Gündem

CHP'de olağanüstü kurultay için bir grup daha çağrıda bulundu

''Seçim sonrasında ortaya çıkan durum, partimizin vakit geçirmeden Olağanüstü Kurultaya gitmesinin zorunlu hale geldiğine işaret etmektedir''

18 Temmuz 2018 13:23

24 Haziran seçimlerinin ardından CHP'de genel başkan değişimi isteyen delegelerin, ikinci günde 466 imza topladığı ifade edildi. Öte yandan CHP’de Selin Sayek Böke, İlhan Cihaner, ve Ali Şeker gibi isimlerin oluşturduğu, ‘Gelecek İçin Biz’ adlı grup da olağanüstü kurultay için çağrı yaptı. 

Gelecek İçin Biz grubunun kurucu üyelerinden CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal olağanüstü kurultay için imza verilmesi kararına karşı olduğunu ve bu nedenle grupla aynı düşünmediğini belirtti. Sarıbal, kurultay çağrısının 'zamansız ve yersiz' olduğunu ifade etti. 

Tıklayın. CHP'li Orhan Sarıbal'ın kurultay açıklamaları.

Grup, yayınladığı bildiride ''24 Haziran seçim sonuçları CHP’de uzun döneme yayılmış siyasetsizliğin eseridir'' diyerek, ''Partimizin “sağdan oy alma” kaygısıyla içine düşürüldüğü siyasetsizlik ve ideolojik kafa karışıklığı acilen giderilmelidir'' ifadelerine yer verdi.

Mevcut yönetimin geniş halk kesimleri nezdinde inandırıcılığını yitirdiğini vurgulayan 'Gelecek İçin Biz' grubu, ''Bütün bu tespitler ve seçim sonrasında ortaya çıkan durum, Partimizin vakit geçirmeden Olağanüstü Kurultaya gitmesinin zorunlu hale geldiğine işaret etmektedir'' açıklamasında bulundu.

Gelecek İçin Biz grubunun ''Olağanüstü kurultaya açık çağrı'' başlıklı bildirisi şöyle:

Adil ve güvenli koşullarda olmayacağı bilinerek girilen 24 Haziran seçimleri partimiz adına açık bir başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Ekonomik ve siyasal krize, halkın meydanlardaki coşkulu dinamizmine rağmen AKP-MHP bloğu Cumhurbaşkanlığını kazanmanın yanı sıra Meclis’te çoğunluğu elde etmiş, rejim değişikliği gerçekleşmiştir.

Türkiye’nin bu karşı devrimi aşmasına öncülük edebilecek yegane güç olan Partimizin, bu tarihi sorumluluğu yerine getirebilmesi için siyaset anlayışını devrimci biçimde değiştirmesi gerekmektedir. Bu değişim, partimizin siyasi-ideolojik çizgisinden, örgütlenme anlayışına, toplumla kurduğu ilişki biçiminden, muhalefet anlayışına kadar uzanan geniş bir alana müdahale edilmesini zorunlu kılmaktadır.

24 Haziran seçim sonuçları CHP’de uzun döneme yayılmış siyasetsizliğin eseridir. Hal böyleyken Cumhuriyet Halk Partisi’nin mevcut yönetimi, bugünkü siyaset anlayışını sürdürmekte ısrarlıdır. Yeni bir siyasete olan ihtiyaç her zamankinden daha fazladır. Bugünün olağanüstü koşulları, siyasi mücadeleyi toplumla buluşturacak, Meclisi de içeren ama mutlaka onun da dışına taşan bir siyaseti gerektirmektedir. 

Partimizin “sağdan oy alma” kaygısıyla içine düşürüldüğü siyasetsizlik ve ideolojik kafa karışıklığı acilen giderilmelidir. Bugün görevimiz, sloganlara hapsedilmemiş ve içeriğinden soyutlanmamış Atatürk devrimleriyle, evrensel sol değerleri günümüz için bütünleştiren yeni bir devrimci siyaseti var etmektir. Eşitliğe, özgürlüğe, laikliğe, barışa ve demokrasiye sahip çıkan, Türkiye’nin tüm temel sorunlarıyla yüzleşen ve çözümler üreten bir siyasi program oluşturulmalıdır.

