CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, "Asgari ücretli maaşıyla ay ortasını bile göremiyor. Asgari ücretlinin ve emeklinin hayatta kalma savaşı verdiği bu düzende, hükümet çıkıp 'müjde' açıklamaları yapıyor. Bu bir müjde değil, sefaletin resmileşmesi. Halkın çığlığını duymazdan gelenler, bu sefaletin faturasını ödemek zorunda kalacak" dedi.
CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, uluslararası raporlarda Türkiye'nin dünyanın en kötü ekonomik şartlarına sahip 10 ülke arasına girdiğini belirterek, ülkedeki ekonomik sorunlara ilişkin yazılı açıklama yaptı. Kış, şunları kaydetti:
"Türkiye’de milyonlarca vatandaş için 2025, sefalet ve çaresizliğin yılı olmaya devam ediyor. Hükümet, en düşük emekli maaşını 14 bin 469 liraya yükselttiğini bir 'müjde' olarak duyurdu. Ancak gerçekler ortada. Ocak 2025 itibariyla açlık sınırı 22 bin 131 lira. Emekli, açlık sınırının tam 7 bin 662 lira altında. Asgari ücret, daha ilk aydan açlık sınırının altına düştü. Türkiye, sefalet endeksinde dünyanın en kötü 10 ülkesi arasına girdi.
Peki, milyonlarca insan bu maaşlarla nasıl yaşayacak? Barınma, gıda, faturalar, eğitim ve sağlık gibi temel ihtiyaçlar artık birer lüks haline gelmişken, bu ücretlerle hayatta kalmak mümkün mü? Ocak ayı boyunca temel tüketim maddelerine gelen zamlar, asgari ücretlinin ve emeklinin cebini adeta boşalttı. Türkiye’de fiyatlar sadece bir ay içinde dahi fahiş oranlarda arttı.
"Savaş ve iç krizlerle boğuşan ülkelerle aynı listede olmak bir başarı mıdır?"
Uluslararası raporlar Türkiye’nin ekonomik felaketini gözler önüne seriyor. Türkiye, dünyanın en kötü ekonomik şartlarına sahip 10 ülke arasına girdi. Savaş ve iç krizlerle boğuşan ülkelerle aynı listede olmak bir başarı mıdır? Bu tablo, ülkeyi yönetenlerin eseridir. Bu maaşlarla halk nasıl geçinecek? Kira mı ödenecek? Büyükşehirlerde en düşük kira 15-20 bin lira. Milyonlarca insanın kirası emekli maaşından fazla. Gıda mı alınacak? Dört kişilik bir ailenin sadece gıda masrafı 22 bin 131 lira. Et, süt, peynir almak artık hayal oldu. Faturalar mı ödenecek? Elektrik, doğal gaz, su faturaları maaşın büyük kısmını götürüyor. Isınmak bile lüks hale geldi. Eğitim ve sağlık hizmetlerine ulaşılabilecek mi? Özel hastaneler ulaşılmaz hale geldi. Devlet hastanelerinde aylar süren bekleme süreleri var.
Sizin iktidarınız tarihe geçecek, ama düşündüğünüz gibi değil. Vatandaşı aç bırakan, sefaletin mimarı olan bir yönetim olarak anılacaksınız. Bir ay boyunca bu maaşlarla geçinmeyi deneyin. Bir emeklinin pazara çıkıp torbasını doldurması artık mümkün değil. Asgari ücretli maaşıyla ay ortasını bile göremiyor. Asgari ücretlinin ve emeklinin hayatta kalma savaşı verdiği bu düzende, hükümet çıkıp 'müjde' açıklamaları yapıyor. Bu bir müjde değil, sefaletin resmileşmesi. Halkın çığlığını duymazdan gelenler, bu sefaletin faturasını ödemek zorunda kalacak." (ANKA)