Gündem

CHP Parti Sözcüsü Haluk Koç: 'Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi'nin bildirisinin arkasında değiliz

"Mültecilerin kaçı IŞİD'in uyuyan hücresi durumunda?"

13 Ocak 2016 22:04

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu'nun parti olarak destek verdiklerini açıkladığı 'Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi'nin bildirisine ilişkin CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç "Parti olarak bu bildirinin arkasında değiliz. Ben partinin sözcüsüyüm." dedi.

 

MYK sonrası konuştu

 

DHA'nın haberine göre CHP, Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında, parti genel merkezinde toplandı. Toplantıya ilişkin açıklamada bulunan Parti Sözcüsü Koç, CHP'nin 35. Olağan Kurultayı'nı hafta sonu yapacağını anımsattı.

 

Son kez parti sözcüsü

 

Parti sözcüsü olarak kurultay öncesi son kez kürsüde olduğunu belirten Koç, "Bu süreçte size karşı tam hedefleyemediğim ya da ayarlayamadığım davranışlarım olduysa, ben pek hatırlamıyorum ama hakkınızı helal edin" dedi.

Cuma günü kurultay hazırlıkları ile ilgili Ankara Spor Salonu'nda bir tanıtım yapılacağını belirten Koç, parti olarak bütün illerde kongrelerini tamamladıklarını ve yenilenmiş bir delegasyonla kurultaya gideceklerini bildirdi.

 

"Hükümetin kendisi tehdit"

 

İstanbul'daki terör saldırısına değinen ve hayatını kaybedenlere rahmet dileyen Haluk Koç, devletin iki temel görevi olduğunu söyledi. Bunlardan birinin temel hak ve özgürlükleri sağlamak, ikincisinin ise kamu düzenini sağlamak olduğuna işaret eden Koç, "Bugün Türkiye'de temel hak ve özgürlüklere yönelik en büyük tehdit, bizzat hükümetin kendisinden kaynaklanan tehdit" görüşünü savundu.

 

Bekir Bozdağ’a tepki

 

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın bugün yaptığı açıklamalara tepki gösteren Koç, "Yavuz hırsız ev sahibini bastırır, manzara bu" değerlendirmesini yaptı. "Kardeşim hükümet sensin" diyen Haluk Koç, "Suriye'nin içine bulaşan sensin. Ortadoğu'yu Türkiye'ye naklen taşıyan sensin. Belayı Türkiye'ye davet eden sensin. Bütün yaşadıklarımızın temelinde sorumlulukların var" ifadesini kullandı.

 

Türkiye'nin demokrasi açısından 1990'ların bile gerisinde olduğunu iddia eden Haluk Koç, bu sistemin adına demokrasi denilemeyeceğini söyledi. Dünkü terör saldırısında hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara acil şifa dileğini yineleyen Koç, "Bu saldırı nasıl oluyor" sorusunu soranın ise vatan hainliği ile suçlandığını ileri sürdü.

 

"Mültecilerin kaçı IŞİD'in uyuyan hücresi?"

 

Diyarbakır, Suruç ve Ankara'daki terör saldırılarını hatırlatan Koç, "Şimdi İstanbul. Kaç milyon mülteci var, kaçı IŞİD'in uyuyan hücresi durumunda Türkiye'de? Bekir Efendi, sen CHP ile uğraşacağına kamu güvenliğini sağla. İnsanların toplu yerde dolaşırken can güvenliği içinde olmasını sağla. Şu anda ben CHP adına soruyorum; kardeşim bu IŞİD'liler için 'birkaç öfkeli Sünni genç' diyen senin hükümetinin başkanı değil miydi? Siz bunların geliş gidişlerine zemin hazırlamadınız mı? Bunların hiçbiri olmamış, hepimizin zihni takıldı o bölümleri unuttuk, öyle mi" diye konuştu.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'a yönelik eleştirilerine devam eden Koç, Başbakan Davutoğlu'nun tüm iyi niyetli çabalarının Bozdağ gibi bakanlar nedeniyle havada kaldığını iddia etti. Koç, "Bak Bekir Efendi, CHP bu ülkede barışın ve huzurun yanındadır. CHP bu ülkede en önemli toplumsal sorun olan Kürt sorununun meşru zeminde, geniş bir toplumsal mutabakatla çözülmesinden yanadır. Meşru zeminde, TBMM'de bu sorunun tüm taraflar tarafından ele alınmasından yanadır. Daha hangi Türkçeyle söyleyeyim. Hala 'PKK-CHP' diyor. Bak Bekir Efendi, sen unutmuş olabilirsin, daha düne kadar Oslo'da başlayıp, İmralı'ya, Kandil'e kadar her türlü gizli kapaklı istişare mekanizmasını kuran sizsiniz. Boy sıranıza göre, en tepedekinden senin boyuna gelene kadar, sen dahil PKK'ya ve Kandil'e övgüler düzenler sizsiniz" ifadesini kullandı.

