz.
ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - "Konya'da sokağa çıkamayan", "yuhalanan" gibi ifadeler gerçeği yansıtmamaktadır.
MUSTAFA LEVENT KARAHOCAGİL (Amasya) - Az o laflar, az. Seni en iyi tanıyan benim.
ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - Seçim çalışmaları boyunca Konya'da...
MUSTAFA LEVENT KARAHOCAGİL (Amasya) - Seni en iyi ben tanıyorum.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen, karşılıklı bağrışmayalım, Sayın Hatibi dinleyelim.
ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - …sokak sokak, kasaba kasaba, kent kent… (AK PARTİ sıralarından gürültüler)
BAŞKAN - Biraz bekleyin lütfen Sayın Şener.
Değerli milletvekilleri, karşılıklı bağırarak bir şey halledemeyiz, birbirimizi de anlayamayız. Lütfen, Sayın Hatibe söz verdim, Sayın Şener, söz süresini verimli bir şekilde kullansın, sessizliği sağlayalım.
Teşekkür ederim.
Buyurun Sayın Şener, ben size ilave süre vereceğim.
ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - Evet, Konya'da sokak sokak, köy köy, kasaba kasaba seçim çalışmalarını büyük bir sükûnetle, Konyalıların ilgisi ve teveccühüyle tamamladım. Bazen olaylar oldu. O olayların tamamında bazı AKP'li trollerin organize olarak saldırıları vardı… (AK PARTİ sıralarından "Vay vay" sesleri) …onlar da hiçbir yerde 3-5 kişiyi geçmemiştir.
AKİF ÇAĞATAY KILIÇ (İstanbul) - Yazıklar olsun!
BAHAR AYVAZOĞLU (Trabzon) - Yazıklar olsun!
ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - Dolayısıyla, Konya'daki seçim çalışmalarının nezafetine, nezaketine laf atmasını doğru bulmadığımı belirtmek istiyorum.
AKİF ÇAĞATAY KILIÇ (İstanbul) - Allah kimseye kendini inkâr ettirmesin!
ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - Diğer taraftan, İslam tarihi ile AK PARTİ'nin geçmişiyle ilgili söylediğim şeyleri beğenmemiş Sayın Milletvekili ama kusura bakmasın, söylediğim sözlerin hepsi bir gerçektir. "İslam tarihinin en kanlı dönemi" ifadesini kullanmadım AK PARTİ için, İslam tarihinin, hatta bin beş yüz yıllık İslam tarihinin en günahkâr iktidarısın. (CHP sıralarından alkışlar, AK PARTİ sıralarından "Yuh be!" sesleri, gürültüler)
BAŞKAN - Devam edin Sayın Şener.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Niye devam ediyor Sayın Başkan? Böyle usul mü olur?
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen…
ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - Evet…
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Sayın Başkan, uyarmanız gerek!
BAŞKAN - Değerli milletvekilleri, lütfen izin verin, hatip konuşsun.
Biraz önce Grup Başkan Vekilinize altı dakika süre verdim.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Hatibi uyarın, hakaret etmeye hakkı yok!
BAŞKAN - Bekleyin lütfen, biraz sabır… Biraz sabır lütfen…
Buyurun.
ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - Sayın Vekilin bana istinaden söylediği cümlelerin hiçbiri doğru değildir…
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Seninkiler doğru mu?
ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - …bütün cümleleri yanlış anlamış, yanlış kaydetmiş, düzenli takip edememiş; kendi grubuna karşı, şahsını, kendisini ikna edebilmek için, gösterebilmek için bir şeyler söyleme zaruretiyle, yalan yanlış bana isnat ettiği cümlelerle cevap vermeye kalkmıştır. Bir kere…
KEMAL ÇELİK (Antalya) - Onu yapan sensin! Kendi kendini yalanlıyorsun!
MÜCAHİT DURMUŞOĞLU (Osmaniye) - Beş yıl Başbakan yardımcılığı yaptın!
AKİF ÇAĞATAY KILIÇ (İstanbul) - Allah kimseyi senin durumuna düşürmesin!
ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - Değerli arkadaşlar, Sayın Erdoğan Büyük Orta Doğu Projesi'nin eş başkanı olduğunu kendisi söylemiştir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUSTAFA LEVENT KARAHOCAGİL (Amasya) - Cumhuriyet Halk Partisine de vallahi yakışmıyor!
