CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, dün (09.09.2024) toprağa verilen Narin Güran anısına kapı önüne ayakkabı bıraktı. "Mücadelemiz bu ayakkabıların kapı önlerine, delil torbalarına değil bayram geceleri yastık altına koyulana kadar devam edecektir" diyen Kılıç, çocuk ölümlerinin durdurulması için meclis komisyonunun hazırladığı ve genel kurulda kabul edilen raporun iktidar üyeleri tarafından hayata geçirilmediğini kaydeden, Kılıç," Birçok öneri ortaya konuldu ancak bunların hepsi Meclis’in tozlu raflarında çürümeye bırakıldı. O komisyondan bugüne alınan önlemleri konuşamıyoruz. Çocuklarımızın geleceğini konuşamıyoruz." ifadelerini kullandı.
CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, 21 Ağustos'ta Diyarbakır'ın Bağlar ilçesine bağlı Tavşantepe köyünde kaybolan ve 19 gün sonra cansız bedeni bulunan 8 yaşındaki Narin Güran'ın ölümüyle ilgili açıklama yaptı.
"Okula gönderecekken, toprağın altına bıraktığımız bu kaçıncı küçük beden. Bu ayakkabıları giydirecekken, beyaz kefen giydirdiğimiz bu kaçıncı çocuk?" diyen Kılıç'ın açıklaması şöyle:
"Dün yasımızın adı Rabia Naz’dı. Sonra Leyla, Özgecan, Senem oldu. Bugün ise Narin. Kız çocuklarımızın sadece isimleri değişti ama yaşadıkları hiç değişmedi. Değiştiremedik!
Bu ülkede çocuk ölümleri olmasın diye geçen yasama döneminde benim de üyesi olduğum ölümü şüpheli olan Rabia Naz ve diğer çocuklarımız için bir Araştırma Komisyonu kuruldu. Peki ne oldu?
İktidar üyelerinin, bizlerin çözüm önerileri ve ayrıca koyduğumuz şerhler ile bir rapor yazıldı. O önerilerin hiçbiri de hayata geçirilmedi.
"Çocuk ölümlerinin durdurulması için hazırladığımız raporu iktidar gurubu hayata geçirmedi"
Düşünebiliyor musunuz? Çocuk ölümlerinin durdurulması için meclis komisyonunun hazırladığı ve genel kurulda kabul edilen rapor, iktidar grubu tarafından hayata geçirilmedi. Medyada şiddeti onaylayan mesajlar verilmesin, ailelere ihmal ve istismara karşı eğitim verilsin, okullar aileleri ve çocukları bu konuda takip etsin denildi, ancak her gün olayların artarak devam ettiğine şahit oluyoruz. Birçok öneri ortaya konuldu ancak bunların hepsi Meclis’in tozlu raflarında çürümeye bırakıldı. O komisyondan bugüne alınan önlemleri konuşamıyoruz. Çocuklarımızın geleceğini konuşamıyoruz.
"Bu, iktidarın kız çocuklarına, kadınlara bakış açısının yarattığı kötülüktür"
Bu kader değil, bu çaresizlik değil. Bu tesadüf de değil. Bu, iktidarın kız çocuklarına, kadınlara bakış açısının yarattığı kötülüktür. Bakın Rabia Naz Vatan ve şüpheli çocuk ölümlerini Araştırma Komisyonu’nda itirazlarda bulunmuştuk. 'Keşifleri doğru dürst yapmadınız' dedik, 'soruşturma sürecine müdahale edenler varsa araştırmadınız' dedik, 'kolluk kuvvetlerinde olay yeri incelemede liyakatsizlik var' dedik. Dediğimiz hiçbir şey duyulmadı, Rabia Naz’ın ölümü şüpheli kaldı, O’nun ölümünün şüpheli kalması faillerin cesaretlenmesine neden oldu. Bugün önü alınamayan ölüm vakalarını konuşuyoruz. Bu yüzden öfkeliyiz. Çünkü biz çocuklarımızı kara toprağa değil, okula göndermek istiyoruz.
Anadolu’da bir adet vardır. Biri vefat ettiğinde en sevdiği ayakkabısı kapının önüne bırakılır. Bugün bu ayakkabıları Narin’in aziz hatırası için kapının önüne bırakacağım. Artık tek bir çocuğumuzun göz yaşına dahi tahammülümüz kalmamıştır. Mücadelemiz bu ayakkabıların kapı önlerine, delil torbalarına değil bayram geceleri yastık altına koyulana kadar devam edecektir.
Bu nedenle kimse susmamızı beklemesin.
"Meclis, kabul edilen raporlar gereğince hareket etmeli"
Öncelikle Meclis'i, kabul edilen raporlar doğrultusunda hareket etmeye, sonra da anneleri, kız kardeşleri, bütün kadınları Narin’in kısılan sesine ses olmaya davet ediyorum."
Narin'in kaybolduğu 19 günde neler yaşandı?Olay, 21 Ağustos'ta öğleden sonra Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi'nde meydana geldi. Saat 13.50’de evden çıkarak Kur'an kursuna giden Narin Güran, o gün en son 18.47’de görüldü. Evlerine dönmeyince ailesi kendi imkanlarıyla aradı. Köylülerle yapılan aramadan da sonuç alınamayınca Narin'in babası Arif Güran, aynı gün saat 20.00 sıralarında jandarma karakoluna giderek kızının kayıp olduğunu bildirdi. Bunun üzerine bölgeye Bağlar Jandarma Komutanlığı, Bağlar Asayiş Komando Bölük Komutanlığı, Jandarma Özel Harekat timleri, Jandarma Suç Araştırma Timleri (JASAT), İstihbarat Şube Müdürlüğü, Köpek İz Takip Timi ve Su Altı Arama Kurtarma Timi'nin yanı sıra sağlık, AFAD, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Su Altı Arama ekipleri ile ilçe belediyelerinden de arama kurtarma ekipleri sevk edildi.
