CHP Sözcüsü Faik Öztrak, AKP İzmir Milletvekili Binali Yıldırım'ın yeni kurulan siyasi partilere yönelik "Bazıları menfaatinin bittiği durakta indi" sözlerine yanıt verdi. Öztrak, "Simit Sarayı'nın uçağında Sayın Yıldırım'ı görünce menfaat işinin bitmediğini anlamış olduk" dedi.
TIKLAYIN- Binali Yıldırım’ın Simit Sarayı'na ait özel uçağı kullandığı ortaya çıktı
CHP Sözcüsü Öztrak, basın açıklaması düzenleyerek gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Öztrak'ın açıklamalarından satırbaşları şöyle:
"2014 yılında tek adam parti devletinin düğmesine basılmasıyla beraber zaten geçmiş darbeler nedeniyle sorunları olan demokrasi ve hukuk devleti daha da sorunlu hale geldi.
Bunun neticesinde ekonomik kırılganlıklar da hızla artmaya başladı. Aslında bu dönem bize hukukla ekonomi arasındaki ilişkinin ne kadar iç içe olduğunu bir kez daha gösterdi.
İktidarın sorunların üzerini borçla örtmesi, üretim yerine ithalatla; gelir yerine kredi ile ayakta duran bir ekonomi yarattı.
Demokrasi ve ekonomideki hızla geriye gidişle 2018’in ortasında tam bir kriz yaşanmaya başladı. Kriz, 2019’da derinleşerek devam etti. Bugün bir yazarımızın söylediği gibi buhrana dönüştü.
Milletimiz çift haneli enflasyon ve hayat pahalılığı altında ezildi. Sonuçta 2019 ülkemiz ve vatandaşlarımız için çok zor bir yıl oldu. Tarım devriminin gerçekleştiği Anadolu topraklarında vatandaşlarımızı karda kışta patates-soğan kuyruklarına soktular. Konkordato sıradanlaştı. İşsizlik rekor kırdı. İşinden gücünden olan insanlarımız kapkara bir umutsuzluğun pençesine düştüler. Sadece kendi canlarına kıymakla kalmadılar, o umutsuzluk içinde ailelerinin de canına kıydılar. Türkiye böylesine bir umutsuzluğu daha önce hiç yaşamamıştı.
Ama Saray milletin sesini bir türlü duymadı. Genel Başkanımızın krizden çıkmak için hazırladığı önerileri dikkate almadı. Saray'ın kibirli adamı millete de muhalefete de kulaklarını kapamıştır. Oralardan milletin sesi duyulmaz hale geldi. Milletimiz de kendi unutanlara mart ayında sıkı bir şamar attı.
Ülkemizde 2019'un en önemli olayı mart ayında gerçekleşen yerel seçimler ve iktidarın sonucu hazmedemeyerek mızıkçılık yaparak tekrarlattığı İstanbul seçimidir. Milletimiz her iki seçimde de tek adam rejimine güçlü bir ders vermiştir. Bu aynı zamanda hızla otoriterleşen rejime bir milletin demokratik yollardan yeter dediği dünyada nadir görülen olaylardan biridir.
CHP'nin bu büyük demokrasinin işbirliği merkezi haline getiren bu özverili yaklaşımımızı önümüzdeki dönemde de devam ettirmeye kararlıyız. Cumhur İttifakı'nın hizmet verdiği vatandaşların nüfusa oranı yüzde 62'tan yüzde 28'ine geriledi.
Sarayın halen devam eden mızıkçılıklarına, hizmeti engelleme çabalarına rağmen belediyelerimiz milletimize en yüksek standartta hizmeti vermeye devam edecektir. Bunu da kimse engelleyemez.
Saray'ın yanlış Suriye politikasının bedelini başta Mehmetçiklerimiz ve vatandaşlarımız ödüyor. Ekim ayında Barış Pınarı Harekâtı yapıldı. Hedeflerimizi gerçekleştiremedik. Rusya bölgede tek oyun kurucu oldu. ABD Başkanı, AK Parti Genel Başkanı'ndan Türkiye'ye sığınan Suriyelilerin Türk vatandaşı yapılması istedi. AK Parti Genel Başkanı 'Yaparız' dedi.
Suriye rejimi İdlib'e girmeye hazırlanıyor. Gözlem noktasındaki Mehmetçiklerimizin durumunu merak ediyoruz. Buradan Türkiye'ye gelen 80 bin kişi içinde kimler var? Daha dün ABD eski bir el Kaide liderine operasyon yaptı. Gelenlerin içinde kafa kesen radikaller var mı? Bunlara vatandaşlık verilecek mi?
Saray milletin değil başkalarının istediğini yapma peşinde. Tekrar çağrıda bulunuyoruz. Varsa cesaretiniz kurun referandum sandığını da ak koyun kara koyun belli olsun.
