Hülya Karabağlı
T24/ ANKARA
CHP, ilahiyatçı milletvekili İhsan Özkes’in hazırladığı Gezi Eylemleri Araştırma önergesinde, “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP Hükümeti’nin, “Gezi Parkı” eylemleri sırasında, söylem ve yaklaşımlarında dini sembolleri kendi politikalarına uydurmaya çalışarak dini istismar etmeleri” gerekçesine yer verildi. Araştırma önergesi şöyle:
Biri polis dört kişi öldü
Taksim Meydanı’nda bulunan Gezi Parkı’nın kaldırılarak, yerine içinde alışveriş merkezi, otel ve benzeri işletmelerin içinde bulunduğu “Topçu Kışlası”nın inşası için buradaki ağaçların sökülmeye başlamasının ardından tüm ülkeye yayılan “Gezi Parkı” eylemleri başlamıştır.
Gezi Parkı eylemleri hükümetin halkın yaşam biçimine yönelik müdahalelerine karşı tepkiye dönüşmüştür. Halkın demokratik tepkilerine karşı hükümetin polis muhalefeti ile müdahalede bulunması, halk ile polis arasında bir çatışma süreci başlatmıştır. İstanbul’da polisin sert müdahalesi ile başlayan olaylar, tepkinin tüm ülkeye yayılmasına neden olmuştur. AKP iktidarının anti demokratik tavrını sürdürmekte ısrarcı olmasıyla polis de eylemcilere sertleşmiştir. Nitekim olaylarda biri polis dört kişi hayatını kaybetmiştir. AKP iktidarı halkın tepkisini, hükümet karşıtı eylemler olarak ifade etmiş ve “Çapulcu” tanımlaması yapmıştır.
Taksim’e cami yapımına karşı yapılıyor algısı yaratılmak istendi
Başbakan Erdoğan, Kağıthane'deki Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Yeni Hizmet Binası'nın açılış töreninde yaptığı konuşmada, Atatürk Kültür Merkezi’nin yıkılarak, yerine opera binası yapılacağını söyleyen Erdoğan “Evet, cami de yapacağız. Ben bunun iznini şimdi gidip de CHP'nin genel başkanından alacak değilim ve bu birkaç tane çapulcudan da alacak değilim” diye konuşmuştur. Özel bir televizyonda yaptığı konuşmada da yine Taksim'e cami yapılması projesine değinen Başbakan Erdoğan, “Taksim Cami'si Maksim'in arkasına yapılacak. Arkasındaki alanın tamamına” dedi. Başbakan bu konuşmaları ile Gezi Parkı eylemlerini, Taksim’e cami yapımına karşı yapılıyor algısı vermeye çalışmıştır.
Halkı, Gezi Parkı eylemcilerine karşı tahrik etti
Başbakan Erdoğan, Ankara'ya gelişinde Esenboğa Havalimanı'nda yaptığı konuşmada da eylemlerin dine ve mütedeyyin insanlara yönelik olduğunu gösterme amacıyla; “Bununla kalmadılar benim başörtülü kızlarıma, başörtülü bacılarıma saldırdılar” diye konuşarak halkı Gezi Parkı eylemcilerine karşı tahrik etmiştir.
Dolmabahçe Camii konuşması eylemcilere karşı kışkırtma
Erdoğan Dolmabahçe Bezm-i Alem Valide Sultan Camii’ne sığınanlarla ilgili olarak, “Dolmabahçe Camii'ne maalesef bira şişeleriyle girmek suretiyle, ayakkabıyla onu da yaptılar” ve “Dolmabahçe’yi basmaya çalışıyorlar: “Twitter ve sosyal medyadan yalan yanlış haberler üretmek suretiyle kampanya yapıyorlar. Türkiye adına bir dertleri yok. Dolmabahçe Camii’ne ayakkabıyla giriyorlar. İçeride her türlü ahlaki olmayan şeyi yapıyorlar” diye halkın dini duygularını tahrik ederek Gezi Parkı eylemcilerine karşı kışkırtmıştır.
Başbakan tahriklerini sürdürdü
Başbakan partisinin grup toplantısında, “Ayakkabılarla Bezm–i Alem Valide Sultan Camisi’ne gireceksin, orada içeceksin. Bu ülkenin dini mabetlerine karşı bu saygısızlığı yapacaksın. Ne adına? Çevre adına. Caminin müezzinini tehdit edeceksiniz, ondan sonra farklı şekilde konuşturacaksın; ‘Böyle bir şey olmadı’… Ne olmadı, bütün görüntüler elimizde. Cuma günü arkadaşlarımıza bunları görüntüyle vereceğiz. Bunların hepsini milletim görecek. Milletimize bunların hepsini sunacağız” diyerek cami istismarıyla Gezi Parkı eylemcilerine karşı halkı tahrik etmeyi sürdürmüştür.