Gündem

CHP'de, milletvekillerinden yeni adım; her kademede çarşaf liste uygulansın, blok uygulaması kaldırılsın

Teklif, CHP'nin 36. Olağan Kurultayı'na sunulacak

02 Şubat 2018 03:07

CHP’nin 3-4 Şubat tarihlerinde gerçekleştireceği 36. Olağan Kurultay'a sayılı günler kala geçen hafta açıklanan Kurultay ve 'Gelecek İçin Açık Çağrı’ya destek veren bir grup CHP milletvekilinden yeni bir adım geldi.

CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner, İstanbul Milletvekili Ali Şeker, Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, Antalya Milletvekili Niyazi Nefi Kara tarafından,  hâlen 60 kişiden oluşan Parti Meclisi’nin üye sayısının 80’e çıkarılması, İl Başkanlarının Parti Meclisi toplantılarına katılabilmesi ve partinin her kademesinde seçimlerin çarşaf listeyle yapılması ve blok liste uygulamasının tamamen kaldırılmasını içeren tüzük değişikliği teklifi önerildi. Teklif CHP’nin 36. Olağan Kurultayı’na sunulacak.

Geçtiğimiz hafta CHP delegelerine, tüm üyelere ve Türkiye’ye yapılan Açık çağrıda, “AKP faşizmi karşısında direnen toplumsal muhalefetin bütün ilerici unsurlarını siyasete ve partimize taşıyacak siyasi katılım mekanizmaları, meclisler/forumlar gibi yatay örgütlenme biçimleri kullanılmalı. Bu siyasi dönüşüm ve örgütlenmenin gereği olarak, parti adına kararlar parti kurullarında alınmalı, bu kurulların seçimleri demokratik biçimde yapılmalı. Belediyelerin ve genel merkezin örgüt seçimlerine açıktan/örtülü müdahalesi olmamalı, partinin kadroları blok değil çarşaf liste yöntemiyle belirlenmeli” denilmişti. Söz konusu tüzük değişikliği teklifinin bu yaklaşımla hazırlandığı belirtildi.

Gelişmeyle ilgili yapılan açıklama şöyle:

“Siyasi partilerin yapısını ve işleyişini belirleyen “Parti Tüzükleri” bir anlamda partilerin Anayasası niteliği de taşır. Ülkede oluşan yeni siyasi iklim ve değişen siyasi koşulların yarattığı beklentiler Tüzük değişikliğini zorunlu kılabilir. Önümüzdeki günlerde bir Tüzük Kurultayı toplanacağı ifade edilmektedir. 36. Olağan Kurultay’da seçilecek parti organlarının Tüzük kurultayında şekillenecek değişiklikleri belirlemesi söz konusu olacağından, ivedilik arz eden konuları içeren değişiklik teklifimizi bu Kurultayımıza sunma zorunluluğu doğmuştur.

Partimiz, geçmişten bu güne, ilerici, devrimci yapısı ile uyuşmayan Tüzük değişiklikleri ile karşı karşıya kalmış ve bugün de programındaki iddianın uzağına savrulmuş bir Tüzükle yönetilmektedir. Tüzüğümüzde partili üyelerin yönetim ve karar mekanizmalarına katılma ve etki etme süreçleri mevcut yöneticilerin gücünü pekiştirici bir öz taşımaktadır. Seçimlerde kullanılacak oy pusulası için kural tek ve ortak liste (çarşaf liste) olarak tanımlanmış olsa da, değişik gerekçelerle kongre süreçlerinde istisnai olan blok liste neredeyse asıl yöntem halini almıştır.

Tüzük değişikliği önerimizle, partimizin tüm kurum ve kuralları ile özgürlükçü ve çoğulcu demokrasi, temiz siyaset ve dürüst yönetim ilkelerini kendi kurumsal kimliğinde de hayata geçirilmesi, kongre ve kurultaylarda delegelerimizin tercihlerini özgürce yapabilmesi ve parti içindeki farklılıkların temsil edilmesini sağlayarak, ayrışmaların ve gruplaşmaların önüne geçilmesi amaçlanmaktadır.

Kurultay’dan sonra Partinin en yüksek karar organı Parti Meclisimizdir ve Tüzüğümüz Parti Meclisi’ne çok önemli görevler ve sorumluluklar vermektedir.

Parti politikalarının yeniden, bir kurucu siyaset anlayışı ve sorumluluğu ile hayata geçirilmesi zorunluluğu önümüzde durmaktadır. Türkiye’yi demokrasiye taşıyacak iktidar yürüyüşü için gereken; ideolojik, kurumsal ve örgütsel değişimin gerçekleştirilmesi için parti meclisinin delegenin özgür iradesini yansıtacağı etkin ve güçlü bir yapıya dönüşmesi gerekmektedir.

Parti Meclisinin TBMM grubunda çeşitli nedenlerden ötürü temsil edilemeyen bölge illerinden de temsilcilerin bulunacağı, sendikalar, meslek odaları ve birlikleri başta olmak üzere, ülke genelinde örgütlenmiş kurum, kuruluş ve etkin sivil toplum örgütlerinin partili üye ve yöneticilerinin temsiline olanak sağlayacak şekilde yeniden yapılandırılması amacıyla sayısının artırılması mevcut siyasal koşullarda bir zorunluluktur.”