"Neden Libya'da iç savaşa taraf oluyoruz? "
Türkiye'yi Suriye bataklığına sokan Saray, şimdi de Mehmetçiklerimizi Libya'da perişan etmeye hazırlanıyor. Saray'ın kibirlisi her zamanki gibi tarihi eğip büküyor. 'Madem Libya'nın bizimle ilgili yok o zaman Gazi Mustafa Kemal orada ne arıyordu' demiş. Gazi Mustafa Kemal bir Osmanlı subayı olarak o gün Osmanlı'nın vatan toprağını savunmaya çalışıyordu. Ama bugün Libya bizim vatan toprağımız mı? Hayır, değil. Mehmetçiklerimizin görevi Libya'nın iç savaşına karışmak mı? Değil. Mehmetçiklerimizin görevi vatan toprağını her türlü tehlikeye karşı korumaktır.
Erdoğan bundan 9 yıl önce 'Libya'daki krize taraf olmamalıyız, Libyalılar krizi çözmeli' diyordu. Neden Libya'da iç savaşa taraf oluyoruz?
AK Parti Genel Başkanı'nın sicili ortadadır. Mısır'ı iç işlerine karıştı, sonuç ortada. Suriye'nin iç meselesine karıştı, sonuç yine ortada. Bu hatalar sonrası ülkemiz zor durumda kaldık. Bazı ülkelerde büyükelçiliğimiz bile yok.
Madem Erdoğan, Libya meselesi ile Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü hatırladı. Biz de kendisine sözlerini hatırlatırız. AK Parti maceracı bir politika izlemek yerine Gazi'nin sözlerini rehber alsaydı ülkemiz çok daha saygın bir noktada olurdu.
Türkiye2nin egemen güçlerin arasında gidip gelen pinpon topuna döndüğünü görüyoruz. Baştan beri uyardık, borç alan emir alır dedik. İktidarın ekonominin dengelerini alt üst yettiği yetmezmiş gibi tek adam rejimi kurma sevdasıyla devletin tüm kurumlarını bitirdi. Liyakat bitti, sadakât esas oldu. Sosyete damat devletin kasasının başına oturdu. Çikolata kutularında verildiği söylenen rüşvetin hesabını vermeyen eski bakan, büyükelçi yapıldı.Akrabalar ballı maaşlar bağlandı. Saray'da 4 maaşa kadar maaş alanlar var. Ulufe gibi dağıtılan makam koltukları ve maaşlarla Saray sosyetesinin dünyalığı sağlama alındı.
2019'da 2018 gibi kaybedilmiş bir yıl olarak tarihe geçti. Şimdi öyle anlaşılıyor ki büyüsek büyüsek binde 5 büyürüz demeye başladılar. Binde beş büyüme için zil takıp oynayacaklar neredeyse. İşsizlik arttı. Bunun hesabını kim verecek? Cumhuriyet tarihinde ilk defa milletin kefen parasına el koydular. Devredilen Merkez Bankası kârları, Varlık fonlarını dikkate aldığımızda açığın azalması gerekirdi. Bu paralar nereye gitti? Vatandaş giden bir şey yok.
Asgari ücret konusunda "jest" lafları falan var... Asgari ücret en az aylık 2600 lira olmalıdır. Jest bundan sonrasıdır.
Milletin vergileriyle yayın yapan tarafsız olması gereken TRT 1'de bir yayın var. "CHP neden Türkiye'nin başarılı olmasını istemiyor?" diye altyazı koymuşlar. Bu nedir? Bu mudur sizin tarafsızlığınız? Gerekli suç duyurusunda bulunacağız.
(Eski CHP Milletvekili Sinan Aygün'ün Mansur Yavaş'a yönelik rüşvet iddiası) Bu konuda hem parti hukuku bakımından hem genel hukuk bakımından süreç yürümektedir. Bu mesele artık bizim için noktalanmıştır. Bundan sonra hukuk konuşacaktır. Artık bu ülkenin belli başlı büyükşehirlerinde müzik değişmiştir, dans da değişecektir. Rant lobileri büyükşehirlerimizde cirit atamayacaktır.
Hatırlayacaksınız, o dönemin büyükşehir belediye başkanı Ankara'yı parsel parsel satmakla suçlandı. O dönem bu müfettişler hiç ortaya çıkmadı. Ama şimdi bizim büyükşehir belediye başkanımızın suçlanması neticesinde apar topar harekete geçiyorlar. Keşke bu hassasiyeti bundan önceki belediye başkanına karşı göstermiş olsalardı."
(Binali Yıldırım'ın yeni partilere yönelik açıklaması) "Binali Yıldırım ve diğer pek çok arkadaş bu iktidar tarafından görevlerinden uzaklaştırılmışlardı. Görevlerinden uzaklaştırılmış kişileri kendi ilkelerine aykırı hareket edildiği için partinin karşısında durmalarını neden bir ihanet olarak nitelendiriliyor bunu anlamakta zorlanıyorum. Ayrıca Simit Sarayı’nın satın almış olduğu uçakta Sayın Yıldırım'ı görünce menfaat işinin bitmediğini anlamış olduk"