BAŞKAN - Son kez bir dakika süre veriyorum Sayın Şener ve tamamlayın. Ben size 2'nci kere bir dakika veriyorum, siz konuşmanızı yapın lütfen.
ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - Sesimiz duyulmuyor zaten.
BAŞKAN - Siz konuşmanızı yapın Sayın Şener.
Buyurun.
ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - Sayın Erdoğan ne yapmışsa, kendisine hangi unvanın verildiğini söylemişse ben onları tekrar ettim.
YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Parti kurmuştu, boyunun ölçüsünü almıştı.
ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - Söylediklerimin bir tanesine "Yanlıştır." diyemezsiniz. (AK PARTİ sıralarından "Hepsi yalan!" sesleri)
SALİH CORA (Trabzon) - Hepsi yanlış!
MUHAMMED FATİH TOPRAK (Adıyaman) - Hepsi yanlış, konuştuklarının hepsi yanlış!
ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - Kendisi 30'dan fazla, 2 kez de Meclis grubunda Büyük Orta Doğu Projesi'nin Eş Başkanı olduğunu söylemiştir.
ŞAHİN TİN (Denizli) - Sen neredeydin o zaman?
ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - Şimdi istiyorsanız oylama yapalım, Sayın Başkan da izin versin; YouTube'dan kendi ağzından konuşmasını kürsüden hepinize dinlettireyim.
SALİH CORA (Trabzon) - Şener, sen o zaman sen neydin, yardımcısı mıydın?
MÜCAHİT DURMUŞOĞLU (Osmaniye) - Bu günahsa, yanlışsa siz de ortaktınız o zaman ona. Ne oldu, o zaman söylemiyordunuz, karşı çıkmıyordunuz?
ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - Hayır, Sayın Erdoğan Büyük Orta Doğu Projesi'nin Eş Başkanıydı ama benim, Büyük Orta Doğu Projesi'yle ilgili hiçbir unvanım yoktu. (CHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
KEMAL ÇELİK (Antalya) - CHP'ye yaranamazsın!
BAŞKAN - Sayın Şener, lütfen artık bağlayın, bu son kez süre tanımamdır.
Buyurun.
ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - Sonra, bu Büyük Orta Doğu Projesi'nin Birleşmiş Milletler bünyesinde düzenlenen bir sempozyumda kullanılan bir kavram olduğunu söylemesi kadar komik bir şey yoktur. (CHP sıralarından alkışlar)
AKİF ÇAĞATAY KILIÇ (İstanbul) - Tabii, tabii!
ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - 2004 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nin Sea Island kasabasında G8 toplantısı yapıldı. Bu G8 toplantısının temel konusu Büyük Orta Doğu Projesi'ydi. Dünyaya ilk kez bu toplantıda Büyük Orta Doğu Projesi'ni açıkladılar ve…
SALİH CORA (Trabzon) - İlk kez mi duydunuz?
ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - …Sayın Cumhurbaşkanını da Büyük Orta Doğu Projesi'nin Demokrasi Eş Başkanı olarak ilan ettiler. Bunu ben ilan etmedim.
AKİF ÇAĞATAY KILIÇ (İstanbul) - Sen anlamamışsın onu!
MÜCAHİT DURMUŞOĞLU (Osmaniye) - Sizin göreviniz neydi o zaman, sizin göreviniz neydi? Niye itiraz etmediniz o zaman? Yazıklar olsun be, yazıklar olsun sana!
ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - İtiraz ettik, itiraz ettik. 2007 seçimlerinde ayrıldıysam bütün bu süreçlerin sonunda ayrıldım. Benden daha güçlü itiraz eden olmadı. (CHP sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Şener.
MÜCAHİT DURMUŞOĞLU (Osmaniye) - O zaman neredeydin? Beş sene Başbakan Yardımcılığı yapmadın mı? Niye itiraz etmedin o zaman?
ŞAHİN TİN (Denizli) - Hainlik yapıyorsun, hainlik!
MÜCAHİT DURMUŞOĞLU (Osmaniye) - Koltuğu kaybedince bugün burada geçmişi anlatıyorsun, konuşuyorsun.
ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - Beş sene neredeydim söyleyeyim.
BAŞKAN - Artık ek süre vermeyeceğim, çok fazla ek süre verdim, tamamlayın lütfen.
ABDÜLLATİF ŞENER (Konya) - Beş sene neredeydim? Yola getirir miyim diye mücadele ettim. (CHP sıralarından alkışlar)