Sağlık Bakanlığı ekiplerinin, Covid-19 salgınında artık evde tedaviye de yetişemediğini belirten CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, "Pozitif tanı konulan hastalar, evlerinde nefes nefese sağlık ekibi beklerken artık bizi arayıp yardım istiyor. Ankara'da büyük bir ilçenin sağlık müdürlüğünü aradık ve yetkililerden 'Gelmeme diye bir durum yok, sadece geç gelme var' yanıtı aldık. Bu bir skandaldır, bu kayıtları isterse Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın kendisiyle paylaşabilirim" dedi.
Covid-19 vakalarındaki artışın devam etmesi ve hastanelerde boş yatak kalmaması üzerine nefes darlığı ve beslenmede zorluk yaşayan hastalar dışındaki pozitif vakaların evde tedavisine başlayan Sağlık Bakanlığının artık evde tedaviye de yetişemediğini belirten CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, şunları söyledi:
"Özellikle Ankara'da temaslı hastaların takibinde zorlanan Bakanlık, son olarak filyasyon çalışmaları için neredeyse bütün diş hekimlerini sahaya sürmüştü. Ancak bu da soruna çözüm olmadı. Evlerinde nefes nefese sağlık ekibi bekleyen hastalar, bizi arayıp yardım istiyor.
"Gelmeme yok, geç gelme var"
Hastaların yardım çağrıları üzerine biz de sağlık müdürlüklerini arayıp durumu iletiyoruz ancak aldığımız yanıtlar hiç iç açıcı değil, durumun aciliyetini gözler önüne seriyor. Son olarak Ankara'da büyük bir ilçenin sağlık müdürlüğünü aradık ve yetkililerden 'Gelmeme diye bir durum yok, sadece geç gelme var' yanıtı aldık. Bu bir skandaldır, bu kayıtları isterse Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın kendisiyle paylaşabilirim. Skandallar bununla da bitmiyor. Bazı hastalara da yanlış reçete verilip evlerine gönderiliyor. Karantinada olduğu için evlerinden çıkamayan insanlar, nasıl tedavi olacak?
"Bakanlık, çağrılara kulak tıkadı"
İktidarı bir kez daha uyarıyorum. Artık bu işin şakası kalmadı. Daha Eylül ayını görmeden skandallar ortaya çıkıyor. Biz, bu işin en başında uyarılarımızı yaparken, bakanlık tüm çağrılara kulağını tıkamıştı ve tıkamaya da devam ediyor. Şimdi, insanlar evlerinde perişan halde, sağlık ekibi gelsin de ilaç tedavisine başlasın diye bekliyor.”