CHP'nin 2 gün sürecek 36. Olağan Kurultayı'nda partiyi 2019'da yapılacak yerel, genel ve cumhurbaşkanlığı seçimine taşıyacak yönetim belirlenecek.
'Adalet ve Cesaret' temalı kurultayda, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun delegelerin büyük çoğunluğunun oyuyla 5. kez genel başkan adayı gösterilmesi bekleniyor. Gerekli imzayı bulması halinde Yalova Milletvekili Muharrem İnce, ikinci kez Kılıçdaroğlu'nun karşısına aday olarak çıkacak.
Kurultay'da asıl büyük çekişmenin ise 60 üyeli Parti Meclis (PM) üyeliği seçiminde yaşanması bekleniyor. 'Sol manifesto' çıkışı yapan eski parti sözcüsü Selin Sayek Böke ve İlhan Cihaner'in öncülüğünü yaptığı ve kendilerini 'sol gövde' diye tanımlayan ekip ise PM için mücadele verecek.
CHP'nin iki gün sürecek kurultayına yaklaşık 10 bin kişinin davet edildiği bildiriliyor. Davetliler arasında KHK ile mesleklerinden ihraç edilmelerini protesto için yaptıkları açlık grevine, geçtiğimiz günlerde son veren eğitimci/akademisyen Semih Özakça ve Nuriye Gülmen'in aileleri, Balyoz, Ergenekon davası mağdurları, sanatçı Fazıl Say, eski basketbolcu Mehmet Okur da bulunuyor.
CHP kurultayının merak edilenleri, Kılıçdaroğlu ve muhaliflerinin stratejilerine ve hedeflerine ilişkin kulislerde yapılan değerlendirmeler şöyle:
CHP'nin Cumartesi ve Pazar günü yapılacak 36. Kurultayı'nın ilk gününde genel başkanlık seçimi yapılacak.
CHP Genel Başkan adaylığı için şimdiye kadar Yalova Milletvekili Muharrem İnce, eski İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocakasal ve eski Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu aday adaylığını ilan etti.
Ancak parti tüzüğü gereği yüzde 10'unu oluşturan 126 delegenin imzasıyla aday olunabildiği için Kılıçdaroğlu'nun karşısına kimin çıkacağı kurultay günü kesinlik kazanmış olacak.
Pazar günü partinin en yetkili organı olan ve cumhurbaşkanı adayından, belediye başkanı adayı ve milletvekili adayına kadar 2019'da yapılacak 3 seçim için adayları belirleme yetkisine sahip olan Parti Meclisi ile Yüksek Disiplin Kurulu üyelikleri için seçim yapılacak.
Tüzük gereği 60 üyeli PM'nin 8 üyesi, genel başkanın belirlediği Bilim Yönetim Kültür Platformu kontenjanından belirlendiği için aslında 52 isim için seçim yapılacak.
PM üyeliğine aday sayısı konusunda ise rekor başvuru bekleniyor. Kılıçdaroğlu'nun genel başkan seçildiği 2010'dan bu yana en hareketli ve çekişmeli kurultay olacağına da işaret ediliyor.
2010 yılında genel başkanlık koltuğuna oturan Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, 5. kez aynı koltuğa oturmak için mücadele verecek.
CHP kurultaylar tarihine bakıldığında, genel 1980 darbesi sonrasında sadece CHP değil, tüm siyasi partilerde "kongrelerde genel başkan değişimi"nin neredeyse hiç yaşanmadığı ya da çok nadir yaşandığına dikkat çekiliyor.
Zira il ve ilçe kongreleri genellikle genel merkez kontrolünde yapıldığı için delege ağırlığı da genel merkezden yana oluşuyor. Kılıçdaroğlu'nun da bu nedenle bir genel başkanlık sıkıntısı yaşamayacağı belirtiliyor.
Genel başkan olduktan sonra parti üyesi herkesin aday olmasının yolunu açan "çarşaf liste" uygulamasını yaşama geçiren Kılıçdaroğlu, 2 yıl önce yapılan kurultayda bu istediği isimlerden oluşan anahtar listenin delinmesini ve isteği dışındaki isimlerin yönetime girmesini engelleyememişti.
Bu durum, "parti içi demokrasi adına olumlu" bulunsa da, partinin vitrini olarak nitelendirilen MYK üyelerini belirleme konusunda Kılıçdaroğlu'nun elini daraltmıştı.
Kimi partililerin, PM'yi belirlemede genel başkana bütün inisiyatifi veren "blok liste" önerisi getirmesine karşın, Kılıçdaroğlu'nun buna karşı çıktığı ifade ediliyor. Ancak kurultayda blok liste önerisi verilmesi halinde de genel merkezin buna müdahale etmeyeceği de belirtiliyor.
Kılıçdaroğlu'nun, partinin oy yelpazesini genişletmek için hem milletvekili adayı olarak hem de parti yönetimine MHP kökenli isimleri alması, muhaliflerinin en büyük eleştiri malzemesini oluşturuyor.