Narin'in kaybolduğu saatlerde yoldan geçtiği tespit edilen yaklaşık 150 araç sorgulandı. Mahalledeki evler ve köye giriş yapan araçlarda arama yapıldı. Toplamda 12 bin 565 araç arandı, 130 kişinin ifadesin alındı. Ayrıca 32 bin 952 kişi kontrol edildi, 7 iz takip köpeği ile 11 bin dönümden fazla alanda arama yapıldı. Öte yandan, Narin'in kaybolmadan önceki son görüntüleri okulun güvenlik kamerasına yansıdı. 21 Ağustos'ta saat 15.15'i gösteren görüntülerde, Narin'in 4 arkadaşıyla yürüdüğü ve ardından ayrılıp, tepe yolunu kullanarak evine doğru gittiği anlar yer aldı. Arama çalışmalarında 22 Ağustos'ta Güran ailesinin evine 3 kilometre mesafede, 28 Ağustos'ta ise 2 kilometre mesafede 2 farklı çocuk terliği bulundu. Ancak her iki terliğin de ailesinin beyanıyla Narin Güran'a ait olmadığı belirlendi. Siyasetçilerden sanatçılara, gazetecilerden yazarlara; Narin'in ölümüne sosyal medyada büyük tepki! Soruşturma kapsamında Narin Güran'ın ağabeyi Enes Güran (18), kolundaki ısırık izleri nedeniyle gözaltına alındı. İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndaki incelemede, ısırık izlerinin Narin'e ait olup olmadığı tespit edilemeyince E.G. serbest bırakıldı. Soruşturma kapsamında bu kez Narin'in amcası, aynı zamanda kırsal Tavşantepe Mahallesi'nin muhtarı Salim Güran gözaltına alındı. Güran'ın aracından alınan DNA örneklerinin, Narin'in kıyafetlerindeki DNA örnekleri ile eşleştiği belirlendi. Jandarmadaki işlemlerinin ardından zırhlı araçla adliyeye sevk edilen Salim Güran, 2 Ağustos günü çıkarıldığı mahkeme tarafından 'Kasten öldürme' ve 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından tutuklandı. Çalışmalar kapsamında ayrıca mahalle mezarlığında, özellikle yakın zamanda defnedilenlerin mezarları olmak üzere soruşturma savcısı eşliğinde jandarma tarafından yer altı görüntüleme cihazı ile arama yapıldı. Ancak herhangi bir bulguya rastlanmadı. Jandarma Arama Kurtarma (JAK) ekipleri, önceki gün de mahalleye 2 kilometre uzaklıktaki Eğertutmaz Deresi’nde çalışma yaptı. Ekiplerin 8 Eylül sabahı yürüttüğü arama çalışmalarında, Eğertutmaz Deresi’nde Narin’in cesedine ulaşıldı. Mahalleye giriş çıkışlar yasaklanırken, 19’uncu günde bulunan Narin’in cesedi otopsi için Adli Tıp Kurumu’na götürüldü. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada, bir cumhuriyet başsavcıvekili ile üç cumhuriyet savcısı olmak üzere dört savcı görevlendirildi. Soruşturmada kapsamında ilk önce 21 kişi gözaltına alındı, elde edilen deliller sonrası bu sayı 24'e yükseldi. Gözaltına alınanlar arasında Narin'in annesi Yüksel Güran, babası Arif Güran, iki ağabeyi, üç amcası ve 2 Eylül’de ‘kasten öldürmek'ten tutuklanan köy muhtarı amcası Salim Güran’ın eşini de yer aldı. Daha önce gözaltına alınan ve kolundaki ısırık izinin Narin'e ait olmadığı belirlenerek serbest bırakılan 18 yaşındaki Enes Güran da bir kez daha gözaltına alındı. Diyarbakır'dan İstanbul'a binlerce insan Narin için eylemde: Narin'in hesabını soracağız Derede cansız bedeni bulunan Narin’in arkadaşlarıyla olan yeni görüntüsü ortaya çıktı Narin'in cesedinin götürüldüğü Diyarbakır Adli Tıp Kurumu'ndaki (ATK) otopsi işlemine ise 14 uzman katıldı. Otopsi işlemleri yaklaşık 11 saat sürdü. Bulunduğı çuvalda, Narin’e ait eşyalar, Kuran kursu için yanında taşıdığı 'Elif Ba', çantası ve terliklerinin olduğu ve cesetin de deformasyona uğradığı belirtildi. Tutuklanan amca Salim Güran'a ait olan ve Narin'e ait DNA'nın tespit edildiği otomobil ise yeniden incelenmek üzere jandarma tarafından götürüldü. Cumhurbaşkanı Erdoğan, İçişleri Bakanı Yerlikaya ve Adalet Bakanı Tunç'un, gözaltı işlemlerinden önce yaptıkları açıklamalarda aileye başsağlığı dilememesi dikkati çekti. Narin'i arama çalışmalarında 9 bin 300 araç kontrol edildi; son görüntüleri ortaya çıktı Narin nasıl öldürüldü: Ön otopsi tutanağı ortaya çıktı Narin cinayetinde korkunç itiraflar: "Bunu yok edeceksin, sana 200 bin lira veririm, aileni düşün" |