Parti içi iktidarı korumaya ve merkezileştirmeye odaklı dar kadrocu ve tasfiyeci anlayış terk edilmelidir. Saray rejimi karşısında, büyüyen toplumsal muhalefetin Cumhuriyet Halk Partisi öncülüğünde örgütlenmesi mümkün kılınmalıdır. Parti işleyişini demokratikleştirecek kurumsal ve örgütsel dönüşüm hemen başlatılmalıdır. Anayasamız olan Parti Tüzüğü, bu anlayışla değiştirilmelidir.

Genel Merkezimiz seçim sonrası kapsamlı bir muhasebe yapmaya olanak verecek bir olağanüstü Kurultay toplanmasını, Yerel Seçimleri gerekçe göstererek reddetmiştir. Oysa biliyoruz ki; mevcut siyasi yöntemler ve yaklaşımla yerel seçimlerin başarısızlıkla sonuçlanması kaçınılmazdır. Bu nedenle;

Yerel seçim adaylarının belirlenmesinde önseçim temel yöntem olarak benimsenmelidir.
Sosyal demokrat belediyecilik programı katılımcı bir anlayışla bugünden oluşturulmalı ve kamuoyuna açıklanmalıdır.
Seçim ve sandık güvenliği konusunda ortaya çıkan yetersizlik ve eksiklikler, profesyonel ve şeffaf bir yaklaşımla giderilmeli, toplumda bu konuda oluşan haklı kaygılar hızla ortadan kaldırılmalıdır.

24 Haziran Seçimleri sonrasında halkımız hak etmediği bir moral bozukluğuna itilmiştir. Partimize gönül veren geniş halk kesimlerinde mevcut yönetimin inandırıcılığını yitirdiği görülmektedir. Bu nedenle, Partimizi tekrar umut haline getirecek, Türkiye’yi içinde bulunduğu karanlıktan çıkaracak yeni bir yönetim iradesinin oluşmasına olanak sağlanmalıdır. Genel Merkezimizin bu olumsuzluklar karşısındaki kayıtsız duruşu, parti içinde de hoşnutsuzlukları artırmıştır. Faşizme karşı omuz omuza mücadele etmesi gerekenlerin karşı karşıya gelmesine, yoldaşlık hukukunun bozulmasına izin vermemiz mümkün değildir.

Bütün bu tespitler ve seçim sonrasında ortaya çıkan durum, Partimizin vakit geçirmeden Olağanüstü Kurultaya gitmesinin zorunlu hale geldiğine işaret etmektedir. Olağanüstü kurultayla eş zamanlı olarak, gerekli kurumsal ve örgütsel değişimi gerçekleştirmemize imkan tanıyacak Tüzük Kurultayı ve partimizin siyasi hattını netleştirecek Program Kurultayı için de somut takvim açıklanmalıdır. Türkiye’nin önüne gerçekçi bir iktidar vizyonu koyabilecek birikimli, samimi kadrolar iş başına gelmelidir.

Bu ilkeler ışığında, toplumun beklentisi haline gelen kapsamlı değişimi gerçekleştirmek üzere, Cumhuriyet Halk Partisi delegelerini olağanüstü kurultay için imza vermeye davet ediyoruz. Partinin ve ülkenin çıkışını evrensel sol değerlerde ve büyüyen toplumsal muhalefetle bütünleşmekte gören partimizin tüm bileşenlerini dayanışmaya çağırıyoruz. 

Gelecek için Biz olarak, bu tarihi sorumluluğu üstleneceğimizi ve üzerimize düşeni yapacağımızı kamuoyuna duyururuz.

Gelecek için biz