 

Üçüncü sınıf mafya babaları

 

Bazı akademisyenlerin kendi görüşlerini ifade eden bir açıklama yaptıklarını belirten Koç, açıklama sonrası fırtınanın koptuğunu bildirdi. Koç, şöyle devam etti:

"Şunu baştan söyleyeyim, bildirinin içeriği ayrı. Ben o içerikten bağımsız yapıyorum değerlendirmeyi. Düşünce hürriyeti, ifade hürriyeti demokrasilerde temel alanlardan bir tanesidir. Bu çerçeve içerisinde bakmak lazım. Şiddet önermeyen, terörü teşvik etmeyen düşünceler ifade edilebilir. Bu CHP olarak 'onu onaylıyor musunuz, onaylamıyor musunuz' sorusu değil, ben sadece düşünce ve ifade özgürlüğü çerçevesinde bu değerlendirmemi yapıyorum. Peki aynı kişiler, ne idüğü belirsiz gizli kapaklı Çözüm Süreci diye bir süreç çalıştırdığınız dönem sizi alkışladığında çok iyilerdi öyle mi? Sizi gidi sizi. Şimdi vatan haini, karanlık insanlar. Varsa karşı görüşün, ifade edersin. TCK içerisinde şiddete teşvik ya da terörü özendirme varsa ilgili maddeler çerçevesinde kovuşturma açılır. Düşünce hürriyeti, ifade hürriyeti... Bizim baktığımız bu. İçeriği konusunda tabii ki bizim de eleştirilerimiz var. Olay tek yanlı bir sorun çözümü değil, devlet tabii ki güvenlik için terörle mücadele için her şeyi yapacaktır. Bunu yaparken, ulusal ve uluslararası hukuka, insan haklarına bağlı kalmak devlet tarifinde olan bir olaydır. İşin ilginç olanı, en tepeden bir hainlik kisvesiyle yaklaşma olunca üçüncü sınıf mafya babaları bundan vazife çıkarıp, tehditler ortada dolaşmaya başlıyor. Savcılara bir çağrı var, TCK'nın 106. maddesi çok açık. Cumhuriyet savcılarının bu üçüncü sınıf mafya babaları için harekete geçmesi gerekiyor."

 

CHP’nin TRT’ye tepkisi

 

TRT'ye de eleştirilerde bulunan Koç, TRT'nin nasıl yayın yapacağına dair kanunu bulunduğunu anımsattı. CHP Milletvekili Koç, "Burası şu kanalı, bu kanalı değil. Bunların hepsi göz ardı edilmiş, 'Beni cumhurbaşkanım atadı' diyen bir TRT Genel Müdürü. Randevu veriyor, mazeret uyduruyor. Oraya arkadaşlarımızın ne için gittiği belli. Türkiye Cumhuriyeti tarihine damga vuran bazı kahramanların nasıl küçültüldüğü, aşağılandığına dönük bir program var. Grup Başkanvekilimiz RTÜK'e de şikayette bulundu. Bunu protesto etmek için gidiyorlar, kendisine TRT'nin kanunla yayın yaptığını hatırlatmak istiyorlar, kendisi 'en has havuzcu benim' diye bas bağırıyor. Sergilenen bir küstahlık var ve milletvekillerimizin buna tepkileri var. Bu bir baskın değil" ifadesini kullandı.

 

"Parti olarak arkasında değiliz"

 

Haluk Koç, "aydınların bildirisi"ne ilişkin Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu'nun "Parti olarak bildirinin arkasındayız" şeklinde bir açıklamasının olduğunun hatırlatılması üzerine, şunları kaydetti:

"Parti olarak bu bildirinin arkasında değiliz. Ben partinin sözcüsüyüm. Düşünce ve ifade özgürlüğü çerçevesinde herkes düşüncesini, ifadesini yapar. Bu hürriyetten yararlanır. Teröre davetiye çıkarmadan, şiddeti teşvik etmeden bu çerçevede düşüncesini ifade eder. Bunu hainlikle itham edenlerin, kendi düşüncesini ortaya koyması lazım. Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifinin bildirisine ilişkin bunu söylüyorum. O bildirinin içeriğinden bağımsız olarak bu değerlendirmeyi yaptığımı üç kere ifade ettim."