Kadına yönelik şiddeti protesto etmek için ‘Las Tesis’ eylemi yapan CHP Aydın Kadın Kolları Başkanı Ayşe Özdemir’e ‘Cumhurbaşkanı'na hakaret'ten 11 ay 20 gün hapis cezası verildi. CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, karara “Bütün dünya kadınlarının şiddete karşı dans etmesi yargılanıyor. Bizi değil, katilleri yargılayın” diye tepki gösterdi.
CHP Aydın Kadın Kolları Başkanı Ayşe Özdemir hakkında kadına yönelik şiddeti protesto etmek için yaptığı ‘Las Tesis’ eyleminin ardından ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ suçunda dava açılmıştı. Aydın 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nde bugün davanın karar duruşması yapıldı. Mahkeme Özdemir’e 11 ay 20 gün hapis cezası verdi.
Özdemir’e destek olmak için duruşmaya katılan CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, Aydın Adliyesi önünde yaptığı açıklamada, “Bütün dünya kadınlarının şiddete karşı dans etmesi yargılanıyor. Bizi değil, katilleri yargılayın” dedi.
Nazlıaka, Özdemir’in yaptığı dansın kadın cinayetlerini protesto etmek için Şili’de başladığını ve bütün dünyaya yayıldığını vurgulayarak, şunları söyledi:
“Herhalde kadınların şiddete karşı ses çıkarmasından; tacize, tecavüze ve cinayete kurban gitmeden yaşamak istemesinden rahatsızlar. Şarkının orijinal sözlerinin Türkçe çevirisi ile dans edildi. Las Tesis dansının sözleri diyor ki; kadına yönelik cinsel saldırı ya da şiddet kadınların giyimlerinden kuşamlarından değil, ataerkil toplum düzeninin ve yargı sisteminin kadınlara reva gördüğü yerden kaynaklı. Bu sözleri çarpıtarak ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ diye tutanak tutan polisler, kovuşturmaya izin veren savcılar ve ‘suç’ olduğuna kanaat getiren hakimler; bugün burada bütün dünya kadınlarını yargılıyor.”
"Kadınlar darp edilerek gözaltına alındı"
Nazlıaka, İstanbul Sözleşmesi’ne sahip çıkan kadınları darp edilerek gözaltına alındığını, dava açılarak para cezalarına çarptırıldığını hatırlatarak, şöyle dedi:
“Çocuğunun babası tarafından istismar edildiğini kamu kurumlarından defalarca aldığı raporlarla kanıtlayan annenin akıl sağlığı sorgulandığı; istismarcı baba ise hâkimlik görevine devam ettiği; kadınlar kendi kanlarıyla katillerin adı yazarak adalet aradığı; başörtü özgürlüğünü savunurmuş gibi yapıp; kendisiyle aynı görüşten olmayan bir başörtülü kadının hedef gösterildiği; çıplak aramaya maruz kalan kadınların; yapılan akla ziyan açıklamalarla utancına utanç eklenildiği; katiller sırtları okşanarak ‘iyi hal’ ve ‘tahrik’ indirimleri ile ödüllendirildiği ve ‘Benim ölümüm gerçekleşince mi yardım edeceksiniz’ diyerek çantasında 23. şikâyet dilekçesiyle katledilen Ayşe Tuba Arslan’ı korumak yerine işini yapmayan kamu görevlileri korunduğu için isyandayız. Bu nedenle dans ettik.” (ANKA)