Kulislerde, muhaliflerin "ithal aday" diye eleştirdiği isimlere bu kez çok fazla yer verilmeyeceği konuşulurken, genel merkeze yakın isimler kurultay sonrasında PM içinden seçilecek olan yeni MYK'nin, yani partinin vitrini ile ilgili hedefi "genç, tanınan, mücadeleci bir ekip" olarak ifade ediyor.
PM listesinde parti dışından adaylara yer vermeyeceği belirtilen Kılıçdaroğlu'nun, üyelerin büyük bölümünü ise değiştireceği ifade ediliyor.
Kılıçdaroğlu da gazetecilere yaptığı açıklamada, "Sürpriz isimler beklemeyin" diyerek, yeni yönetimde parti kökenli isimlere ağırlık vereceğinin mesajını verdi.
Kurultayda, "adalet, özgürlük, demokrasi" temalı mesajlar vermesi beklenen Kılıçdaroğlu'nun partisinin 2019 seçimlerine ilişkin stratejisinin ipuçlarını da kurultay konuşmasında vermesi bekleniyor.
Parti yönetimi Kurultay'da tutuklu milletvekili Enis Berberoğlu için de özel bir çalışma yaptı. Bu kapsamda kurultay salonunda "Enis Berberoğlu'na özgürlük" kampanyası başlatılması kararı alındı. Berberoğlu, kurultayda verilecek önergeyle Parti Meclisi'nin de "onur üyesi" olacak.
Kılıçdaroğlu'na karşı adaylık ya da liste mücadelesi vermeye hazırlanan muhalifler, hesaplarını, genel başkanlık seçiminde ilk turda Kılıçdaroğlu'nu seçtirmemek üzerine yapıyor. Genel başkanlık seçiminin sonraki turlara kalması durumunda PM için pazarlık kozunun yükseleceği yorumları yapılıyor.
2014'deki olağanüstü kurultayda Kılıçdaroğlu'nun ilk ve tek rakibi olan Muharrem İnce, "kazanamayacağı seçime bir daha girmeme" kararı almıştı. 2014'de 177 imza ile aday gösterilip 415 oy alan İnce, 250-300 arasındaki imzayla aday gösterilmesi halinde genel başkan seçileceği hesabı yapıyordu.
Sakarya, Yalova ve Bartın'ın açıkça destek verdiği İnce'nin en az 7 il örgütünden destek alabileceği konuşuluyor. İnce, ikinci kez aday adaylığını ilan ederken, aday gösterilmek için gerekli imzaya ulaştığını açıkladı.
"Kaybeden değişmezse, kazanan da değişmez" sloganı ile delegeden oy istemeye hazırlanan İnce, yeniden aday olması konusunda CHP'nin 1972 kurultayını örnek gösteriyor:
"1972'de herkes İsmet İnönü'nün kazanacağına inanıyordu ama Bülent Ecevit kazandı ve CHP'yi ilk seçimde birinci parti yaptı."
İnce, genel başkan seçilse de seçilmese de önümüzdeki süreçte partisinin cumhurbaşkanlığı adaylığına da talip olduğunu açıkladı.
16 Nisan referandumundan sonra "mühürsüz oy" konusunda partinin yeterince sert tepki ve refleks göstermemesini eleştirerek parti sözcülüğü ve MYK'den istifa eden İstanbul Milletvekili Selin Sayek Böke ve Genel Merkez'e muhalif duruşuyla bilinen İstanbul Milletvekili İlhan Cihaner'in başını çektiği ekip CHP'nin "sol ve cumhuriyet değerleri" etrafında yeni politikalarla yoluna devam etmesini savunuyor.
Kendilerine "sol gövde" adını veren ekip, 2019 seçimlerinde gösterilecek adayları belirleyecek olan PM'de mümkün olduğunca fazla söz sahibi olmak istiyor.
Başlangıçta anahtar liste çıkarmayı ve 20 kişiyi PM'ye sokmayı planlayan ekip, parti üyesi olmayan gazeteci, aydın, sanatçıların da aralarında bulunduğu isimleri aday göstermek için genel merkeze, tüzüğün 12. maddesi uyarınca "MYK kararıyla üye yapılmalarının yolunun açılması" talebinde bulundu.
Ancak genel merkezden, son yapılan MYK'de 12. madde gereği hiç kimsenin üye yapılmadığı yanıtının geldiği öğrenildi. Bunun üzerine "sol gövde" ekibinde, anahtar liste yerine "bireysel" olma formülü ön plana çıktı. Delegelerle ve partililerle ofislerinde görüşme trafiği yürüten "sol gövde" önce parti yönetimine egemen olmayı, bir sonraki kurultayda ise genel başkan adayı çıkarmayı hedefliyor.
Aday adaylıklarını açıklayan eski İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ile eski YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu'nun adaylık için yeterli imzayı toplamasının zor olduğuna dikkat çekiliyor.
Delege üzerinde gücü bulunmayan iki ismin geleceğe dönük, parti tabanına "ben de varım" mesajı verdikleri değerlendirmesi yapılıyor. Kocasakal, Enis Berberoğlu'nun tutuklanması sonrası başlatılan "Adalet Yürüyüşü"ne destek vermemesi nedeniyle de parti içinde eleştirilmişti.